Tarihyazımı milli ideolojinin esaretinden doğdu ve birçok yerde tarihçiler, milliyetçiliğin en seçkin başkarakterleri olarak statülerini korudular. Yazarlar ile şairler de ister hayali ister gerçek olsun, kahramanlık mücadelelerinin anılarını sunarlar. İşte bunun için edebiyat bir milletin tarihini kökten değiştirecek güce sahiptir. Bugün bile tarihyazımı ve daha da büyük ölçüde geçmişin diğer anlatıları tarihsel mitlerle doludur. Milli tarih için geçmişin anlatılarına tarihsel mitlerin dahil edilmesinden kaçınmak güçtür, çünkü her "milletin bir milli tarihi olmak zorundadır, ama doğası gereği milli olmalıdır, bu tarih gerçek olamaz, daha ziyade mitolojik, yurtsever, insanları duygusal olarak milletine bağlayacak ve hâkim yapıların meşrutiyetini sağlama alacak şekilde yaratılmış olmalıdır."
Tarihyazımı milli ideolojinin esaretinden doğdu ve birçok yerde tarihçiler, milliyetçiliğin en seçkin başkarakterleri olarak statülerini korudular. Yazarlar ile şairler de ister hayali ister gerçek olsun, kahramanlık mücadelelerinin anılarını sunarlar. İşte bunun için edebiyat bir milletin tarihini kökten değiştirecek güce sahiptir. Bugün bile tarihyazımı ve daha da büyük ölçüde geçmişin diğer anlatıları tarihsel mitlerle doludur. Milli tarih için geçmişin anlatılarına tarihsel mitlerin dahil edilmesinden kaçınmak güçtür, çünkü her "milletin bir milli tarihi olmak zorundadır, ama doğası gereği milli olmalıdır, bu tarih gerçek olamaz, daha ziyade mitolojik, yurtsever, insanları duygusal olarak milletine bağlayacak ve hâkim yapıların meşrutiyetini sağlama alacak şekilde yaratılmış olmalıdır."