9789756790311
62062
https://www.sahafium.com/kitap/gidiklanan-ozne-p62062.html
Gıdıklanan Özne Politik Ontolojinin Yok Merkezi
0.00
Dünyayı anlamak, anlamlandırmak ve mümkünse onu anlamlı, yaşanır hale getirmek... Zizek'in bazen kendini tekrarlıyormuş gibi görünen gayet felsefi ama bir o kadar politik olan metinleri, böylesine açık bir ısrarın ifadesi. Politik olarak gerçekleşene kadar ve gerçekleşmesi için ısrar....
Zizek'in temel eseri kabul edilen 'Gıdıklanan Özne'ye bu ısrar temelinde bakıldığında onun felsefi ve politik iddialarının doruk noktası olduğu söylenebilir. 'Gıdıklanan Özne', Zizek'in Türkçeye çevrilmiş olan daha önceki eserlerinin geliştirilmiş, damıtılmış hali olması bakımından özel bir ilgiyi hak ediyor.
Yıllardır tutarlı bir şekilde eleştirilen Kartezyen Özne'yi kışkırtıcı bir tarzda benimseyerek savunusunu yapan Zizek, modern batı düşüncesini Alman İdealizminden başlayıp Althusser ve sonrasıyla ayrıntılı olarak ele alıyor. Alabildiğine felsefi olan ve zaman zaman felsefeye has özel terminolojiye hakkını vererek etraflı tartışmalar yapan Zizek, aslında böylece gayet politik vurgulara da kapıyı aralamış oluyor. Zizek'in tüm esere içkin temel paradigması gayet açık: Felsefeden politikaya geçiş...
'Gıdıklanan Özne'de düşünürler arasındaki geçişlerle, etkiler ve sonuçlara dair bir yolculuk da yapan Zizek: Kant, Hegel, Heidegger, Adorno, Horkheimer -tabii ki- Lacan, David Lynch, Althusser, Foucault, Badiou, Balibar, Ranciere, Laclau, Mouffe... gibi uzayıp giden isimler üzerinden çizdiği kuramsal çerçevede, birbiriyle mücadele eden tüm taraflar arasında sessiz bir uzlaşma sağlayan Kartezyen özneyi yeniden öne-sürme ve savunma çabasını üstleniyor. Bundan hareketle son bölümde aşkın öznenin karşısına çıkarılan çoklu özne, dolayısıyla post-modem siyasal düşence inceleniyor ve aslen bu teorilerin pratikteki ifadeleri olarak düşünülen 'kimlik teorisi' merkezli eleştirel bir politik analize girişiliyor.
Zizek, 'Gıdıklanan Özne'de günümüzdeki küresel kapitalizm ve onun ideolojik eklentisi liberal demokratik çok kültürcülüğün karşısına solcu ve anti-kapitalist bir tasarının çıkarılabilmesi yönünde yoğun bir çaba içine giriyor.
Aslında Zizek, Kartezyen Özne'den yola çıkarak çağımızı sarsacak yeni Politik Özne'lerin izini sürüyor.
Zizek'in temel eseri kabul edilen 'Gıdıklanan Özne'ye bu ısrar temelinde bakıldığında onun felsefi ve politik iddialarının doruk noktası olduğu söylenebilir. 'Gıdıklanan Özne', Zizek'in Türkçeye çevrilmiş olan daha önceki eserlerinin geliştirilmiş, damıtılmış hali olması bakımından özel bir ilgiyi hak ediyor.
Yıllardır tutarlı bir şekilde eleştirilen Kartezyen Özne'yi kışkırtıcı bir tarzda benimseyerek savunusunu yapan Zizek, modern batı düşüncesini Alman İdealizminden başlayıp Althusser ve sonrasıyla ayrıntılı olarak ele alıyor. Alabildiğine felsefi olan ve zaman zaman felsefeye has özel terminolojiye hakkını vererek etraflı tartışmalar yapan Zizek, aslında böylece gayet politik vurgulara da kapıyı aralamış oluyor. Zizek'in tüm esere içkin temel paradigması gayet açık: Felsefeden politikaya geçiş...
'Gıdıklanan Özne'de düşünürler arasındaki geçişlerle, etkiler ve sonuçlara dair bir yolculuk da yapan Zizek: Kant, Hegel, Heidegger, Adorno, Horkheimer -tabii ki- Lacan, David Lynch, Althusser, Foucault, Badiou, Balibar, Ranciere, Laclau, Mouffe... gibi uzayıp giden isimler üzerinden çizdiği kuramsal çerçevede, birbiriyle mücadele eden tüm taraflar arasında sessiz bir uzlaşma sağlayan Kartezyen özneyi yeniden öne-sürme ve savunma çabasını üstleniyor. Bundan hareketle son bölümde aşkın öznenin karşısına çıkarılan çoklu özne, dolayısıyla post-modem siyasal düşence inceleniyor ve aslen bu teorilerin pratikteki ifadeleri olarak düşünülen 'kimlik teorisi' merkezli eleştirel bir politik analize girişiliyor.
Zizek, 'Gıdıklanan Özne'de günümüzdeki küresel kapitalizm ve onun ideolojik eklentisi liberal demokratik çok kültürcülüğün karşısına solcu ve anti-kapitalist bir tasarının çıkarılabilmesi yönünde yoğun bir çaba içine giriyor.
