9786050914337
187285
https://www.sahafium.com/kitap/buyuk-besteciler-p187285.html
Büyük Besteciler
0.00
Klasik müzik bestecileri konusunda temel bir başvuru kaynağı
Harold C. Schonberg, ilk kez yayımlandığı 1970 yılından beri klasik müzik bestecileri konusunda temel başvuru kaynaklarından kabul edilen bu kitabında, Monteverdi'den 1990'ların tonalistlerine kadar, Bach, Mozart, Beethoven, Schumann ailesi, Stockhausen, Cage, Messiaen, Copland ve Stravinsky gibi büyük bestecileri, hayatlarından anekdotlarla ele alıyor. Ayrıca Gilbert ve Sullivan ile Strauss'lar gibi, hafif müziğin yaratıcılarını da unutmuyor.
"... müziğin insanla açıklanabileceğine, aslında insanla açıklanması gerektiğine inanıyorum. Zira bir insanın müziği, kendisinin bir işlevidir, zihninin bir yansıması ve içinde yaşadığı dünyaya tepkisidir. Jean Paul gibi yazarlara düşkünlüğünü, Davidsbund olarak bilinen uydurma arkadaş grubunu ve delirmekten duyduğu saplantılı korkuyu bilmeden Robert Schumann'ın müziğini nasıl anlayabiliriz? Nasıl ki Rembrandt'ın, Cézanne'ın ya da Picasso'nun tablolarına baktığımızda dünyayı ve diğer varlıkları onların gözünden görüyorsak, aynı şekilde Beethoven'in, Brahms'ın ya da Stravinsky'nin müziğini işittiğimizde de dünyayı onların kulakları ve zihinleri aracılığıyla yaşarız."
Harold C. Schonberg, ilk kez yayımlandığı 1970 yılından beri klasik müzik bestecileri konusunda temel başvuru kaynaklarından kabul edilen bu kitabında, Monteverdi'den 1990'ların tonalistlerine kadar, Bach, Mozart, Beethoven, Schumann ailesi, Stockhausen, Cage, Messiaen, Copland ve Stravinsky gibi büyük bestecileri, hayatlarından anekdotlarla ele alıyor. Ayrıca Gilbert ve Sullivan ile Strauss'lar gibi, hafif müziğin yaratıcılarını da unutmuyor.
"... müziğin insanla açıklanabileceğine, aslında insanla açıklanması gerektiğine inanıyorum. Zira bir insanın müziği, kendisinin bir işlevidir, zihninin bir yansıması ve içinde yaşadığı dünyaya tepkisidir. Jean Paul gibi yazarlara düşkünlüğünü, Davidsbund olarak bilinen uydurma arkadaş grubunu ve delirmekten duyduğu saplantılı korkuyu bilmeden Robert Schumann'ın müziğini nasıl anlayabiliriz? Nasıl ki Rembrandt'ın, Cézanne'ın ya da Picasso'nun tablolarına baktığımızda dünyayı ve diğer varlıkları onların gözünden görüyorsak, aynı şekilde Beethoven'in, Brahms'ın ya da Stravinsky'nin müziğini işittiğimizde de dünyayı onların kulakları ve zihinleri aracılığıyla yaşarız."
Klasik müzik bestecileri konusunda temel bir başvuru kaynağı
Harold C. Schonberg, ilk kez yayımlandığı 1970 yılından beri klasik müzik bestecileri konusunda temel başvuru kaynaklarından kabul edilen bu kitabında, Monteverdi'den 1990'ların tonalistlerine kadar, Bach, Mozart, Beethoven, Schumann ailesi, Stockhausen, Cage, Messiaen, Copland ve Stravinsky gibi büyük bestecileri, hayatlarından anekdotlarla ele alıyor. Ayrıca Gilbert ve Sullivan ile Strauss'lar gibi, hafif müziğin yaratıcılarını da unutmuyor.
"... müziğin insanla açıklanabileceğine, aslında insanla açıklanması gerektiğine inanıyorum. Zira bir insanın müziği, kendisinin bir işlevidir, zihninin bir yansıması ve içinde yaşadığı dünyaya tepkisidir. Jean Paul gibi yazarlara düşkünlüğünü, Davidsbund olarak bilinen uydurma arkadaş grubunu ve delirmekten duyduğu saplantılı korkuyu bilmeden Robert Schumann'ın müziğini nasıl anlayabiliriz? Nasıl ki Rembrandt'ın, Cézanne'ın ya da Picasso'nun tablolarına baktığımızda dünyayı ve diğer varlıkları onların gözünden görüyorsak, aynı şekilde Beethoven'in, Brahms'ın ya da Stravinsky'nin müziğini işittiğimizde de dünyayı onların kulakları ve zihinleri aracılığıyla yaşarız."
Harold C. Schonberg, ilk kez yayımlandığı 1970 yılından beri klasik müzik bestecileri konusunda temel başvuru kaynaklarından kabul edilen bu kitabında, Monteverdi'den 1990'ların tonalistlerine kadar, Bach, Mozart, Beethoven, Schumann ailesi, Stockhausen, Cage, Messiaen, Copland ve Stravinsky gibi büyük bestecileri, hayatlarından anekdotlarla ele alıyor. Ayrıca Gilbert ve Sullivan ile Strauss'lar gibi, hafif müziğin yaratıcılarını da unutmuyor.
"... müziğin insanla açıklanabileceğine, aslında insanla açıklanması gerektiğine inanıyorum. Zira bir insanın müziği, kendisinin bir işlevidir, zihninin bir yansıması ve içinde yaşadığı dünyaya tepkisidir. Jean Paul gibi yazarlara düşkünlüğünü, Davidsbund olarak bilinen uydurma arkadaş grubunu ve delirmekten duyduğu saplantılı korkuyu bilmeden Robert Schumann'ın müziğini nasıl anlayabiliriz? Nasıl ki Rembrandt'ın, Cézanne'ın ya da Picasso'nun tablolarına baktığımızda dünyayı ve diğer varlıkları onların gözünden görüyorsak, aynı şekilde Beethoven'in, Brahms'ın ya da Stravinsky'nin müziğini işittiğimizde de dünyayı onların kulakları ve zihinleri aracılığıyla yaşarız."