9789759856212
61977
https://www.sahafium.com/kitap/fin-atlasi-p61977.html
Fin Atlası
0.00
Türk dip kültürünün yazılı kaynaklarını; Fransa Glozel de, Etrüsklerle italya da, iskandinav ülkelerinde, Asya nın hemen tamamında, Anadolu nun tamamında, hatta Hindistan harappa da hohenjo-Daro Yazıtları nda ve daha bir çok coğrafi bölgede takip edebilmekteyiz.
Bu kaynaklar arasında, Orhun-Yenisey Anıtları, Tamga sistemi ile 15 bin yıldır yazı kullanan Ön-Türklerin, artık Türk adı ile Kök Türk harflerini kullandığı devre ait, üzerinde bilimsel ittifakla neticeye varılmış, günümüzde bilinen en önemli arşivdir, ilk bulunan, okunabilmiş Türkçe metin; taşlar üzerine yazılmış ilk Türk tarihi; Türk kavimlerinin siyasal yaşamlarının, töre ve uygarlıklarının, Türk edebiyatının ilk okunan yazılı belgesi olması gibi birçok niteliği beraberinde taşıyan çok önemli yazıtlardır. Bilge Kağan devrinin ürünleri olan Orhun Yazıtları, Kül Tigin (732), Bilge Kağan (735) ve Tonyukuk (720-725 arası) Anıtları olmak üzere üç tanedir.
Bu anıtlar; kalıplarını almak için uzun yılardır defalarca uygulanan kimyasal işlemler, insanların duyarsızlığı, zamanın ve havanın yıpratıcı tesiri ile günümüzde çok güç okunabilir durumdadır. Oysa dünyanın çeşitli coğrafî kesimlerinde bulunmakta olan yazıtlar, gelişen iletişim ağının etkisi ile araştırmacılara ulaştıkça, kıyaslama yoluyla Anıtlar üzerindeki mesajlar yeniden deşifre edilebilmektedir. Bu çalışma için Orhun anıtlarına ilk kez giden ve çektikleri fotoğraflar, yaptıkları çizim ve transkipsiyonlarla günümüze, anıtların o günkü sağlam halini aktaran O.Donner başkanlığındaki Fin Heyetinin hazırladığı Fin Atlası, Orhun yazıtları hakkında yapılan ilk kapsamlı çalışmadır.
Orhun yazıtlarının önceden beri varlığı biliniyordu. Fakat bu kapsamda bir akademik yayınla dünyaya tanıtılmamışlardı. Finli Türkologlar, bu amaçla 1890 yılında Sibirya yı geçerek Orta Asya ya ulaştılar ve bu inceleme gezisi sonucunda Orhun yazıtlarını atlas şeklinde yayınlayarak, kapsamlı bir şekilde, henüz tahribata uğramamış, o günkü görece sağlam halleriyle bilim dünyasına tanıttılar. Elinizdeki eser, Orhun yazıtlarının bu gezi sonucunda hazırlanmış olan atlasıdır.
Metinler bu geziye katılmış olan bilim adamları A. Heikel, G. v. d. Gabelentz, G. Daveria ve O. Donner tarafından yazılmıştır.
Orhun Yazıtlarının bulunuşu uygarlık tarihinin de büyük ve önemli keşiflerinden birisidir. Bu yazıtlardan, daha Kll nci yüzyılda tarihçi Cuveynî, Tarih-i Cihangüşâ sında bahsetmiştir, ayrıca Çin kaynaklan da çok eskiden bu anıtların dikildiğini bildirmekteydi. Fakat 18. ve 19 ncu yüzyıllara dek Orhun Anıtları, bilim dünyasının meçhulü olarak kalmaya devam etmişlerdi, ilk olarak Messerschmidt, 1721 de Yenisey vadisinde bu alfabe ile yazılı bir taşı tespit etmiştir Ancak Orhun Anıtları konusunda bilim dünyasının dikkatini ilk çeken 5trahlenberg olmuştur. 1730 da araştırmalarının neticesini yayınlamış, bunun sonucunda da Orhun Anıtlarından bir iki asır öncesine ait olan Yenisey Yazıtları arka arkaya bulunmaya başlamıştır. 1899 da Rus bilgini Yadrintsev, sonradan Kül Tigin ve Bilge Kağan adına dikilmiş olduğu anlaşılan Orhun Anıtlarını bulmuştur.
