Hepimizin bir ömür boyu unutamayacağımız, daima hatırladığımız ve kişiliğimizde derin izler bırakan "Hocalarımız, öğretmenlerimiz" olmuştur. Her nedense tarihî ve kültürel kökleri olan "Hoca" deyimini daha çok kullanır, sıfata kudsiyet bile yükleriz. Hocaların sâdece öğrencileri üzerinde tesirleri olmaz, aynı zamanda öğrencilerinin aileleri ve çevrelerine de etki ederler. Bugün belki bu vasıfta ki "Hocalar"ın sayısı azalmıştır ama hâfızalarımızda yer eden o "Hoca" tipi gönüllerimizde daima yaşar; her güzel sözü ve her tatlı hatırayı mutlaka onlara bağlarız. Meseleye bu yönü ile bakarsak Türk cemiyetinde "Hocalık" başlı başına sosyal bir kurumdur. Bizde "Hoca" sâdece öğretmen değil aynı zamanda "Dede, Baba, Ata, Hâce" gibi vasıflara da lâyık görülür. Birçok zamanlar bu insanları gerçek babalarımızdan da üstün tutarız. İşte bu hocaların eline düşen biz öğrenciler daima yaratıcı, araştırıcı ve üretken oluruz; ne mutlu onlara ki bizleri himâyelerine almışlar ve düzgün bir Türk evlâdı olmamızı sağlamışlardır. İşte elinizde bulunan bu kitapçık böyle bir "Hoca"nın hayatından kesitler, sizlere sunmaktadır. Bu kitap, elbette bir biyografik hatıradır ve buradan mutlak olarak ders alınacak yönleri bulunmaktadır.
İşte bu kitapta mütevazı bir İngilizce öğretmeni olan Ayhan Aksu'nun çalışmalarını, Türk insanına yaklaşma biçimini göreceksiniz. Bugün aramızda olmayan bu "Alperen"in öğrencileri onu dünyanın ve yurdun her yerinde hatırları ve ustalığı ile yaşatıyor. Ne mutlu onlara ki bu büyük ustayı tanımışlar ve kişiliği ile bütünleşmişlerdir. Onların hafızalarını tazeleyebilmiş ve onu ifade edebilmiş isek ne mutlu bize! Her daim büyük usta ağzından düşürmezdi: Ne mutlu bize Türk yaratılmışız!
Hocamızın ruhu şâd, mekânı cennet olsun.
Hepimizin bir ömür boyu unutamayacağımız, daima hatırladığımız ve kişiliğimizde derin izler bırakan "Hocalarımız, öğretmenlerimiz" olmuştur. Her nedense tarihî ve kültürel kökleri olan "Hoca" deyimini daha çok kullanır, sıfata kudsiyet bile yükleriz. Hocaların sâdece öğrencileri üzerinde tesirleri olmaz, aynı zamanda öğrencilerinin aileleri ve çevrelerine de etki ederler. Bugün belki bu vasıfta ki "Hocalar"ın sayısı azalmıştır ama hâfızalarımızda yer eden o "Hoca" tipi gönüllerimizde daima yaşar; her güzel sözü ve her tatlı hatırayı mutlaka onlara bağlarız. Meseleye bu yönü ile bakarsak Türk cemiyetinde "Hocalık" başlı başına sosyal bir kurumdur. Bizde "Hoca" sâdece öğretmen değil aynı zamanda "Dede, Baba, Ata, Hâce" gibi vasıflara da lâyık görülür. Birçok zamanlar bu insanları gerçek babalarımızdan da üstün tutarız. İşte bu hocaların eline düşen biz öğrenciler daima yaratıcı, araştırıcı ve üretken oluruz; ne mutlu onlara ki bizleri himâyelerine almışlar ve düzgün bir Türk evlâdı olmamızı sağlamışlardır. İşte elinizde bulunan bu kitapçık böyle bir "Hoca"nın hayatından kesitler, sizlere sunmaktadır. Bu kitap, elbette bir biyografik hatıradır ve buradan mutlak olarak ders alınacak yönleri bulunmaktadır.
İşte bu kitapta mütevazı bir İngilizce öğretmeni olan Ayhan Aksu'nun çalışmalarını, Türk insanına yaklaşma biçimini göreceksiniz. Bugün aramızda olmayan bu "Alperen"in öğrencileri onu dünyanın ve yurdun her yerinde hatırları ve ustalığı ile yaşatıyor. Ne mutlu onlara ki bu büyük ustayı tanımışlar ve kişiliği ile bütünleşmişlerdir. Onların hafızalarını tazeleyebilmiş ve onu ifade edebilmiş isek ne mutlu bize! Her daim büyük usta ağzından düşürmezdi: Ne mutlu bize Türk yaratılmışız!
Hocamızın ruhu şâd, mekânı cennet olsun.