9786054052042
105181
https://www.sahafium.com/kitap/arap-ihtilali-ve-sam-mahkemesi-p105181.html
Arap İhtilâli ve Şam Mahkemesi
0.00
-İhtilalciler ne kadar gerçekçi idiler, Arap davasına mı yoksa emperyalist devletlere mi hizmet ettiler?
-Girişimlerinin sonuçları hakkında ne kadar bilinçli idiler?
-Bu davanın içinde yer alan Arap insanlarına verilen cezalarla suçları arasında denklik var mıydı?
-Bu insanlar mı haklı idiler, yoksa savaşın bütün yükünü çekmekte olanların davranışları mı?
-Osmanlıların genel dünya politikaları içinde bu muhakemenin yeri var mıydı?
Arap dünyasının önde gelen bazı entellektüelleri, 1916 ilkbaharında Beyrutta ve Şamda kurulan darağaçlarında can verdiler. İdam kararları İttihad ve Terakki Partisinin güçlü isimlerinden olan Bahriye Nâzırı ve Dördüncü Ordu Kumandanı Cemal Paşanın Lübnanın Âliye kasabasında kurduğu askerî mahkeme tarafından verilmişti.
İdam edilenlerin suçları, bağlı oldukları devlete yani Osmanlı İmparatorluğuna başkaldırmak, bağımsızlık maksadıyla bazı Avrupa ülkeleriyle, özellikle de Fransa ile gizli temaslarda bulunmaktı. Askerî mahkeme, bu temasları vatana ihanet kabul etmiş ve 34ü vicahi, 54ü de gıyabi olmak üzere 88 kişinin idamına karar vermiş, çok sayıda kişiyi de hapis ve sürgünle cezalandırmıştı.
Cemal Paşanın kurduğu askerî mahkemede verilen kararlar Türk-Arap ilişkilerinde zamanla derin bir düşmanlığa kadar gidecek bir kırılma yaratmasının yanısıra, modern Arap tarihinin de çok önemli bir dönüm noktası oldu.
Türk, Arap ve Ortadoğu tarihi açısından son derece önem taşıyan Âliye Divan-ı harbi kararları, bürokrat ve yazar Cahit Kayra tarafından bu kitapla ilk kez tam metin olarak günümüz Türkçesine aktarılmış bulunuyor.
-Girişimlerinin sonuçları hakkında ne kadar bilinçli idiler?
-Bu davanın içinde yer alan Arap insanlarına verilen cezalarla suçları arasında denklik var mıydı?
-Bu insanlar mı haklı idiler, yoksa savaşın bütün yükünü çekmekte olanların davranışları mı?
-Osmanlıların genel dünya politikaları içinde bu muhakemenin yeri var mıydı?
Arap dünyasının önde gelen bazı entellektüelleri, 1916 ilkbaharında Beyrutta ve Şamda kurulan darağaçlarında can verdiler. İdam kararları İttihad ve Terakki Partisinin güçlü isimlerinden olan Bahriye Nâzırı ve Dördüncü Ordu Kumandanı Cemal Paşanın Lübnanın Âliye kasabasında kurduğu askerî mahkeme tarafından verilmişti.
İdam edilenlerin suçları, bağlı oldukları devlete yani Osmanlı İmparatorluğuna başkaldırmak, bağımsızlık maksadıyla bazı Avrupa ülkeleriyle, özellikle de Fransa ile gizli temaslarda bulunmaktı. Askerî mahkeme, bu temasları vatana ihanet kabul etmiş ve 34ü vicahi, 54ü de gıyabi olmak üzere 88 kişinin idamına karar vermiş, çok sayıda kişiyi de hapis ve sürgünle cezalandırmıştı.
Cemal Paşanın kurduğu askerî mahkemede verilen kararlar Türk-Arap ilişkilerinde zamanla derin bir düşmanlığa kadar gidecek bir kırılma yaratmasının yanısıra, modern Arap tarihinin de çok önemli bir dönüm noktası oldu.
Türk, Arap ve Ortadoğu tarihi açısından son derece önem taşıyan Âliye Divan-ı harbi kararları, bürokrat ve yazar Cahit Kayra tarafından bu kitapla ilk kez tam metin olarak günümüz Türkçesine aktarılmış bulunuyor.