Bunun üzerine 1890 yılında, Heikel in başkanlığında bir Finlandiyalı, daha sonra 1891 da W. Radloff un başkanlığında bir Rus bilimsel gezi heyeti yazıtları yakından tetkik etmişlerdir. Getirdikleri malzemenin fotoğraflarını büyük atlaslar halinde neşreden bu heyetler sayesinde, yazıtların okunması çalışmaları hızlanmış ve daha başka yazıları da çözmüş olan Danimarkalı bilim adamı V. Thomsen, 1893 de Orhun Anıtlarının yazısını okumuştur.
HEİKEL, AXEL; GEORG VOM DER GABELEMZ: G. DEVERIA, ve O. DONMER. Inscrıptions De L Orkhon. Recueillies par l Expedition Finnoıse 1890 et publieespar la Societe Finno-Ougrienne. Helsingfors, Impremierie De La societe De Litterature Finnoise, 1892 özgün isimli bu eser, Orhun Anıtları üzerine yapılmış ilk akademik yayın olup, sadece bir kez basılmıştı. Bu çok önemli kaynak eserin tercümesi, metnin eskiliği nedeniyle çok zor olmuştur. E. Büyükelçi Sayın Metin SİRMAh ve 5ayın Yaşar Sabit DALBAŞAR, metinler üzerine son derecede akademik ciddiyetle eğilmişler, kılı kırk yararcasına detaylı araştırmalar sonucunda bu eseri bilim dünyasına tekrar kazandırmışlardır. Tamamen sağlaması yapılmış Türkçe akademik tercümenin yanında, Fransızca ve Almanca yayınlanmış makalelerin orijinallerini de yayınlamayı gerekli gördük.
Bu kaynaklar arasında, Orhun-Yenisey Anıtları, Tamga sistemi ile 15 bin yıldır yazı kullanan Ön-Türklerin, artık Türk adı ile Kök Türk harflerini kullandığı devre ait, üzerinde bilimsel ittifakla neticeye varılmış, günümüzde bilinen en önemli arşivdir, ilk bulunan, okunabilmiş Türkçe metin; taşlar üzerine yazılmış ilk Türk tarihi; Türk kavimlerinin siyasal yaşamlarının, töre ve uygarlıklarının, Türk edebiyatının ilk okunan yazılı belgesi olması gibi birçok niteliği beraberinde taşıyan çok önemli yazıtlardır. Bilge Kağan devrinin ürünleri olan Orhun Yazıtları, Kül Tigin (732), Bilge Kağan (735) ve Tonyukuk (720-725 arası) Anıtları olmak üzere üç tanedir.
Bu anıtlar; kalıplarını almak için uzun yılardır defalarca uygulanan kimyasal işlemler, insanların duyarsızlığı, zamanın ve havanın yıpratıcı tesiri ile günümüzde çok güç okunabilir durumdadır. Oysa dünyanın çeşitli coğrafî kesimlerinde bulunmakta olan yazıtlar, gelişen iletişim ağının etkisi ile araştırmacılara ulaştıkça, kıyaslama yoluyla Anıtlar üzerindeki mesajlar yeniden deşifre edilebilmektedir. Bu çalışma için Orhun anıtlarına ilk kez giden ve çektikleri fotoğraflar, yaptıkları çizim ve transkipsiyonlarla günümüze, anıtların o günkü sağlam halini aktaran O.Donner başkanlığındaki Fin Heyetinin hazırladığı Fin Atlası, Orhun yazıtları hakkında yapılan ilk kapsamlı çalışmadır.
Orhun yazıtlarının önceden beri varlığı biliniyordu. Fakat bu kapsamda bir akademik yayınla dünyaya tanıtılmamışlardı. Finli Türkologlar, bu amaçla 1890 yılında Sibirya yı geçerek Orta Asya ya ulaştılar ve bu inceleme gezisi sonucunda Orhun yazıtlarını atlas şeklinde yayınlayarak, kapsamlı bir şekilde, henüz tahribata uğramamış, o günkü görece sağlam halleriyle bilim dünyasına tanıttılar. Elinizdeki eser, Orhun yazıtlarının bu gezi sonucunda hazırlanmış olan atlasıdır.
Metinler bu geziye katılmış olan bilim adamları A. Heikel, G. v. d. Gabelentz, G. Daveria ve O. Donner tarafından yazılmıştır.
