9799944557305
79559
https://www.sahafium.com/kitap/hasret-ruzgari-nesbo-tenahto-the-longing-wind-p79559.html
Hasret Rüzgârı / Neşbo Tenahto / The Longing Wind
0.00
"Söz uçar yazı kalır" misali, Midyat'ın Harapmişki (Dağiçi) köyünden Hollanda'ya göç eden bir Süryani'nin, 1992 yılında TRT'deki "İstekleriniz" programına gönderdiği mektupla başlayan ve hâlâ devam eden bir serüvenin hikâyesidir, bu kitapta anlatılan...
Çöp tenekesinde bulunan mektubun sahibi İsa Bakır'la, bir tesadüf eseri mektubu elde eden belgesel film yönetmeni Hakan Aytekin arasında karşılıklı mektuplaşma sürecine yaşanan bu sıcak dostluk ilişkisi, okuyucuyu da yarattığı atmosfere ortak ediyor.
Kültürel çeşitliliğin toplumsal dokuya kattığı zenginliğin göz ardı edildiği günümüzde, ayrı etnik kimliklere mensup iki birey "medeniyet çatışması tezi"ne nispet edercesine, aralarında köprü kuruyor. Bu serüvende diyalogun resmi söylemlerde değil, hayatın tam içinde; sevginin cep telefonlarının kalıplaşmış mesajlarında değil yürekte yaşanabileceğine tanık oluyoruz. Anadolu'nun zengin kültürlerinden ve yapı taşlarından biri olan Süryaniler'in "ötekini kendin gibi sev" felsefesiyle önyargısız yaklaşımların açtığı kapılarda hep beraber soluklanıyoruz.
İletişimin unutulmaya yüz tutan ama en anlamlı yöntemi olan mektupla, doğduğu topraklardan uzaklarda Orhan Gencebay'ın "Hasret Rüzgarı" şarkısı ile teselli bulmaya çalışan İsa Bakır'ın o dönemde yerine getirilemeyen isteğinin, üç telli saz misali bu üç dilli kitap aracılığıyla ses bulacağına ve toprağının kokusunu özleyen herkesin gönül telini titretircesine çalınmış olacağına inanıyoruz.
Çöp tenekesinde bulunan mektubun sahibi İsa Bakır'la, bir tesadüf eseri mektubu elde eden belgesel film yönetmeni Hakan Aytekin arasında karşılıklı mektuplaşma sürecine yaşanan bu sıcak dostluk ilişkisi, okuyucuyu da yarattığı atmosfere ortak ediyor.
Kültürel çeşitliliğin toplumsal dokuya kattığı zenginliğin göz ardı edildiği günümüzde, ayrı etnik kimliklere mensup iki birey "medeniyet çatışması tezi"ne nispet edercesine, aralarında köprü kuruyor. Bu serüvende diyalogun resmi söylemlerde değil, hayatın tam içinde; sevginin cep telefonlarının kalıplaşmış mesajlarında değil yürekte yaşanabileceğine tanık oluyoruz. Anadolu'nun zengin kültürlerinden ve yapı taşlarından biri olan Süryaniler'in "ötekini kendin gibi sev" felsefesiyle önyargısız yaklaşımların açtığı kapılarda hep beraber soluklanıyoruz.
İletişimin unutulmaya yüz tutan ama en anlamlı yöntemi olan mektupla, doğduğu topraklardan uzaklarda Orhan Gencebay'ın "Hasret Rüzgarı" şarkısı ile teselli bulmaya çalışan İsa Bakır'ın o dönemde yerine getirilemeyen isteğinin, üç telli saz misali bu üç dilli kitap aracılığıyla ses bulacağına ve toprağının kokusunu özleyen herkesin gönül telini titretircesine çalınmış olacağına inanıyoruz.
"Söz uçar yazı kalır" misali, Midyat'ın Harapmişki (Dağiçi) köyünden Hollanda'ya göç eden bir Süryani'nin, 1992 yılında TRT'deki "İstekleriniz" programına gönderdiği mektupla başlayan ve hâlâ devam eden bir serüvenin hikâyesidir, bu kitapta anlatılan...
Çöp tenekesinde bulunan mektubun sahibi İsa Bakır'la, bir tesadüf eseri mektubu elde eden belgesel film yönetmeni Hakan Aytekin arasında karşılıklı mektuplaşma sürecine yaşanan bu sıcak dostluk ilişkisi, okuyucuyu da yarattığı atmosfere ortak ediyor.
Kültürel çeşitliliğin toplumsal dokuya kattığı zenginliğin göz ardı edildiği günümüzde, ayrı etnik kimliklere mensup iki birey "medeniyet çatışması tezi"ne nispet edercesine, aralarında köprü kuruyor. Bu serüvende diyalogun resmi söylemlerde değil, hayatın tam içinde; sevginin cep telefonlarının kalıplaşmış mesajlarında değil yürekte yaşanabileceğine tanık oluyoruz. Anadolu'nun zengin kültürlerinden ve yapı taşlarından biri olan Süryaniler'in "ötekini kendin gibi sev" felsefesiyle önyargısız yaklaşımların açtığı kapılarda hep beraber soluklanıyoruz.
İletişimin unutulmaya yüz tutan ama en anlamlı yöntemi olan mektupla, doğduğu topraklardan uzaklarda Orhan Gencebay'ın "Hasret Rüzgarı" şarkısı ile teselli bulmaya çalışan İsa Bakır'ın o dönemde yerine getirilemeyen isteğinin, üç telli saz misali bu üç dilli kitap aracılığıyla ses bulacağına ve toprağının kokusunu özleyen herkesin gönül telini titretircesine çalınmış olacağına inanıyoruz.
Çöp tenekesinde bulunan mektubun sahibi İsa Bakır'la, bir tesadüf eseri mektubu elde eden belgesel film yönetmeni Hakan Aytekin arasında karşılıklı mektuplaşma sürecine yaşanan bu sıcak dostluk ilişkisi, okuyucuyu da yarattığı atmosfere ortak ediyor.
Kültürel çeşitliliğin toplumsal dokuya kattığı zenginliğin göz ardı edildiği günümüzde, ayrı etnik kimliklere mensup iki birey "medeniyet çatışması tezi"ne nispet edercesine, aralarında köprü kuruyor. Bu serüvende diyalogun resmi söylemlerde değil, hayatın tam içinde; sevginin cep telefonlarının kalıplaşmış mesajlarında değil yürekte yaşanabileceğine tanık oluyoruz. Anadolu'nun zengin kültürlerinden ve yapı taşlarından biri olan Süryaniler'in "ötekini kendin gibi sev" felsefesiyle önyargısız yaklaşımların açtığı kapılarda hep beraber soluklanıyoruz.
İletişimin unutulmaya yüz tutan ama en anlamlı yöntemi olan mektupla, doğduğu topraklardan uzaklarda Orhan Gencebay'ın "Hasret Rüzgarı" şarkısı ile teselli bulmaya çalışan İsa Bakır'ın o dönemde yerine getirilemeyen isteğinin, üç telli saz misali bu üç dilli kitap aracılığıyla ses bulacağına ve toprağının kokusunu özleyen herkesin gönül telini titretircesine çalınmış olacağına inanıyoruz.