İlk kez Ayasofya'ya girdiğinde 'Mor bu! ' demiş Louis Kahn. Bense, Ayasofya'ya heyecan içinde girdiğim ilk gün, herhangi bir baskın renk izlenimini aldığımı anımsamıyorum bu baş döndürücü yapıdan. Ama çok sonraları, Ayasofya'da çalıştığım, dehlizlerinde, kubbelerinde dolaşıp, iskelelerine tırmandığım, saatler boyu sessizliğini dinlediğim yıllarda, soluk ve karanlık renklerle boyalı bir Ayasofya imgesinin yavaş yavaş belleğime yerleştiğini gördüm diyebilirim: Mor ya da erguvan! Louis Kahn'ın bir bakışta algıladığı ve tanımladığı bu çağrışım yüklü renk, sanki zamanla açınlandı bana. Ne tuhaf! Bizans imparatorlarının simge rengi, nasıl olmuşsa olmuş, bu yapının kubbelerine, mermerlerine, duvarlarına sinmiş gibiydi...
İlk kez Ayasofya'ya girdiğinde 'Mor bu! ' demiş Louis Kahn. Bense, Ayasofya'ya heyecan içinde girdiğim ilk gün, herhangi bir baskın renk izlenimini aldığımı anımsamıyorum bu baş döndürücü yapıdan. Ama çok sonraları, Ayasofya'da çalıştığım, dehlizlerinde, kubbelerinde dolaşıp, iskelelerine tırmandığım, saatler boyu sessizliğini dinlediğim yıllarda, soluk ve karanlık renklerle boyalı bir Ayasofya imgesinin yavaş yavaş belleğime yerleştiğini gördüm diyebilirim: Mor ya da erguvan! Louis Kahn'ın bir bakışta algıladığı ve tanımladığı bu çağrışım yüklü renk, sanki zamanla açınlandı bana. Ne tuhaf! Bizans imparatorlarının simge rengi, nasıl olmuşsa olmuş, bu yapının kubbelerine, mermerlerine, duvarlarına sinmiş gibiydi...