Orhun Yazıtlarının bulunuşu uygarlık tarihinin de büyük ve önemli keşiflerinden birisidir. Bu yazıtlardan, daha Kll nci yüzyılda tarihçi Cuveynî, Tarih-i Cihangüşâ sında bahsetmiştir, ayrıca Çin kaynaklan da çok eskiden bu anıtların dikildiğini bildirmekteydi. Fakat 18. ve 19 ncu yüzyıllara dek Orhun Anıtları, bilim dünyasının meçhulü olarak kalmaya devam etmişlerdi, ilk olarak Messerschmidt, 1721 de Yenisey vadisinde bu alfabe ile yazılı bir taşı tespit etmiştir Ancak Orhun Anıtları konusunda bilim dünyasının dikkatini ilk çeken 5trahlenberg olmuştur. 1730 da araştırmalarının neticesini yayınlamış, bunun sonucunda da Orhun Anıtlarından bir iki asır öncesine ait olan Yenisey Yazıtları arka arkaya bulunmaya başlamıştır. 1899 da Rus bilgini Yadrintsev, sonradan Kül Tigin ve Bilge Kağan adına dikilmiş olduğu anlaşılan Orhun Anıtlarını bulmuştur.
Bunun üzerine 1890 yılında, Heikel in başkanlığında bir Finlandiyalı, daha sonra 1891 da W. Radloff un başkanlığında bir Rus bilimsel gezi heyeti yazıtları yakından tetkik etmişlerdir. Getirdikleri malzemenin fotoğraflarını büyük atlaslar halinde neşreden bu heyetler sayesinde, yazıtların okunması çalışmaları hızlanmış ve daha başka yazıları da çözmüş olan Danimarkalı bilim adamı V. Thomsen, 1893 de Orhun Anıtlarının yazısını okumuştur.
HEİKEL, AXEL; GEORG VOM DER GABELEMZ: G. DEVERIA, ve O. DONMER. Inscrıptions De L Orkhon. Recueillies par l Expedition Finnoıse 1890 et publieespar la Societe Finno-Ougrienne. Helsingfors, Impremierie De La societe De Litterature Finnoise, 1892 özgün isimli bu eser, Orhun Anıtları üzerine yapılmış ilk akademik yayın olup, sadece bir kez basılmıştı. Bu çok önemli kaynak eserin tercümesi, metnin eskiliği nedeniyle çok zor olmuştur. E. Büyükelçi Sayın Metin SİRMAh ve 5ayın Yaşar Sabit DALBAŞAR, metinler üzerine son derecede akademik ciddiyetle eğilmişler, kılı kırk yararcasına detaylı araştırmalar sonucunda bu eseri bilim dünyasına tekrar kazandırmışlardır. Tamamen sağlaması yapılmış Türkçe akademik tercümenin yanında, Fransızca ve Almanca yayınlanmış makalelerin orijinallerini de yayınlamayı gerekli gördük.
Türk dip kültürünün yazılı kaynaklarını; Fransa Glozel de, Etrüsklerle italya da, iskandinav ülkelerinde, Asya nın hemen tamamında, Anadolu nun tamamında, hatta Hindistan harappa da hohenjo-Daro Yazıtları nda ve daha bir çok coğrafi bölgede takip edebilmekteyiz.
Bu kaynaklar arasında, Orhun-Yenisey Anıtları, Tamga sistemi ile 15 bin yıldır yazı kullanan Ön-Türklerin, artık Türk adı ile Kök Türk harflerini kullandığı devre ait, üzerinde bilimsel ittifakla neticeye varılmış, günümüzde bilinen en önemli arşivdir, ilk bulunan, okunabilmiş Türkçe metin; taşlar üzerine yazılmış ilk Türk tarihi; Türk kavimlerinin siyasal yaşamlarının, töre ve uygarlıklarının, Türk edebiyatının ilk okunan yazılı belgesi olması gibi birçok niteliği beraberinde taşıyan çok önemli yazıtlardır. Bilge Kağan devrinin ürünleri olan Orhun Yazıtları, Kül Tigin (732), Bilge Kağan (735) ve Tonyukuk (720-725 arası) Anıtları olmak üzere üç tanedir.
Bu anıtlar; kalıplarını almak için uzun yılardır defalarca uygulanan kimyasal işlemler, insanların duyarsızlığı, zamanın ve havanın yıpratıcı tesiri ile günümüzde çok güç okunabilir durumdadır. Oysa dünyanın çeşitli coğrafî kesimlerinde bulunmakta olan yazıtlar, gelişen iletişim ağının etkisi ile araştırmacılara ulaştıkça, kıyaslama yoluyla Anıtlar üzerindeki mesajlar yeniden deşifre edilebilmektedir. Bu çalışma için Orhun anıtlarına ilk kez giden ve çektikleri fotoğraflar, yaptıkları çizim ve transkipsiyonlarla günümüze, anıtların o günkü sağlam halini aktaran O.Donner başkanlığındaki Fin Heyetinin hazırladığı Fin Atlası, Orhun yazıtları hakkında yapılan ilk kapsamlı çalışmadır.
