9789750509940
154395
https://www.sahafium.com/kitap/incirlik-ussu-p154395.html
İncirlik Üssü ABD'nin Üs Politikası ve Türkiye
0.00
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle anılıyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarıcı bir imgeyle hatırlanıyordu. Farklı bölge ve ülkelerde, Amerikan askerî üsleri hızla kurulup yaygınlaştı. Amerika, büyük tehlike Sovyetler'e karşı küçük kardeşlerinin yanındaydı. Soğuk Savaş'la birlikte
başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarak değiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcı
olmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmaların
merkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, "Türkiye'de üs yok, tesis var," açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu.
İncirlik Üssü, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü'nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdaki Amerika'yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma.
başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarak değiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcı
olmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmaların
merkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, "Türkiye'de üs yok, tesis var," açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu.
İncirlik Üssü, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü'nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdaki Amerika'yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma.
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle anılıyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarıcı bir imgeyle hatırlanıyordu. Farklı bölge ve ülkelerde, Amerikan askerî üsleri hızla kurulup yaygınlaştı. Amerika, büyük tehlike Sovyetler'e karşı küçük kardeşlerinin yanındaydı. Soğuk Savaş'la birlikte
başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarak değiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcı
olmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmaların
merkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, "Türkiye'de üs yok, tesis var," açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu.
İncirlik Üssü, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü'nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdaki Amerika'yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma.
başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarak değiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcı
olmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmaların
merkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, "Türkiye'de üs yok, tesis var," açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu.
İncirlik Üssü, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü'nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdaki Amerika'yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma.