9786055607807
154535
https://www.sahafium.com/kitap/antik-cagda-confessiones-gunah-itiraf-kefaret-p154535.html
Antik Çağda Confessiones - Günah, İtiraf, Kefaret
0.00
"Bu yeni -aslında çok eski- inançlarda, insanlara çekici gelen pek çok özellik mevcuttu. Ruhun kurtuluşu umudunu müjdeleme, kimi durumlarda arınmış bir seçkin sınıfına üye olabilmek için egzotik törenler, evrensel düzeni ve bireyin evrendeki yerini tanımlayan allegorik söylencelerle süslüydüler. En önemlisi de, yaşamını toprağa ve yetiştirdiği çiftlik hayvanlarına bağlamış, gelir ve kültür seviyesi şehirde yaşayanlara oranla düşük olan kırsal kesim insanının istek ve umutlarına cevap veren tanrıları kapsamalarıydı. Yunan ve Romalıların eski tanrıları bu sorunların hiçbiriyle ilgilenmiyordu. Artık insanlar tanrıların birbirleriyle değil, kendileriyle olan ilişkileriyle ilgiliydiler. İlk bakışta akılcılığa doğru giden bir eğilim izlenimi veren bu değişim aslında güçlü bir kadercilik anlayışı ve boş inançlarla dolu bir dönemin sinyallerini vermekteydi. Öyle ki, Roma döneminde büyülerin, bedduaların, lanetlemelerin sayısı artmış, tanrıların kulları üzerindeki gücü, onların tek ve mutlak hükümdarı olmaya kadar varmıştı. Onlar Yunan tanrıları gibi uzak ve ulaşılmaz olmaktan çıkmışlardı ancak sosyal hayata getirdikleri kısıtlamalar da o denli çoğalmıştı."
İsa sonrası 1. ve 3. yüzyıllar arasında, Batı Anadolu'nun kuzeydoğu Lydia ve Phrygia bölgelerinde rastlanan itiraf yazıtları, dönemin kırsal kesim insanının inançlarına ve günlük yaşamlarına ilişkin çarpıcı bilgiler veren metinlerdir. Kendi geleneksel tanrılarının kimliklerini, Zeus, Apollon gibi Yunan tanrılarına adapte ederek bu tanrılara tapınmış olan halkın bu 'yüce güç' karşısındaki çaresizliği, yitirdikleri sağlıklarını ararken, haksız yere suçlandıklarında adalet isterken ya da tek varlıkları olan çiftlik hayvanlarını kaybettiklerinde, tüm bunların ancak işledikleri bir günahtan kaynaklanmış olabileceğine inanmaları ve affedilmek için tanrılara yakarmalarında gizlidir.
Bu kitap, kefaret yazıtlarından yola çıkarak, Roma dönemi'nde Lydia ve Phrygia kırsalındaki dinsel yapıyı ele almaktadır. Kitabın sonunda bugüne dek ele geçmiş olan tüm kefaret metinlerinin biraraya toplandığı ve Türkçe çevirilerinin sunulduğu bir katalog eklenmiştir.
İsa sonrası 1. ve 3. yüzyıllar arasında, Batı Anadolu'nun kuzeydoğu Lydia ve Phrygia bölgelerinde rastlanan itiraf yazıtları, dönemin kırsal kesim insanının inançlarına ve günlük yaşamlarına ilişkin çarpıcı bilgiler veren metinlerdir. Kendi geleneksel tanrılarının kimliklerini, Zeus, Apollon gibi Yunan tanrılarına adapte ederek bu tanrılara tapınmış olan halkın bu 'yüce güç' karşısındaki çaresizliği, yitirdikleri sağlıklarını ararken, haksız yere suçlandıklarında adalet isterken ya da tek varlıkları olan çiftlik hayvanlarını kaybettiklerinde, tüm bunların ancak işledikleri bir günahtan kaynaklanmış olabileceğine inanmaları ve affedilmek için tanrılara yakarmalarında gizlidir.
Bu kitap, kefaret yazıtlarından yola çıkarak, Roma dönemi'nde Lydia ve Phrygia kırsalındaki dinsel yapıyı ele almaktadır. Kitabın sonunda bugüne dek ele geçmiş olan tüm kefaret metinlerinin biraraya toplandığı ve Türkçe çevirilerinin sunulduğu bir katalog eklenmiştir.