Orhun yazıtlarının önceden beri varlığı biliniyordu. Fakat bu kapsamda bir akademik yayınla dünyaya tanıtılmamışlardı. Finli Türkologlar, bu amaçla 1890 yılında Sibirya yı geçerek Orta Asya ya ulaştılar ve bu inceleme gezisi sonucunda Orhun yazıtlarını atlas şeklinde yayınlayarak, kapsamlı bir şekilde, henüz tahribata uğramamış, o günkü görece sağlam halleriyle bilim dünyasına tanıttılar. Elinizdeki eser, Orhun yazıtlarının bu gezi sonucunda hazırlanmış olan atlasıdır.
Metinler bu geziye katılmış olan bilim adamları A. Heikel, G. v. d. Gabelentz, G. Daveria ve O. Donner tarafından yazılmıştır.
Orhun Yazıtlarının bulunuşu uygarlık tarihinin de büyük ve önemli keşiflerinden birisidir. Bu yazıtlardan, daha Kll nci yüzyılda tarihçi Cuveynî, Tarih-i Cihangüşâ sında bahsetmiştir, ayrıca Çin kaynaklan da çok eskiden bu anıtların dikildiğini bildirmekteydi. Fakat 18. ve 19 ncu yüzyıllara dek Orhun Anıtları, bilim dünyasının meçhulü olarak kalmaya devam etmişlerdi, ilk olarak Messerschmidt, 1721 de Yenisey vadisinde bu alfabe ile yazılı bir taşı tespit etmiştir Ancak Orhun Anıtları konusunda bilim dünyasının dikkatini ilk çeken 5trahlenberg olmuştur. 1730 da araştırmalarının neticesini yayınlamış, bunun sonucunda da Orhun Anıtlarından bir iki asır öncesine ait olan Yenisey Yazıtları arka arkaya bulunmaya başlamıştır. 1899 da Rus bilgini Yadrintsev, sonradan Kül Tigin ve Bilge Kağan adına dikilmiş olduğu anlaşılan Orhun Anıtlarını bulmuştur.
Bunun üzerine 1890 yılında, Heikel in başkanlığında bir Finlandiyalı, daha sonra 1891 da W. Radloff un başkanlığında bir Rus bilimsel gezi heyeti yazıtları yakından tetkik etmişlerdir. Getirdikleri malzemenin fotoğraflarını büyük atlaslar halinde neşreden bu heyetler sayesinde, yazıtların okunması çalışmaları hızlanmış ve daha başka yazıları da çözmüş olan Danimarkalı bilim adamı V. Thomsen, 1893 de Orhun Anıtlarının yazısını okumuştur.
HEİKEL, AXEL; GEORG VOM DER GABELEMZ: G. DEVERIA, ve O. DONMER. Inscrıptions De L Orkhon. Recueillies par l Expedition Finnoıse 1890 et publieespar la Societe Finno-Ougrienne. Helsingfors, Impremierie De La societe De Litterature Finnoise, 1892 özgün isimli bu eser, Orhun Anıtları üzerine yapılmış ilk akademik yayın olup, sadece bir kez basılmıştı. Bu çok önemli kaynak eserin tercümesi, metnin eskiliği nedeniyle çok zor olmuştur. E. Büyükelçi Sayın Metin SİRMAh ve 5ayın Yaşar Sabit DALBAŞAR, metinler üzerine son derecede akademik ciddiyetle eğilmişler, kılı kırk yararcasına detaylı araştırmalar sonucunda bu eseri bilim dünyasına tekrar kazandırmışlardır. Tamamen sağlaması yapılmış Türkçe akademik tercümenin yanında, Fransızca ve Almanca yayınlanmış makalelerin orijinallerini de yayınlamayı gerekli gördük.
Bu kaynaklar arasında, Orhun-Yenisey Anıtları, Tamga sistemi ile 15 bin yıldır yazı kullanan Ön-Türklerin, artık Türk adı ile Kök Türk harflerini kullandığı devre ait, üzerinde bilimsel ittifakla neticeye varılmış, günümüzde bilinen en önemli arşivdir, ilk bulunan, okunabilmiş Türkçe metin; taşlar üzerine yazılmış ilk Türk tarihi; Türk kavimlerinin siyasal yaşamlarının, töre ve uygarlıklarının, Türk edebiyatının ilk okunan yazılı belgesi olması gibi birçok niteliği beraberinde taşıyan çok önemli yazıtlardır. Bilge Kağan devrinin ürünleri olan Orhun Yazıtları, Kül Tigin (732), Bilge Kağan (735) ve Tonyukuk (720-725 arası) Anıtları olmak üzere üç tanedir.
