Divan-ı Hümayun

Stok Kodu:
9789944931236
Boyut:
140-215
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789944931236
84010
Divan-ı Hümayun
Divan-ı Hümayun
0.00

Osmanlı Devleti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra doğmuş olan Divan-ı Hümayun, 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın ilk yarısına kadar Osmanlı Devleti'nin yönetimine damgasını vurmuş, yüzyılın sonlarına doğru ise önemini yitirmeye başlayarak bir sembol haline gelmiştir. Osmanlılardan önceki ve Osmanlıların çağdaşı İslam devletlerinde var olan benzeri kurumlardan farklı olan Divan-ı Hümayun'da, siyasal, yargısal, yönetsel tüm işlerin görülebilir olması, Osmanlı Devleti'nin merkezci karakterinin kesinliğini ve devlet adamlarının pratik çalışma, çabuk ve doğru karara varma duygularının gelişmişliğini göstermektedir. Padişahın divanı, üstün yetkileri ve çalışma biçimiyle devletin en saygın organı durumuna gelmiş, Divan'da çalışmak, bir şeref simgesi olmuştur. Divan-ı Hümayun, padişahın divanı olsa da burada çalışanların padişahın değil, Divan'ın hizmetinde oldukları görüşü yerleşmiş, kadılar bile burada yargılanabilmiştir. Fakat padişahların kişiliği zayıfladıkça, vezir-i azamlar güçlerini artırmışlar ve Divan-ı Hümayun etkinliğini yitirmiştir. Ayrıca yargısal kararların infazı sırasında acele verilen hükümler, kimi zaman adalet duygusuna aykırı olmuş ve büyük haksızlıklar doğurmuştur. Gücü nispetinde sağduyudan yoksun vezir-i azamlar ise Divan'da büyük otorite kurarak, devlet düzenini bozucu kararlara varmış ve kimi zaman bu kararlarıyla ayaklanmalara yol açmışlardır.

Osmanlı Devleti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra doğmuş olan Divan-ı Hümayun, 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın ilk yarısına kadar Osmanlı Devleti'nin yönetimine damgasını vurmuş, yüzyılın sonlarına doğru ise önemini yitirmeye başlayarak bir sembol haline gelmiştir. Osmanlılardan önceki ve Osmanlıların çağdaşı İslam devletlerinde var olan benzeri kurumlardan farklı olan Divan-ı Hümayun'da, siyasal, yargısal, yönetsel tüm işlerin görülebilir olması, Osmanlı Devleti'nin merkezci karakterinin kesinliğini ve devlet adamlarının pratik çalışma, çabuk ve doğru karara varma duygularının gelişmişliğini göstermektedir. Padişahın divanı, üstün yetkileri ve çalışma biçimiyle devletin en saygın organı durumuna gelmiş, Divan'da çalışmak, bir şeref simgesi olmuştur. Divan-ı Hümayun, padişahın divanı olsa da burada çalışanların padişahın değil, Divan'ın hizmetinde oldukları görüşü yerleşmiş, kadılar bile burada yargılanabilmiştir. Fakat padişahların kişiliği zayıfladıkça, vezir-i azamlar güçlerini artırmışlar ve Divan-ı Hümayun etkinliğini yitirmiştir. Ayrıca yargısal kararların infazı sırasında acele verilen hükümler, kimi zaman adalet duygusuna aykırı olmuş ve büyük haksızlıklar doğurmuştur. Gücü nispetinde sağduyudan yoksun vezir-i azamlar ise Divan'da büyük otorite kurarak, devlet düzenini bozucu kararlara varmış ve kimi zaman bu kararlarıyla ayaklanmalara yol açmışlardır.

Kapat