Aslında Zizek, Kartezyen Özne'den yola çıkarak çağımızı sarsacak yeni Politik Özne'lerin izini sürüyor.
Dünyayı anlamak, anlamlandırmak ve mümkünse onu anlamlı, yaşanır hale getirmek... Zizek'in bazen kendini tekrarlıyormuş gibi görünen gayet felsefi ama bir o kadar politik olan metinleri, böylesine açık bir ısrarın ifadesi. Politik olarak gerçekleşene kadar ve gerçekleşmesi için ısrar....
Zizek'in temel eseri kabul edilen 'Gıdıklanan Özne'ye bu ısrar temelinde bakıldığında onun felsefi ve politik iddialarının doruk noktası olduğu söylenebilir. 'Gıdıklanan Özne', Zizek'in Türkçeye çevrilmiş olan daha önceki eserlerinin geliştirilmiş, damıtılmış hali olması bakımından özel bir ilgiyi hak ediyor.
Yıllardır tutarlı bir şekilde eleştirilen Kartezyen Özne'yi kışkırtıcı bir tarzda benimseyerek savunusunu yapan Zizek, modern batı düşüncesini Alman İdealizminden başlayıp Althusser ve sonrasıyla ayrıntılı olarak ele alıyor. Alabildiğine felsefi olan ve zaman zaman felsefeye has özel terminolojiye hakkını vererek etraflı tartışmalar yapan Zizek, aslında böylece gayet politik vurgulara da kapıyı aralamış oluyor. Zizek'in tüm esere içkin temel paradigması gayet açık: Felsefeden politikaya geçiş...
'Gıdıklanan Özne'de düşünürler arasındaki geçişlerle, etkiler ve sonuçlara dair bir yolculuk da yapan Zizek: Kant, Hegel, Heidegger, Adorno, Horkheimer -tabii ki- Lacan, David Lynch, Althusser, Foucault, Badiou, Balibar, Ranciere, Laclau, Mouffe... gibi uzayıp giden isimler üzerinden çizdiği kuramsal çerçevede, birbiriyle mücadele eden tüm taraflar arasında sessiz bir uzlaşma sağlayan Kartezyen özneyi yeniden öne-sürme ve savunma çabasını üstleniyor. Bundan hareketle son bölümde aşkın öznenin karşısına çıkarılan çoklu özne, dolayısıyla post-modem siyasal düşence inceleniyor ve aslen bu teorilerin pratikteki ifadeleri olarak düşünülen 'kimlik teorisi' merkezli eleştirel bir politik analize girişiliyor.
Zizek, 'Gıdıklanan Özne'de günümüzdeki küresel kapitalizm ve onun ideolojik eklentisi liberal demokratik çok kültürcülüğün karşısına solcu ve anti-kapitalist bir tasarının çıkarılabilmesi yönünde yoğun bir çaba içine giriyor.
Aslında Zizek, Kartezyen Özne'den yola çıkarak çağımızı sarsacak yeni Politik Özne'lerin izini sürüyor.
Zizek'in temel eseri kabul edilen 'Gıdıklanan Özne'ye bu ısrar temelinde bakıldığında onun felsefi ve politik iddialarının doruk noktası olduğu söylenebilir. 'Gıdıklanan Özne', Zizek'in Türkçeye çevrilmiş olan daha önceki eserlerinin geliştirilmiş, damıtılmış hali olması bakımından özel bir ilgiyi hak ediyor.
Yıllardır tutarlı bir şekilde eleştirilen Kartezyen Özne'yi kışkırtıcı bir tarzda benimseyerek savunusunu yapan Zizek, modern batı düşüncesini Alman İdealizminden başlayıp Althusser ve sonrasıyla ayrıntılı olarak ele alıyor. Alabildiğine felsefi olan ve zaman zaman felsefeye has özel terminolojiye hakkını vererek etraflı tartışmalar yapan Zizek, aslında böylece gayet politik vurgulara da kapıyı aralamış oluyor. Zizek'in tüm esere içkin temel paradigması gayet açık: Felsefeden politikaya geçiş...
'Gıdıklanan Özne'de düşünürler arasındaki geçişlerle, etkiler ve sonuçlara dair bir yolculuk da yapan Zizek: Kant, Hegel, Heidegger, Adorno, Horkheimer -tabii ki- Lacan, David Lynch, Althusser, Foucault, Badiou, Balibar, Ranciere, Laclau, Mouffe... gibi uzayıp giden isimler üzerinden çizdiği kuramsal çerçevede, birbiriyle mücadele eden tüm taraflar arasında sessiz bir uzlaşma sağlayan Kartezyen özneyi yeniden öne-sürme ve savunma çabasını üstleniyor. Bundan hareketle son bölümde aşkın öznenin karşısına çıkarılan çoklu özne, dolayısıyla post-modem siyasal düşence inceleniyor ve aslen bu teorilerin pratikteki ifadeleri olarak düşünülen 'kimlik teorisi' merkezli eleştirel bir politik analize girişiliyor.
Zizek, 'Gıdıklanan Özne'de günümüzdeki küresel kapitalizm ve onun ideolojik eklentisi liberal demokratik çok kültürcülüğün karşısına solcu ve anti-kapitalist bir tasarının çıkarılabilmesi yönünde yoğun bir çaba içine giriyor.
Aslında Zizek, Kartezyen Özne'den yola çıkarak çağımızı sarsacak yeni Politik Özne'lerin izini sürüyor.