Bu anıtlar; kalıplarını almak için uzun yılardır defalarca uygulanan kimyasal işlemler, insanların duyarsızlığı, zamanın ve havanın yıpratıcı tesiri ile günümüzde çok güç okunabilir durumdadır. Oysa dünyanın çeşitli coğrafî kesimlerinde bulunmakta olan yazıtlar, gelişen iletişim ağının etkisi ile araştırmacılara ulaştıkça, kıyaslama yoluyla Anıtlar üzerindeki mesajlar yeniden deşifre edilebilmektedir. Bu çalışma için Orhun anıtlarına ilk kez giden ve çektikleri fotoğraflar, yaptıkları çizim ve transkipsiyonlarla günümüze, anıtların o günkü sağlam halini aktaran O.Donner başkanlığındaki Fin Heyetinin hazırladığı Fin Atlası, Orhun yazıtları hakkında yapılan ilk kapsamlı çalışmadır.
Orhun yazıtlarının önceden beri varlığı biliniyordu. Fakat bu kapsamda bir akademik yayınla dünyaya tanıtılmamışlardı. Finli Türkologlar, bu amaçla 1890 yılında Sibirya yı geçerek Orta Asya ya ulaştılar ve bu inceleme gezisi sonucunda Orhun yazıtlarını atlas şeklinde yayınlayarak, kapsamlı bir şekilde, henüz tahribata uğramamış, o günkü görece sağlam halleriyle bilim dünyasına tanıttılar. Elinizdeki eser, Orhun yazıtlarının bu gezi sonucunda hazırlanmış olan atlasıdır.
Metinler bu geziye katılmış olan bilim adamları A. Heikel, G. v. d. Gabelentz, G. Daveria ve O. Donner tarafından yazılmıştır.
Orhun Yazıtlarının bulunuşu uygarlık tarihinin de büyük ve önemli keşiflerinden birisidir. Bu yazıtlardan, daha Kll nci yüzyılda tarihçi Cuveynî, Tarih-i Cihangüşâ sında bahsetmiştir, ayrıca Çin kaynaklan da çok eskiden bu anıtların dikildiğini bildirmekteydi. Fakat 18. ve 19 ncu yüzyıllara dek Orhun Anıtları, bilim dünyasının meçhulü olarak kalmaya devam etmişlerdi, ilk olarak Messerschmidt, 1721 de Yenisey vadisinde bu alfabe ile yazılı bir taşı tespit etmiştir Ancak Orhun Anıtları konusunda bilim dünyasının dikkatini ilk çeken 5trahlenberg olmuştur. 1730 da araştırmalarının neticesini yayınlamış, bunun sonucunda da Orhun Anıtlarından bir iki asır öncesine ait olan Yenisey Yazıtları arka arkaya bulunmaya başlamıştır. 1899 da Rus bilgini Yadrintsev, sonradan Kül Tigin ve Bilge Kağan adına dikilmiş olduğu anlaşılan Orhun Anıtlarını bulmuştur.
Bunun üzerine 1890 yılında, Heikel in başkanlığında bir Finlandiyalı, daha sonra 1891 da W. Radloff un başkanlığında bir Rus bilimsel gezi heyeti yazıtları yakından tetkik etmişlerdir. Getirdikleri malzemenin fotoğraflarını büyük atlaslar halinde neşreden bu heyetler sayesinde, yazıtların okunması çalışmaları hızlanmış ve daha başka yazıları da çözmüş olan Danimarkalı bilim adamı V. Thomsen, 1893 de Orhun Anıtlarının yazısını okumuştur.
HEİKEL, AXEL; GEORG VOM DER GABELEMZ: G. DEVERIA, ve O. DONMER. Inscrıptions De L Orkhon. Recueillies par l Expedition Finnoıse 1890 et publieespar la Societe Finno-Ougrienne. Helsingfors, Impremierie De La societe De Litterature Finnoise, 1892 özgün isimli bu eser, Orhun Anıtları üzerine yapılmış ilk akademik yayın olup, sadece bir kez basılmıştı. Bu çok önemli kaynak eserin tercümesi, metnin eskiliği nedeniyle çok zor olmuştur. E. Büyükelçi Sayın Metin SİRMAh ve 5ayın Yaşar Sabit DALBAŞAR, metinler üzerine son derecede akademik ciddiyetle eğilmişler, kılı kırk yararcasına detaylı araştırmalar sonucunda bu eseri bilim dünyasına tekrar kazandırmışlardır. Tamamen sağlaması yapılmış Türkçe akademik tercümenin yanında, Fransızca ve Almanca yayınlanmış makalelerin orijinallerini de yayınlamayı gerekli gördük.