9789757369943
24498
https://www.sahafium.com/kitap/milli-mucadelede-din-adamlari-2-cilt-p24498.html
Milli Mücadelede Din Adamları (2. Cilt)
0.00
İşgal güçleri halkın manevi değerlerine saldırması sonucu ateşlenen Milli Mücadele kıvılcımına fedakarane gayret ve hizmetleriyle destek veren din adamları, sözkonusu işgalcileri şaşırtmaktan geri kalmamıştır. İstanbul'daki durumu değerlendiren İngiliz İntelicens Servisi yetkilisi Haron Armstrong'un şu sözleri oldukça dikkat çekicidir: "Bizler Türk din adamlarının bu mevzularda faal rol oynayacaklarını asla tahmin etmiyorduk. Araştırmalarımız Türk mukavemet menbalarının meydana çıkarılması yolunda müsbet bir netice vermeyince ısrarlı ihbarları değerlendirerek tekkeler, mescidler, camiler gibi dini müesseseler üzerinde yoğunlaşarak din adamlarını takip ve kontrole başladık. Elde ettiğimiz malumat ve hakikatler bizi hayrete düşürdü. Bunlar münhasıran telkinlerle ve maneviyatı yükseltmekle iktifa etmemişler, fiili olarak da direniş teşkilatları içinde bizzat vazife almışlardı. Halk üzerinde tesirleri fevkalede olduğundan, üzerlerine aldıkları vazifeleri muvaffakiyetle ifa etmişlerdi."
Milli Mücadele'nin Güney Cephesi hakkında bir değerlendirme yapan Fransız Filozof Gustav le Bon ise: "Müslümanların bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret bir filozof için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyayı idare etmiş olan din gücünün, bugün dahi aynı fonksiyonu ifa etmekte olduğu ortaya çıkmıştır" sözleri ile Armstrong'unkine yakın bir şaşkınlık ifadesinde bulunmuştur.
Milli Mücadele'de din adamlarının hizmetlerini Mustafa Kemal Paşa da şöyle takdir etmektedir: "Sarıklı din adamlarının, imam ve müezzinlerin, kürsü vaizlerinin, medrese hocalarının, tekke mensuplarının Milli Mücadele'deki hizmetlerini şükranla yad etmeyi bir vazife bilirim. Bunlar dini mefkureler şevki ile Milli Mücadele'nin Muvaffakiyetine can u gönülden çalışmışlardır. Bu çetin yılların hatıraları anlatmakla bitmez. Milli Mücadele yıllarında vatana hizmet eden bu hizmet eden din adamlarını ölmüşlerse rahmetle, yaşıyorlarsa minnetle anarım".
Sonuç olarak, Osmanlı toplum yapısının genel özelliğinden kaynaklanan ve sosyal rolleri ve statüleri icabı toplum tarafından sözü dinlenen ve hürmet gören din adamlarının, Milli Mücadele'nin kazanılmasındaki rolleri bu araştırmayla ortaya çıkmış bulunmaktadır.
(Arka Kapak)
Milli Mücadele'nin Güney Cephesi hakkında bir değerlendirme yapan Fransız Filozof Gustav le Bon ise: "Müslümanların bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret bir filozof için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyayı idare etmiş olan din gücünün, bugün dahi aynı fonksiyonu ifa etmekte olduğu ortaya çıkmıştır" sözleri ile Armstrong'unkine yakın bir şaşkınlık ifadesinde bulunmuştur.
Milli Mücadele'de din adamlarının hizmetlerini Mustafa Kemal Paşa da şöyle takdir etmektedir: "Sarıklı din adamlarının, imam ve müezzinlerin, kürsü vaizlerinin, medrese hocalarının, tekke mensuplarının Milli Mücadele'deki hizmetlerini şükranla yad etmeyi bir vazife bilirim. Bunlar dini mefkureler şevki ile Milli Mücadele'nin Muvaffakiyetine can u gönülden çalışmışlardır. Bu çetin yılların hatıraları anlatmakla bitmez. Milli Mücadele yıllarında vatana hizmet eden bu hizmet eden din adamlarını ölmüşlerse rahmetle, yaşıyorlarsa minnetle anarım".
Sonuç olarak, Osmanlı toplum yapısının genel özelliğinden kaynaklanan ve sosyal rolleri ve statüleri icabı toplum tarafından sözü dinlenen ve hürmet gören din adamlarının, Milli Mücadele'nin kazanılmasındaki rolleri bu araştırmayla ortaya çıkmış bulunmaktadır.
