Noriko Nakayama’nın bu kitabı, yabancı antropologların çalışmalarının fazla olmadığı bir dönemde, 1990lar Türkiye’sinde Zonguldak Ereğli’ye bağlı bir köyde bir yıl kalarak gerçekleştirdiği özgün araştırmaya dayalıdır. Kadın ve İslam konusunda genellikle şehirli kadınların konumunu ele alan çalışmalardan farklı olarak Nakayama “Yaşayan köy geleneğinin içinde İslam’ın anlamı nedir? Açık veya kapalı olmak nedir?” gibi soruları sorarak yeni bir yaklaşım sergilemektedir. Bu çalışma, ülkemizde baskın olan “Kemalist” veya “muhafazakar” veya “liberal” yorumlara hakim olan kadın ve din ilişkisinin “Modern mi değil mi? veya “Modernitenin tercih edilen alternatif versiyonu mu?” gibi sorunsallarla ele alındığı ve ikilemler içinde kutuplaşmış söylemleri üreten yaklaşımları aşabilmiş olmasıyla göze çarpmaktadır. Nakayama’nın Japon bir sosyal bilimci olarak benzeri çok katmanlı süreçleri yaşayan bir toplumdan gelmesi, kendisinin bu tür modernite ve gelenek etkileşimine özellikle duyarlı olmasını mümkün kılmıştır. Nakayama’nın bu çalışmasındaki araştırma soruları basit ikilemlere dayalı şablonlar içinde ele alınmamaktadır. Zonguldak Ereğli’nin bir köyünde kadınların modern yaşamın içinde Cumhuriyet’in kurumlarını, değişen toplumsal koşulları ve köyün özgün kültürünü nasıl birleştirdiklerine şahit oluyoruz. Dolayısıyla modern toplumsal gerçekliğin tek bir şablondan ziyade çok yönlü bir açıklama gerektirdiği açığa çıkmaktadır. Saha araştırmasına dayanan Nakayama’nın bu çalışması köy kadınının gelenek ve modernite ile ilişkilerine yönelik hem dışarıdan hem de içeriden çok başarılı bir okuma sergiliyor.
Prof. Dr. Selçuk Esenbel
Tolga Özşen, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Özşen Japonya antropolojisi uzmanı olup Japonya’da bir köyde araştırmalarını sürdürmektedir.
Noriko Nakayama’nın bu kitabı, yabancı antropologların çalışmalarının fazla olmadığı bir dönemde, 1990lar Türkiye’sinde Zonguldak Ereğli’ye bağlı bir köyde bir yıl kalarak gerçekleştirdiği özgün araştırmaya dayalıdır. Kadın ve İslam konusunda genellikle şehirli kadınların konumunu ele alan çalışmalardan farklı olarak Nakayama “Yaşayan köy geleneğinin içinde İslam’ın anlamı nedir? Açık veya kapalı olmak nedir?” gibi soruları sorarak yeni bir yaklaşım sergilemektedir. Bu çalışma, ülkemizde baskın olan “Kemalist” veya “muhafazakar” veya “liberal” yorumlara hakim olan kadın ve din ilişkisinin “Modern mi değil mi? veya “Modernitenin tercih edilen alternatif versiyonu mu?” gibi sorunsallarla ele alındığı ve ikilemler içinde kutuplaşmış söylemleri üreten yaklaşımları aşabilmiş olmasıyla göze çarpmaktadır. Nakayama’nın Japon bir sosyal bilimci olarak benzeri çok katmanlı süreçleri yaşayan bir toplumdan gelmesi, kendisinin bu tür modernite ve gelenek etkileşimine özellikle duyarlı olmasını mümkün kılmıştır. Nakayama’nın bu çalışmasındaki araştırma soruları basit ikilemlere dayalı şablonlar içinde ele alınmamaktadır. Zonguldak Ereğli’nin bir köyünde kadınların modern yaşamın içinde Cumhuriyet’in kurumlarını, değişen toplumsal koşulları ve köyün özgün kültürünü nasıl birleştirdiklerine şahit oluyoruz. Dolayısıyla modern toplumsal gerçekliğin tek bir şablondan ziyade çok yönlü bir açıklama gerektirdiği açığa çıkmaktadır. Saha araştırmasına dayanan Nakayama’nın bu çalışması köy kadınının gelenek ve modernite ile ilişkilerine yönelik hem dışarıdan hem de içeriden çok başarılı bir okuma sergiliyor.
Prof. Dr. Selçuk Esenbel
Tolga Özşen, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Özşen Japonya antropolojisi uzmanı olup Japonya’da bir köyde araştırmalarını sürdürmektedir.