İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah olduğu gibi divan sahibi padişahlar içinde de dördüncü sırada yer alan Kânûnî Sultan Süleyman Han, askerî ve idarî dehasının yanında sanat yönü ile dikkatleri üstüne çeker. Şiir; Muhibbî'nin sığındığı, dinlendiği, konuştuğu emniyetli bir yer gibidir. Onun için Muhibbî Türk edebiyatında en çok şiir yazan beş altı şairden biri olarak görülür. Eserde, Muhibbî'nin kendi el yazısıyla yine kendi şiirleri arasından seçme yaparak toplamış olduğu 287 şiir yer almaktadır. Kânûnî'ye ait olduğu bilinen nüshanın tıpkıbasımı da çalışmanın sonuna eklenerek yayınlanmıştır.
Doç. Dr. Orhan Yavuz tarafından incelemesi yapılan eserin yayına hazırlanmasında Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaplığı, 1132 numarada kayıtlı yazma nüsha esas alınmıştır.
İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah olduğu gibi divan sahibi padişahlar içinde de dördüncü sırada yer alan Kânûnî Sultan Süleyman Han, askerî ve idarî dehasının yanında sanat yönü ile dikkatleri üstüne çeker. Şiir; Muhibbî'nin sığındığı, dinlendiği, konuştuğu emniyetli bir yer gibidir. Onun için Muhibbî Türk edebiyatında en çok şiir yazan beş altı şairden biri olarak görülür. Eserde, Muhibbî'nin kendi el yazısıyla yine kendi şiirleri arasından seçme yaparak toplamış olduğu 287 şiir yer almaktadır. Kânûnî'ye ait olduğu bilinen nüshanın tıpkıbasımı da çalışmanın sonuna eklenerek yayınlanmıştır.
Doç. Dr. Orhan Yavuz tarafından incelemesi yapılan eserin yayına hazırlanmasında Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaplığı, 1132 numarada kayıtlı yazma nüsha esas alınmıştır.