On dokuzuncu yüzyıl sonu İstanbul’unda, Batı’dan alınan tiyatro biçimleriyle geleneksel Türk tiyatrosu biçimlerinin kaynaşarak dinamik bir tiyatro çevresinin oluşturulduğu görülür. Buradan hareketle, Osmanlı’nın son dönemindeki İstanbul’u; Paris, Londra, Viyana hatta Tokyo gibi kentler ile aynı karakterde bir “tiyatro şehri” olarak yorumlamak mümkündür.
İki Japon araştırmacı Yuzo Nagata ve Hikari Egawa, bu kitapta, 1881-1921 yıllarına ait yüz yetmiş adet tiyatro afişi ve broşürünü çeşitli tiyatro temsillerinde seyirciye sunulan oyun programlarıyla birlikte değerlendirip, her bir temsilin nasıl bir manzara oluşturduğunu ortaya koymak suretiyle, modern çağ Türk tiyatrosu tarihi araştırmalarına katkı sunmaktadırlar. Ayrıca, Türk tiyatro tarihini hem dünya tiyatro tarihi içine yerleştirmeye, hem de Japon tiyatro tarihiyle bazı noktalarda karşılaştırmaya ve aralarındaki benzerliklere odaklanmışlardır.
On dokuzuncu yüzyıl sonu İstanbul’unda, Batı’dan alınan tiyatro biçimleriyle geleneksel Türk tiyatrosu biçimlerinin kaynaşarak dinamik bir tiyatro çevresinin oluşturulduğu görülür. Buradan hareketle, Osmanlı’nın son dönemindeki İstanbul’u; Paris, Londra, Viyana hatta Tokyo gibi kentler ile aynı karakterde bir “tiyatro şehri” olarak yorumlamak mümkündür.
İki Japon araştırmacı Yuzo Nagata ve Hikari Egawa, bu kitapta, 1881-1921 yıllarına ait yüz yetmiş adet tiyatro afişi ve broşürünü çeşitli tiyatro temsillerinde seyirciye sunulan oyun programlarıyla birlikte değerlendirip, her bir temsilin nasıl bir manzara oluşturduğunu ortaya koymak suretiyle, modern çağ Türk tiyatrosu tarihi araştırmalarına katkı sunmaktadırlar. Ayrıca, Türk tiyatro tarihini hem dünya tiyatro tarihi içine yerleştirmeye, hem de Japon tiyatro tarihiyle bazı noktalarda karşılaştırmaya ve aralarındaki benzerliklere odaklanmışlardır.