9786055753191
134122
https://www.sahafium.com/kitap/kumkapi-ermeni-balikcilari-turkce-ermenice-ingilizce-p134122.html
Kumkapı Ermeni Balıkçıları (Türkçe, Ermenice, İngilizce)
0.00
İstanbul'un son Ermeni balıkçı reisleri, Dacat Reis, Husig Reis, Kevork Reis; büyük balık teknelerine yardımcı olan goygoycular; ağ onaran merametçi kadınlar; Sahil Yolu'nun yapılmasıyla ortadan kalkan balıkçı semti Acemdağ, hepsi ve daha fazlası bu kitapta...
Dünyaca tanınmış foto muhabiri Ara Güler'in, 1952'de Kumkapı'da, artık tarih olmuş balıkçı semtinde geçirdiği günler sırasında çektiği fotoğraf ve yaptığı söyleşiler, Aras Yayıncılık tarafından Kumkapı Ermeni Balıkçıları adıyla yayımlandı. Kitapta usta fotoğrafçının objektifinden çıkmış ve bazıları bugüne değin hiç yayımlanmamış 56 fotoğraf bulunuyor.
Ara Güler'in ilk gazetecilik başarısı olan bu foto-röportaj, 21-26 Mayıs 1952 tarihlerinde, Ermenice Jamanak gazetesinde "Kumkapui hay tzıgnorsnerun hed" (Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte) başlığıyla altı günlük bir yazı dizisi olarak yayımlanmıştı. Bu kitap ise, bu Ermenice yazı dizisinin Türkçe ve İngilizce çevirileriyle birlikte üç dilli olarak yeniden basımı.
Güler, Kumkapı'da yaşadığı deneyimi ve çektiği fotoğrafları şu sözlerle anlatıyor: "Yıl 1952, Kumkapı hâlâ ufak bir balıkçı köyüdür, İstanbul ise sularla çevrili bir kıyı şehri. Birkaç yıl sonra Sahil Yolu yapılınca bu şirin balıkçı limanı büsbütün başka bir biçim alacak. Ama o zaman bunun böyle olacağını kimse bilmiyor, tahmin edemiyordu; ne balıkçılar, ne balıkçı reisleri, ne Kumkapı halkı, ne de ben... İşte bu siyah-beyaz fotoğraflar çoktan yitmiş olan bir dünyanın belki de tek tanıklarıdır."
Kumkapı'nın ve İstanbul'un çehresinin son elli yılda büyük bir hızla değişmesi nedeniyle artık son bulmuş bir yaşantıyı bugüne taşıyan bu çalışma, balıkçılara ve balıkçılığın çevresinde dönen günlük hayata son kez tanıklık ediyor.
Dünyaca tanınmış foto muhabiri Ara Güler'in, 1952'de Kumkapı'da, artık tarih olmuş balıkçı semtinde geçirdiği günler sırasında çektiği fotoğraf ve yaptığı söyleşiler, Aras Yayıncılık tarafından Kumkapı Ermeni Balıkçıları adıyla yayımlandı. Kitapta usta fotoğrafçının objektifinden çıkmış ve bazıları bugüne değin hiç yayımlanmamış 56 fotoğraf bulunuyor.
Ara Güler'in ilk gazetecilik başarısı olan bu foto-röportaj, 21-26 Mayıs 1952 tarihlerinde, Ermenice Jamanak gazetesinde "Kumkapui hay tzıgnorsnerun hed" (Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte) başlığıyla altı günlük bir yazı dizisi olarak yayımlanmıştı. Bu kitap ise, bu Ermenice yazı dizisinin Türkçe ve İngilizce çevirileriyle birlikte üç dilli olarak yeniden basımı.
Güler, Kumkapı'da yaşadığı deneyimi ve çektiği fotoğrafları şu sözlerle anlatıyor: "Yıl 1952, Kumkapı hâlâ ufak bir balıkçı köyüdür, İstanbul ise sularla çevrili bir kıyı şehri. Birkaç yıl sonra Sahil Yolu yapılınca bu şirin balıkçı limanı büsbütün başka bir biçim alacak. Ama o zaman bunun böyle olacağını kimse bilmiyor, tahmin edemiyordu; ne balıkçılar, ne balıkçı reisleri, ne Kumkapı halkı, ne de ben... İşte bu siyah-beyaz fotoğraflar çoktan yitmiş olan bir dünyanın belki de tek tanıklarıdır."
Kumkapı'nın ve İstanbul'un çehresinin son elli yılda büyük bir hızla değişmesi nedeniyle artık son bulmuş bir yaşantıyı bugüne taşıyan bu çalışma, balıkçılara ve balıkçılığın çevresinde dönen günlük hayata son kez tanıklık ediyor.
