Rus İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu toprakları
arasında dağınık bir nüfus oluşturan Ermeni toplumu 19. yüzyıl
sonunda nasıl politize olmuştu? Anaide Ter Minassian, Ermeni
Devrimci Hareketi'nde 1887-1912 arasında yaşanan siyasi
dönüşümlere, fikir hareketlerine ve bu fikirlerin taşıyıcısı olan
politik bireylere bakarak bu sorunun cevabını araştırıyor.
Hınçaklardan Taşnak Partisi'ne, fedayilerden Bolşevik
Ermenilere uzanan kapsamlı bir değerlendirmeyle, Ermeni
devrimci hareketinin milliyetçilik ve sosyalizm aracılığıyla
siyasal sorunlara bulduğu cevapların toplumsal karşılıklarını
inceliyor. Minassian, Rusya'da 1905 devrimine, Osmanlı'da
II. Meşrutiyet'in ilanına (1908) denk gelen süreçlerde Ermeni
devrimci hareketinin geçirdiği dönüşümleri, hareketin kendi
tarihindeki tartışmaları da hesaba katan bir bakışla yorumluyor.
Mete Tunçay'ın metne dahil ettiği II. Meşrutiyet dönemine ait
bir beyanname ve program ise, konunun önemini gözler önüne
seriyor.
Rus İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu toprakları
arasında dağınık bir nüfus oluşturan Ermeni toplumu 19. yüzyıl
sonunda nasıl politize olmuştu? Anaide Ter Minassian, Ermeni
Devrimci Hareketi'nde 1887-1912 arasında yaşanan siyasi
dönüşümlere, fikir hareketlerine ve bu fikirlerin taşıyıcısı olan
politik bireylere bakarak bu sorunun cevabını araştırıyor.
Hınçaklardan Taşnak Partisi'ne, fedayilerden Bolşevik
Ermenilere uzanan kapsamlı bir değerlendirmeyle, Ermeni
devrimci hareketinin milliyetçilik ve sosyalizm aracılığıyla
siyasal sorunlara bulduğu cevapların toplumsal karşılıklarını
inceliyor. Minassian, Rusya'da 1905 devrimine, Osmanlı'da
II. Meşrutiyet'in ilanına (1908) denk gelen süreçlerde Ermeni
devrimci hareketinin geçirdiği dönüşümleri, hareketin kendi
tarihindeki tartışmaları da hesaba katan bir bakışla yorumluyor.
Mete Tunçay'ın metne dahil ettiği II. Meşrutiyet dönemine ait
bir beyanname ve program ise, konunun önemini gözler önüne
seriyor.