-İhtilalciler ne kadar gerçekçi idiler, Arap davasına mı yoksa emperyalist devletlere mi hizmet ettiler?
-Girişimlerinin sonuçları hakkında ne kadar bilinçli idiler?
-Bu davanın içinde yer alan Arap insanlarına verilen cezalarla suçları arasında denklik var mıydı?
-Bu insanlar mı haklı idiler, yoksa savaşın bütün yükünü çekmekte olanların davranışları mı?
-Osmanlıların genel dünya politikaları içinde bu muhakemenin yeri var mıydı?
Arap dünyasının önde gelen bazı entellektüelleri, 1916 ilkbaharında Beyrutta ve Şamda kurulan darağaçlarında can verdiler. İdam kararları İttihad ve Terakki Partisinin güçlü isimlerinden olan Bahriye Nâzırı ve Dördüncü Ordu Kumandanı Cemal Paşanın Lübnanın Âliye kasabasında kurduğu askerî mahkeme tarafından verilmişti.
İdam edilenlerin suçları, bağlı oldukları devlete yani Osmanlı İmparatorluğuna başkaldırmak, bağımsızlık maksadıyla bazı Avrupa ülkeleriyle, özellikle de Fransa ile gizli temaslarda bulunmaktı. Askerî mahkeme, bu temasları vatana ihanet kabul etmiş ve 34ü vicahi, 54ü de gıyabi olmak üzere 88 kişinin idamına karar vermiş, çok sayıda kişiyi de hapis ve sürgünle cezalandırmıştı.
Cemal Paşanın kurduğu askerî mahkemede verilen kararlar Türk-Arap ilişkilerinde zamanla derin bir düşmanlığa kadar gidecek bir kırılma yaratmasının yanısıra, modern Arap tarihinin de çok önemli bir dönüm noktası oldu.
Türk, Arap ve Ortadoğu tarihi açısından son derece önem taşıyan Âliye Divan-ı harbi kararları, bürokrat ve yazar Cahit Kayra tarafından bu kitapla ilk kez tam metin olarak günümüz Türkçesine aktarılmış bulunuyor.
-Girişimlerinin sonuçları hakkında ne kadar bilinçli idiler?
-Bu davanın içinde yer alan Arap insanlarına verilen cezalarla suçları arasında denklik var mıydı?
-Bu insanlar mı haklı idiler, yoksa savaşın bütün yükünü çekmekte olanların davranışları mı?
-Osmanlıların genel dünya politikaları içinde bu muhakemenin yeri var mıydı?
Arap dünyasının önde gelen bazı entellektüelleri, 1916 ilkbaharında Beyrutta ve Şamda kurulan darağaçlarında can verdiler. İdam kararları İttihad ve Terakki Partisinin güçlü isimlerinden olan Bahriye Nâzırı ve Dördüncü Ordu Kumandanı Cemal Paşanın Lübnanın Âliye kasabasında kurduğu askerî mahkeme tarafından verilmişti.
İdam edilenlerin suçları, bağlı oldukları devlete yani Osmanlı İmparatorluğuna başkaldırmak, bağımsızlık maksadıyla bazı Avrupa ülkeleriyle, özellikle de Fransa ile gizli temaslarda bulunmaktı. Askerî mahkeme, bu temasları vatana ihanet kabul etmiş ve 34ü vicahi, 54ü de gıyabi olmak üzere 88 kişinin idamına karar vermiş, çok sayıda kişiyi de hapis ve sürgünle cezalandırmıştı.
Cemal Paşanın kurduğu askerî mahkemede verilen kararlar Türk-Arap ilişkilerinde zamanla derin bir düşmanlığa kadar gidecek bir kırılma yaratmasının yanısıra, modern Arap tarihinin de çok önemli bir dönüm noktası oldu.
Türk, Arap ve Ortadoğu tarihi açısından son derece önem taşıyan Âliye Divan-ı harbi kararları, bürokrat ve yazar Cahit Kayra tarafından bu kitapla ilk kez tam metin olarak günümüz Türkçesine aktarılmış bulunuyor.