"Bu yeni -aslında çok eski- inançlarda, insanlara çekici gelen pek çok özellik mevcuttu. Ruhun kurtuluşu umudunu müjdeleme, kimi durumlarda arınmış bir seçkin sınıfına üye olabilmek için egzotik törenler, evrensel düzeni ve bireyin evrendeki yerini tanımlayan allegorik söylencelerle süslüydüler. En önemlisi de, yaşamını toprağa ve yetiştirdiği çiftlik hayvanlarına bağlamış, gelir ve kültür seviyesi şehirde yaşayanlara oranla düşük olan kırsal kesim insanının istek ve umutlarına cevap veren tanrıları kapsamalarıydı. Yunan ve Romalıların eski tanrıları bu sorunların hiçbiriyle ilgilenmiyordu. Artık insanlar tanrıların birbirleriyle değil, kendileriyle olan ilişkileriyle ilgiliydiler. İlk bakışta akılcılığa doğru giden bir eğilim izlenimi veren bu değişim aslında güçlü bir kadercilik anlayışı ve boş inançlarla dolu bir dönemin sinyallerini vermekteydi. Öyle ki, Roma döneminde büyülerin, bedduaların, lanetlemelerin sayısı artmış, tanrıların kulları üzerindeki gücü, onların tek ve mutlak hükümdarı olmaya kadar varmıştı. Onlar Yunan tanrıları gibi uzak ve ulaşılmaz olmaktan çıkmışlardı ancak sosyal hayata getirdikleri kısıtlamalar da o denli çoğalmıştı."
İsa sonrası 1. ve 3. yüzyıllar arasında, Batı Anadolu'nun kuzeydoğu Lydia ve Phrygia bölgelerinde rastlanan itiraf yazıtları, dönemin kırsal kesim insanının inançlarına ve günlük yaşamlarına ilişkin çarpıcı bilgiler veren metinlerdir. Kendi geleneksel tanrılarının kimliklerini, Zeus, Apollon gibi Yunan tanrılarına adapte ederek bu tanrılara tapınmış olan halkın bu 'yüce güç' karşısındaki çaresizliği, yitirdikleri sağlıklarını ararken, haksız yere suçlandıklarında adalet isterken ya da tek varlıkları olan çiftlik hayvanlarını kaybettiklerinde, tüm bunların ancak işledikleri bir günahtan kaynaklanmış olabileceğine inanmaları ve affedilmek için tanrılara yakarmalarında gizlidir.
Bu kitap, kefaret yazıtlarından yola çıkarak, Roma dönemi'nde Lydia ve Phrygia kırsalındaki dinsel yapıyı ele almaktadır. Kitabın sonunda bugüne dek ele geçmiş olan tüm kefaret metinlerinin biraraya toplandığı ve Türkçe çevirilerinin sunulduğu bir katalog eklenmiştir.
İsa sonrası 1. ve 3. yüzyıllar arasında, Batı Anadolu'nun kuzeydoğu Lydia ve Phrygia bölgelerinde rastlanan itiraf yazıtları, dönemin kırsal kesim insanının inançlarına ve günlük yaşamlarına ilişkin çarpıcı bilgiler veren metinlerdir. Kendi geleneksel tanrılarının kimliklerini, Zeus, Apollon gibi Yunan tanrılarına adapte ederek bu tanrılara tapınmış olan halkın bu 'yüce güç' karşısındaki çaresizliği, yitirdikleri sağlıklarını ararken, haksız yere suçlandıklarında adalet isterken ya da tek varlıkları olan çiftlik hayvanlarını kaybettiklerinde, tüm bunların ancak işledikleri bir günahtan kaynaklanmış olabileceğine inanmaları ve affedilmek için tanrılara yakarmalarında gizlidir.
Bu kitap, kefaret yazıtlarından yola çıkarak, Roma dönemi'nde Lydia ve Phrygia kırsalındaki dinsel yapıyı ele almaktadır. Kitabın sonunda bugüne dek ele geçmiş olan tüm kefaret metinlerinin biraraya toplandığı ve Türkçe çevirilerinin sunulduğu bir katalog eklenmiştir.