9786051802954
224416
https://www.sahafium.com/kitap/birinci-dunya-savasinin-ilk-yilinda-tanin-p224416.html
Birinci Dünya Savaşı'nın İlk Yılında Tanin
0.00
Savaşlar, devletlerin veya ülke içerisindeki farklı büyük grupların tarih boyunca gerek refahlarını yükseltmek, gerek, yaşam alanlarını genişletmek, gerekse milli veya dini gibi beşeri nedenlerden dolayı birbirleriyle yaptıkları topyekûn silahlı mücadelelerdir. Geride bıraktığımız yüzyılın en büyük savaşlarından biri olan Birinci Dünya Savaşı sebep olarak içerisinde yukarıda zikrettiğimiz konuları barındırdığı gibi sonuç itibarı ile değerlendirildiğinde ise savaşa sahne olan meydanların hemen hepsinde ölüm ve felaket getirmiştir. Bu savaşın, her ne kadar kâğıt üzerinde kazananı ve kaybedeni belli ise de gerçekte kazanan taraf için de adeta bir Pirus Zaferi (Pyrrhus Victory) idi. Yani kazanan tarafın da kaybettiği savaş idi. Zira yaklaşık 65 milyon insan savaşta aktif rol almış, her iki taraftan yaklaşık 38 milyon insan ölüm, yaralanma, ya da kaybolma sonucuyla bu savaştan etkilenmiştir. Savaşın hedeflenenden uzun sürmesi insani kaybın yanı sıra ekonomik kayba da neden olmuştur. Savaşın yarattığı travma, beşeri ve ekonomik kaybın büyük olması, savaşan tarafların toparlanmasını da doğal olarak geciktirmiştir. Bu savaş Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi iki imparatorluğun, Almanya ve Çarlık Rusya'sının yıkılmasına, Avrupa'nın haritasının yeniden çizilmesine neden olmuştur. İtilaf devletleri yani mütegallipler Katolik dünyanın ve özellikle Papalığın birleştirici gücü sayesinde Almanya, Avusturya- Macaristan ile aralarındaki sorunları yüzyıl içerisinde çözmekle kalmamış, Avrupa'nın yeniden yapılanması ve hatta sınır probleminin ortadan kalkmasıyla neticelenecek bir sonuçla birlik oluşumu içerisinde hayatlarını devam ettirmektedirler
Savaşlar, devletlerin veya ülke içerisindeki farklı büyük grupların tarih boyunca gerek refahlarını yükseltmek, gerek, yaşam alanlarını genişletmek, gerekse milli veya dini gibi beşeri nedenlerden dolayı birbirleriyle yaptıkları topyekûn silahlı mücadelelerdir. Geride bıraktığımız yüzyılın en büyük savaşlarından biri olan Birinci Dünya Savaşı sebep olarak içerisinde yukarıda zikrettiğimiz konuları barındırdığı gibi sonuç itibarı ile değerlendirildiğinde ise savaşa sahne olan meydanların hemen hepsinde ölüm ve felaket getirmiştir. Bu savaşın, her ne kadar kâğıt üzerinde kazananı ve kaybedeni belli ise de gerçekte kazanan taraf için de adeta bir Pirus Zaferi (Pyrrhus Victory) idi. Yani kazanan tarafın da kaybettiği savaş idi. Zira yaklaşık 65 milyon insan savaşta aktif rol almış, her iki taraftan yaklaşık 38 milyon insan ölüm, yaralanma, ya da kaybolma sonucuyla bu savaştan etkilenmiştir. Savaşın hedeflenenden uzun sürmesi insani kaybın yanı sıra ekonomik kayba da neden olmuştur. Savaşın yarattığı travma, beşeri ve ekonomik kaybın büyük olması, savaşan tarafların toparlanmasını da doğal olarak geciktirmiştir. Bu savaş Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi iki imparatorluğun, Almanya ve Çarlık Rusya'sının yıkılmasına, Avrupa'nın haritasının yeniden çizilmesine neden olmuştur. İtilaf devletleri yani mütegallipler Katolik dünyanın ve özellikle Papalığın birleştirici gücü sayesinde Almanya, Avusturya- Macaristan ile aralarındaki sorunları yüzyıl içerisinde çözmekle kalmamış, Avrupa'nın yeniden yapılanması ve hatta sınır probleminin ortadan kalkmasıyla neticelenecek bir sonuçla birlik oluşumu içerisinde hayatlarını devam ettirmektedirler