İstanbul'un son Ermeni balıkçı reisleri, Dacat Reis, Husig Reis, Kevork Reis; büyük balık teknelerine yardımcı olan goygoycular; ağ onaran merametçi kadınlar; Sahil Yolu'nun yapılmasıyla ortadan kalkan balıkçı semti Acemdağ, hepsi ve daha fazlası bu kitapta...
Dünyaca tanınmış foto muhabiri Ara Güler'in, 1952'de Kumkapı'da, artık tarih olmuş balıkçı semtinde geçirdiği günler sırasında çektiği fotoğraf ve yaptığı söyleşiler, Aras Yayıncılık tarafından Kumkapı Ermeni Balıkçıları adıyla yayımlandı. Kitapta usta fotoğrafçının objektifinden çıkmış ve bazıları bugüne değin hiç yayımlanmamış 56 fotoğraf bulunuyor.
Ara Güler'in ilk gazetecilik başarısı olan bu foto-röportaj, 21-26 Mayıs 1952 tarihlerinde, Ermenice Jamanak gazetesinde "Kumkapui hay tzıgnorsnerun hed" (Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte) başlığıyla altı günlük bir yazı dizisi olarak yayımlanmıştı. Bu kitap ise, bu Ermenice yazı dizisinin Türkçe ve İngilizce çevirileriyle birlikte üç dilli olarak yeniden basımı.
Güler, Kumkapı'da yaşadığı deneyimi ve çektiği fotoğrafları şu sözlerle anlatıyor: "Yıl 1952, Kumkapı hâlâ ufak bir balıkçı köyüdür, İstanbul ise sularla çevrili bir kıyı şehri. Birkaç yıl sonra Sahil Yolu yapılınca bu şirin balıkçı limanı büsbütün başka bir biçim alacak. Ama o zaman bunun böyle olacağını kimse bilmiyor, tahmin edemiyordu; ne balıkçılar, ne balıkçı reisleri, ne Kumkapı halkı, ne de ben... İşte bu siyah-beyaz fotoğraflar çoktan yitmiş olan bir dünyanın belki de tek tanıklarıdır."
Kumkapı'nın ve İstanbul'un çehresinin son elli yılda büyük bir hızla değişmesi nedeniyle artık son bulmuş bir yaşantıyı bugüne taşıyan bu çalışma, balıkçılara ve balıkçılığın çevresinde dönen günlük hayata son kez tanıklık ediyor.
Dünyaca tanınmış foto muhabiri Ara Güler'in, 1952'de Kumkapı'da, artık tarih olmuş balıkçı semtinde geçirdiği günler sırasında çektiği fotoğraf ve yaptığı söyleşiler, Aras Yayıncılık tarafından Kumkapı Ermeni Balıkçıları adıyla yayımlandı. Kitapta usta fotoğrafçının objektifinden çıkmış ve bazıları bugüne değin hiç yayımlanmamış 56 fotoğraf bulunuyor.
Ara Güler'in ilk gazetecilik başarısı olan bu foto-röportaj, 21-26 Mayıs 1952 tarihlerinde, Ermenice Jamanak gazetesinde "Kumkapui hay tzıgnorsnerun hed" (Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte) başlığıyla altı günlük bir yazı dizisi olarak yayımlanmıştı. Bu kitap ise, bu Ermenice yazı dizisinin Türkçe ve İngilizce çevirileriyle birlikte üç dilli olarak yeniden basımı.
Güler, Kumkapı'da yaşadığı deneyimi ve çektiği fotoğrafları şu sözlerle anlatıyor: "Yıl 1952, Kumkapı hâlâ ufak bir balıkçı köyüdür, İstanbul ise sularla çevrili bir kıyı şehri. Birkaç yıl sonra Sahil Yolu yapılınca bu şirin balıkçı limanı büsbütün başka bir biçim alacak. Ama o zaman bunun böyle olacağını kimse bilmiyor, tahmin edemiyordu; ne balıkçılar, ne balıkçı reisleri, ne Kumkapı halkı, ne de ben... İşte bu siyah-beyaz fotoğraflar çoktan yitmiş olan bir dünyanın belki de tek tanıklarıdır."
Kumkapı'nın ve İstanbul'un çehresinin son elli yılda büyük bir hızla değişmesi nedeniyle artık son bulmuş bir yaşantıyı bugüne taşıyan bu çalışma, balıkçılara ve balıkçılığın çevresinde dönen günlük hayata son kez tanıklık ediyor.