Yenilgiler, zaferlerden daha öğreticidir! Savaşlarda yenilgilerin koşulları ve nedenleri, toplumların maddi, kültürel ve psikolojik ortamını yansıtır. Hangisinin ve ne ölçüde belirleyici olduğunu belirlemek ise o kadar kolay değildir. Savaşın liderleri, hazırlıklarından ne kadar emin olurlarsa olsunlar, beklenmedik durumlarla karşılaşıp felakete uğrayabilirler. Savaş, aslında bütün değişkenlerin önceden bilinebileceği ve çözüme götüren formülleri olan bir denklem değildir. Savaşın sanat yönü, bilim yönüne ağır basar ve en büyük güçler dahi küçük hasımları karşısında çaresiz kalabilir. Komutanların zihinlerinde oluşturdukları sistemler, daha orduların harekete geçtikleri andan itibaren bozulmaya başlar ve olaylar savaş sisi denilen bir belirsizlik içinde gelişir. Ancak, basiretli komutanlar ve devlet adamları olup biteni sezip inisiyatifi kaptırmaz ve zor durumlarda alternatifler yaratabilir. Ne yazık ki, komutanların basireti de savaş içinde anlaşılabilir. Gene de, iyi hazırlanan zihinlerin sorunları çözmeye daha yatkın olduğunu bilmek gerekir. Anahtar budur ve savaş tarihi bunun için vardır Osmanlılar uzun tarihleri boyunca çok sayıda savaşa katılmış, büyük zaferlerin yanı sıra çok sayıda da acı yenilgilerle karşılaşmıştır. Kimi hezimetler göz göre göre gelmiştir ama en beklenmedik anda zaferler kazanılabilmiş veya bozguna uğranılmıştır. Bu kitapta, Selçukluların Kösedağ bozgunundan Osmanlıların 20. yüzyıldaki son savaşlarına kadar önemli Osmanlı yenilgileri inceleniyor. Yıldırım Bayezidin Ankara Muharebesi; Rodos ve Malta kuşatmaları; iki kez Viyana kapılarından dönüş; İnebahtı, Çeşme, Sinop baskınları; çöküş döneminin savaşları ve Balkan felaketi kitabın ana konuları arasında.
Yenilgiler, zaferlerden daha öğreticidir! Savaşlarda yenilgilerin koşulları ve nedenleri, toplumların maddi, kültürel ve psikolojik ortamını yansıtır. Hangisinin ve ne ölçüde belirleyici olduğunu belirlemek ise o kadar kolay değildir. Savaşın liderleri, hazırlıklarından ne kadar emin olurlarsa olsunlar, beklenmedik durumlarla karşılaşıp felakete uğrayabilirler. Savaş, aslında bütün değişkenlerin önceden bilinebileceği ve çözüme götüren formülleri olan bir denklem değildir. Savaşın sanat yönü, bilim yönüne ağır basar ve en büyük güçler dahi küçük hasımları karşısında çaresiz kalabilir. Komutanların zihinlerinde oluşturdukları sistemler, daha orduların harekete geçtikleri andan itibaren bozulmaya başlar ve olaylar savaş sisi denilen bir belirsizlik içinde gelişir. Ancak, basiretli komutanlar ve devlet adamları olup biteni sezip inisiyatifi kaptırmaz ve zor durumlarda alternatifler yaratabilir. Ne yazık ki, komutanların basireti de savaş içinde anlaşılabilir. Gene de, iyi hazırlanan zihinlerin sorunları çözmeye daha yatkın olduğunu bilmek gerekir. Anahtar budur ve savaş tarihi bunun için vardır Osmanlılar uzun tarihleri boyunca çok sayıda savaşa katılmış, büyük zaferlerin yanı sıra çok sayıda da acı yenilgilerle karşılaşmıştır. Kimi hezimetler göz göre göre gelmiştir ama en beklenmedik anda zaferler kazanılabilmiş veya bozguna uğranılmıştır. Bu kitapta, Selçukluların Kösedağ bozgunundan Osmanlıların 20. yüzyıldaki son savaşlarına kadar önemli Osmanlı yenilgileri inceleniyor. Yıldırım Bayezidin Ankara Muharebesi; Rodos ve Malta kuşatmaları; iki kez Viyana kapılarından dönüş; İnebahtı, Çeşme, Sinop baskınları; çöküş döneminin savaşları ve Balkan felaketi kitabın ana konuları arasında.