Toplam dört bölümden oluşan eserin ilk bölümü; edebiyat tarihi ve şiir ilişkisini sosyal ve fikri bir çerçeveyi gözeterek ortaya koyuyor. İkinci bölümde; Türk, Arap ve Fars edebiyatlarında edeb, şair, şiir, fen, sanat, nazire gibi temel terimler çerçevesinde edebiyatlar arası ilişkilere ve yapısal özelliklere değiniyor. Üçüncü bölümde ise bu üç edebiyatın doğasındaki sanatta yaratma ve güzellik kavramlarını inceleyen bir bölüme geçiliyor. Dördüncü bölümde Müslüman Doğu edebiyatlarında edebî türlerin yapısal oluşum ve gelişim süreçlerini kaside, gazel, musammat, mesnevi gibi türler ve biçimler etrafında ele alırken, beşinci ve son bölümde bu edebiyatlarda tasavvufun yeri ve işlevine eğiliyor. Esad Durakoviç'in Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesini birbirinden etkileşimi olan bir havza gibi düşünerek hazırladığı bu eseri, Türk kültürü, sanatı ve edebiyatını anlamak ve yorumlamak bağlamında da önemli dikkatler, bilgi ve yorumlar içeriyor, zengin ve ayrıntılara inen bir bilimsel çalışma olarak okuruyla buluşuyor.
Toplam dört bölümden oluşan eserin ilk bölümü; edebiyat tarihi ve şiir ilişkisini sosyal ve fikri bir çerçeveyi gözeterek ortaya koyuyor. İkinci bölümde; Türk, Arap ve Fars edebiyatlarında edeb, şair, şiir, fen, sanat, nazire gibi temel terimler çerçevesinde edebiyatlar arası ilişkilere ve yapısal özelliklere değiniyor. Üçüncü bölümde ise bu üç edebiyatın doğasındaki sanatta yaratma ve güzellik kavramlarını inceleyen bir bölüme geçiliyor. Dördüncü bölümde Müslüman Doğu edebiyatlarında edebî türlerin yapısal oluşum ve gelişim süreçlerini kaside, gazel, musammat, mesnevi gibi türler ve biçimler etrafında ele alırken, beşinci ve son bölümde bu edebiyatlarda tasavvufun yeri ve işlevine eğiliyor. Esad Durakoviç'in Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesini birbirinden etkileşimi olan bir havza gibi düşünerek hazırladığı bu eseri, Türk kültürü, sanatı ve edebiyatını anlamak ve yorumlamak bağlamında da önemli dikkatler, bilgi ve yorumlar içeriyor, zengin ve ayrıntılara inen bir bilimsel çalışma olarak okuruyla buluşuyor.