Bizim Köyün Papazıdır Güneydoğulu Bir Keldaninin Anıları (1975-1985)

Stok Kodu:
9789750508974
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
344
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789750508974
141124
Bizim Köyün Papazıdır
Bizim Köyün Papazıdır Güneydoğulu Bir Keldaninin Anıları (1975-1985)
0.00
Peder Azizin yazdıkları da Anadolu insanının ta kendisi: Yalın, kısa, içten cümlelerle anlatılmış alabildiğine sahici şeyler. Üstelik, sanki o büyük sıkıntıları yaşayan kendisi değilmiş de geçerken görmüş gibi yazmış. Bu kadar olur. En az bunlar kadar önemlisi, Peder Aziz Yalap 1975-85 arasını anlatıyor. Sonuçta, özetle şu oluyor: Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karışık ve en tatsız dönemini, Anadolunun en talihsiz bölgesinde, Anadolunun en ezilen halkının gözünden izliyoruz.
Baskın Oran

Pazar sabahı kilise avlusunda toplanan, Noel ve Paskalyada barışan, Irakla gizliden gizliye ticaret yapan, katır sırtında türküler söyleyen Keldani köylüleri Kızamık belası, su çilesi, eşkıya hikâyesi, cin gibi kadınlar, yerinde durmaz bebeler, arı kovanları, pekmezler, divanda nasihatler, şikâyetler, küfürler, Deniz Gezmiş ve diğer kaçaklar, dükkâna giren eşekler, darbe yapan Kenan Evren, Ey Meryem Ana, bizi şundan bundan, kötülükten, felaketten, zarardan, yangından koru.
Zamanın yavaş aktığı, insanların daha çok konuştuğu, çay içmeden sohbete başlayamadığı bir diyarın Papaz Efendisi köyünü, mazisini anlatıyor bize Bilmediğimiz bir dünyayı, azınlık içinde azınlıkların hayatını, neşeyle, iştahla sarıp sarmalayarak aktarıyor. Belki yaşarken değil ama sonradan anlatırken gülünen, ekmek kadar, vicdan kadar sıcak hikâyeler paylaşıyor.
Yakın zamanların en ilginç anı kitaplarından biri
Peder Azizin yazdıkları da Anadolu insanının ta kendisi: Yalın, kısa, içten cümlelerle anlatılmış alabildiğine sahici şeyler. Üstelik, sanki o büyük sıkıntıları yaşayan kendisi değilmiş de geçerken görmüş gibi yazmış. Bu kadar olur. En az bunlar kadar önemlisi, Peder Aziz Yalap 1975-85 arasını anlatıyor. Sonuçta, özetle şu oluyor: Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karışık ve en tatsız dönemini, Anadolunun en talihsiz bölgesinde, Anadolunun en ezilen halkının gözünden izliyoruz.
Baskın Oran

Pazar sabahı kilise avlusunda toplanan, Noel ve Paskalyada barışan, Irakla gizliden gizliye ticaret yapan, katır sırtında türküler söyleyen Keldani köylüleri Kızamık belası, su çilesi, eşkıya hikâyesi, cin gibi kadınlar, yerinde durmaz bebeler, arı kovanları, pekmezler, divanda nasihatler, şikâyetler, küfürler, Deniz Gezmiş ve diğer kaçaklar, dükkâna giren eşekler, darbe yapan Kenan Evren, Ey Meryem Ana, bizi şundan bundan, kötülükten, felaketten, zarardan, yangından koru.
Zamanın yavaş aktığı, insanların daha çok konuştuğu, çay içmeden sohbete başlayamadığı bir diyarın Papaz Efendisi köyünü, mazisini anlatıyor bize Bilmediğimiz bir dünyayı, azınlık içinde azınlıkların hayatını, neşeyle, iştahla sarıp sarmalayarak aktarıyor. Belki yaşarken değil ama sonradan anlatırken gülünen, ekmek kadar, vicdan kadar sıcak hikâyeler paylaşıyor.
Yakın zamanların en ilginç anı kitaplarından biri
Kapat