(Arka Kapak)
İşgal güçleri halkın manevi değerlerine saldırması sonucu ateşlenen Milli Mücadele kıvılcımına fedakarane gayret ve hizmetleriyle destek veren din adamları, sözkonusu işgalcileri şaşırtmaktan geri kalmamıştır. İstanbul'daki durumu değerlendiren İngiliz İntelicens Servisi yetkilisi Haron Armstrong'un şu sözleri oldukça dikkat çekicidir: "Bizler Türk din adamlarının bu mevzularda faal rol oynayacaklarını asla tahmin etmiyorduk. Araştırmalarımız Türk mukavemet menbalarının meydana çıkarılması yolunda müsbet bir netice vermeyince ısrarlı ihbarları değerlendirerek tekkeler, mescidler, camiler gibi dini müesseseler üzerinde yoğunlaşarak din adamlarını takip ve kontrole başladık. Elde ettiğimiz malumat ve hakikatler bizi hayrete düşürdü. Bunlar münhasıran telkinlerle ve maneviyatı yükseltmekle iktifa etmemişler, fiili olarak da direniş teşkilatları içinde bizzat vazife almışlardı. Halk üzerinde tesirleri fevkalede olduğundan, üzerlerine aldıkları vazifeleri muvaffakiyetle ifa etmişlerdi."
Milli Mücadele'nin Güney Cephesi hakkında bir değerlendirme yapan Fransız Filozof Gustav le Bon ise: "Müslümanların bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret bir filozof için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyayı idare etmiş olan din gücünün, bugün dahi aynı fonksiyonu ifa etmekte olduğu ortaya çıkmıştır" sözleri ile Armstrong'unkine yakın bir şaşkınlık ifadesinde bulunmuştur.
Milli Mücadele'de din adamlarının hizmetlerini Mustafa Kemal Paşa da şöyle takdir etmektedir: "Sarıklı din adamlarının, imam ve müezzinlerin, kürsü vaizlerinin, medrese hocalarının, tekke mensuplarının Milli Mücadele'deki hizmetlerini şükranla yad etmeyi bir vazife bilirim. Bunlar dini mefkureler şevki ile Milli Mücadele'nin Muvaffakiyetine can u gönülden çalışmışlardır. Bu çetin yılların hatıraları anlatmakla bitmez. Milli Mücadele yıllarında vatana hizmet eden bu hizmet eden din adamlarını ölmüşlerse rahmetle, yaşıyorlarsa minnetle anarım".
Sonuç olarak, Osmanlı toplum yapısının genel özelliğinden kaynaklanan ve sosyal rolleri ve statüleri icabı toplum tarafından sözü dinlenen ve hürmet gören din adamlarının, Milli Mücadele'nin kazanılmasındaki rolleri bu araştırmayla ortaya çıkmış bulunmaktadır.
(Arka Kapak)
Milli Mücadele'nin Güney Cephesi hakkında bir değerlendirme yapan Fransız Filozof Gustav le Bon ise: "Müslümanların bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret bir filozof için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyayı idare etmiş olan din gücünün, bugün dahi aynı fonksiyonu ifa etmekte olduğu ortaya çıkmıştır" sözleri ile Armstrong'unkine yakın bir şaşkınlık ifadesinde bulunmuştur.
Milli Mücadele'de din adamlarının hizmetlerini Mustafa Kemal Paşa da şöyle takdir etmektedir: "Sarıklı din adamlarının, imam ve müezzinlerin, kürsü vaizlerinin, medrese hocalarının, tekke mensuplarının Milli Mücadele'deki hizmetlerini şükranla yad etmeyi bir vazife bilirim. Bunlar dini mefkureler şevki ile Milli Mücadele'nin Muvaffakiyetine can u gönülden çalışmışlardır. Bu çetin yılların hatıraları anlatmakla bitmez. Milli Mücadele yıllarında vatana hizmet eden bu hizmet eden din adamlarını ölmüşlerse rahmetle, yaşıyorlarsa minnetle anarım".
Sonuç olarak, Osmanlı toplum yapısının genel özelliğinden kaynaklanan ve sosyal rolleri ve statüleri icabı toplum tarafından sözü dinlenen ve hürmet gören din adamlarının, Milli Mücadele'nin kazanılmasındaki rolleri bu araştırmayla ortaya çıkmış bulunmaktadır.
(Arka Kapak)