9789750813542
221378
https://www.sahafium.com/kitap/kirmizi-elma-ciltli-p221378.html
Kırmızı Elma (Ciltli)
0.00
Sevimli tavşancık, soğuk ve karlı bir kış gününde karnını doyurmanın yollarını arıyor.
Acaba ağaçta gördüğü kırmızı elmaya ulaşabilecek mi?
Belki de kır faresi, tikli ve koca ayı ona yardımcı olabilir.
Ne dersiniz?
Tadımlık
Soğuk bir kış günü karnı acıkan tavşan
yiyecek bir şeyler bulmak için yuvasından çıktı.
Ne bir ot ne bir çöp... Hiçbir şey bulamadı.
Her şey karın altında kalmıştı.
Bir an önce, hava kararmadan yiyecek bulmalıydı.
Derken uzaktaki ağacın dalında kırmızı bir elma gördü.
Sevinçle ağaca doğru zıplamaya başladı.
Ağacın altına geldiğinde;
İşte karnımı doyurabileceğim bir elma diye sevindi.
Ama elma o kadar yüksekteydi ki,
hopladı zıpladı elmaya ulaşamadı.
Belki kır faresi ağaca tırmanıp koparabilir diye düşündü.
Koşarak kır faresinin yuvasına gitti.
Kır faresi tavşanın söylediklerini dikkatle dinledikten sonra
Belki sana yardım edebilirim dedi.
Fakat ağacın yanına geldiklerinde
Bu ağaca çıkamam, çok küçüğüm, düşerim
ama belki başının üzerine çıkarsam elmayı koparabilirim dedi.
Fakat elma o kadar yüksekteydi ki ne yaparsa yapsın, o da koparamadı.
Tam o sırada sabah yürüyüşüne çıkmış olan
tombul tilkinin aksırıp tıksıran sesini duydular.
Sevinçle el sallayıp tilkiye seslendiler.
Tombul tilki meraklı bakışlarla yanlarına gelip
ne olduğunu anlamaya çalıştı.
Acaba ağaçta gördüğü kırmızı elmaya ulaşabilecek mi?
Belki de kır faresi, tikli ve koca ayı ona yardımcı olabilir.
Ne dersiniz?
Tadımlık
Soğuk bir kış günü karnı acıkan tavşan
yiyecek bir şeyler bulmak için yuvasından çıktı.
Ne bir ot ne bir çöp... Hiçbir şey bulamadı.
Her şey karın altında kalmıştı.
Bir an önce, hava kararmadan yiyecek bulmalıydı.
Derken uzaktaki ağacın dalında kırmızı bir elma gördü.
Sevinçle ağaca doğru zıplamaya başladı.
Ağacın altına geldiğinde;
İşte karnımı doyurabileceğim bir elma diye sevindi.
Ama elma o kadar yüksekteydi ki,
hopladı zıpladı elmaya ulaşamadı.
Belki kır faresi ağaca tırmanıp koparabilir diye düşündü.
Koşarak kır faresinin yuvasına gitti.
Kır faresi tavşanın söylediklerini dikkatle dinledikten sonra
Belki sana yardım edebilirim dedi.
Fakat ağacın yanına geldiklerinde
Bu ağaca çıkamam, çok küçüğüm, düşerim
ama belki başının üzerine çıkarsam elmayı koparabilirim dedi.
Fakat elma o kadar yüksekteydi ki ne yaparsa yapsın, o da koparamadı.
Tam o sırada sabah yürüyüşüne çıkmış olan
tombul tilkinin aksırıp tıksıran sesini duydular.
Sevinçle el sallayıp tilkiye seslendiler.
Tombul tilki meraklı bakışlarla yanlarına gelip
ne olduğunu anlamaya çalıştı.
Sevimli tavşancık, soğuk ve karlı bir kış gününde karnını doyurmanın yollarını arıyor.
Acaba ağaçta gördüğü kırmızı elmaya ulaşabilecek mi?
Belki de kır faresi, tikli ve koca ayı ona yardımcı olabilir.
Ne dersiniz?
Tadımlık
Soğuk bir kış günü karnı acıkan tavşan
yiyecek bir şeyler bulmak için yuvasından çıktı.
Ne bir ot ne bir çöp... Hiçbir şey bulamadı.
Her şey karın altında kalmıştı.
Bir an önce, hava kararmadan yiyecek bulmalıydı.
Derken uzaktaki ağacın dalında kırmızı bir elma gördü.
Sevinçle ağaca doğru zıplamaya başladı.
Ağacın altına geldiğinde;
İşte karnımı doyurabileceğim bir elma diye sevindi.
Ama elma o kadar yüksekteydi ki,
hopladı zıpladı elmaya ulaşamadı.
Belki kır faresi ağaca tırmanıp koparabilir diye düşündü.
Koşarak kır faresinin yuvasına gitti.
Kır faresi tavşanın söylediklerini dikkatle dinledikten sonra
Belki sana yardım edebilirim dedi.
Fakat ağacın yanına geldiklerinde
Bu ağaca çıkamam, çok küçüğüm, düşerim
ama belki başının üzerine çıkarsam elmayı koparabilirim dedi.
Fakat elma o kadar yüksekteydi ki ne yaparsa yapsın, o da koparamadı.
Tam o sırada sabah yürüyüşüne çıkmış olan
tombul tilkinin aksırıp tıksıran sesini duydular.
Sevinçle el sallayıp tilkiye seslendiler.
Tombul tilki meraklı bakışlarla yanlarına gelip
ne olduğunu anlamaya çalıştı.
Acaba ağaçta gördüğü kırmızı elmaya ulaşabilecek mi?
Belki de kır faresi, tikli ve koca ayı ona yardımcı olabilir.
Ne dersiniz?
Tadımlık
Soğuk bir kış günü karnı acıkan tavşan
yiyecek bir şeyler bulmak için yuvasından çıktı.
Ne bir ot ne bir çöp... Hiçbir şey bulamadı.
Her şey karın altında kalmıştı.
Bir an önce, hava kararmadan yiyecek bulmalıydı.
Derken uzaktaki ağacın dalında kırmızı bir elma gördü.
Sevinçle ağaca doğru zıplamaya başladı.
Ağacın altına geldiğinde;
İşte karnımı doyurabileceğim bir elma diye sevindi.
Ama elma o kadar yüksekteydi ki,
hopladı zıpladı elmaya ulaşamadı.
Belki kır faresi ağaca tırmanıp koparabilir diye düşündü.
Koşarak kır faresinin yuvasına gitti.
Kır faresi tavşanın söylediklerini dikkatle dinledikten sonra
Belki sana yardım edebilirim dedi.
Fakat ağacın yanına geldiklerinde
Bu ağaca çıkamam, çok küçüğüm, düşerim
ama belki başının üzerine çıkarsam elmayı koparabilirim dedi.
Fakat elma o kadar yüksekteydi ki ne yaparsa yapsın, o da koparamadı.
Tam o sırada sabah yürüyüşüne çıkmış olan
tombul tilkinin aksırıp tıksıran sesini duydular.
Sevinçle el sallayıp tilkiye seslendiler.
Tombul tilki meraklı bakışlarla yanlarına gelip
ne olduğunu anlamaya çalıştı.