Reşad Ekrem’in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…
Reşad Ekrem Koçu’dan, deyiş yerindeyse, bir “tarihi polisiye.” 16. yüzyıl sonlarında, Sultan 3. Murad zamanında “şehr-i şehîr” İstanbul’da, çok sayıda esrarengiz kayıp olayı gerçekleşir. Şehrin seçme zenginleri, bazen bütün aile üyeleriyle beraber, ansızın sırra kadem basmaktadır. Art arda cesetler bulunur ve olaylar yavaş yavaş aydınlanırken, işin arkasından şeytani bir planlar zinciri çıkar. Reşad Ekrem Koçu, bu müthiş macerayı tarihi ayrıntıları titizlikle işleyerek ve tam bir polisiye roman kurgusuyla anlatıyor.
Reşad Ekrem’in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…
Reşad Ekrem Koçu’dan, deyiş yerindeyse, bir “tarihi polisiye.” 16. yüzyıl sonlarında, Sultan 3. Murad zamanında “şehr-i şehîr” İstanbul’da, çok sayıda esrarengiz kayıp olayı gerçekleşir. Şehrin seçme zenginleri, bazen bütün aile üyeleriyle beraber, ansızın sırra kadem basmaktadır. Art arda cesetler bulunur ve olaylar yavaş yavaş aydınlanırken, işin arkasından şeytani bir planlar zinciri çıkar. Reşad Ekrem Koçu, bu müthiş macerayı tarihi ayrıntıları titizlikle işleyerek ve tam bir polisiye roman kurgusuyla anlatıyor.