Osmanlı Bilim Mirası, iki ciltlik bu eser, otuz sene evvel başlayan altı yüz senelik Osmanlı ilim mirasının tamamlanmış olan 18 ciltlik dev çalışmasının bir çeşit hülasası, baş tacıdır. Türkiye’nin ve dış dünyanın önde gelen kurumlarının iş birliği ve IRCICA ve onun uzun yıllar başkanlığını yapmış Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun öncülüğünde yaratılan bu eşsiz çalışma, Osmanlı zamanı aritmetik, cebir, astronomi, tıp, eczacılık, fizik, kimya, coğrafya gibi ilim dallarında yapılan çalışmaları ve yazıları kapsamaktadır. 52 ülkede 527 koleksiyon ve katalog taranması neticesinde ortaya çıkan bu büyük eserin her kitaplıkta bulunmasını tavsiye ederim.
Prof. Dr. Kemal H. Karpat, Wisconsin Üniversitesi
Sayın İhsanoğlu, Osmanlı Bilim Mirası’na girişte mücavir alanlardaki benzer çalışma yapanlarla nasıl temas kurduğunu anlatıyor. Mesela İngiliz bilim tarihçisi Joseph Needham’la Cambridge’deki görüşmesini ve Science and Civilization in China eserini hazırlarken atölyelerindeki tetkik ve gözlemlerini naklediyor. Kapsamlı bir eseri hazırlarken başvurulacak en doğru kaynak benzer çalışmaların atölyesidir. Burada Osmanlı Bilim Tarihi Literatürü (OBLT)’nün hazırlanışından söz ediliyor. 18 ciltte tamamlanan OBLT 1985’ten beri tasarlanmış ve hayata girmeye başlamıştır. İstanbul, Anadolu ve Trakya’da bulunan yazma koleksiyonları, Türkiye dışında yayınlanan koleksiyonların taranması ile bilimlerin envanteri ortaya çıkarılıyor. Osmanlı Bilim Mirası Türk aydınlarının bilimlerinin tarihini bilmeme konusundaki ısrarlarına ve noksanlarına son verecek bir başlangıçtır. Osmanlılar İslam dünyasının kültür ve mirasını koruyup zenginleştirdiler. Özellikle doğa bilimleri diyeceğimiz sahada ve teknolojik bilgi birikiminde önemli katkıları oldu. İstanbul’un fethiyle 1922 arasında bu konuda bir süreklilik görülür. Bu gibi eserler yayıldıkça görülüyor ki tarihi düşünce ve bilgi için en zararlı tutum, toptancılıktır. Toptan hüküm verenler hangi dünya görüşüne ve tarih bakışına sahip olurlarsa olsunlar az bilen, envanter yapamayan ve bunu değerlendiremeyen kimselerdir. Maalesef ülkemiz bilim kurumlarında da bu tutum bir ölçüde yaşamaktadır. Değişikliği yapan hocalarımıza ve yazarlarımıza şükran borçlu olduğumuz açıktır. Önünüzdeki eser ve müellifin diğer çalışmaları da bu cümledendir.
Bu eserin Türk bilim âlemine, öğrencilere ve genel okuyucuya büyük yarar sağlayacağına inanıyorum. IRCICA’nın yayınlarında olduğu gibi İngilizce, Rusça, Arapçaya çevrileceğini de ümid ediyoruz.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Galatasaray Üniversitesi
Osmanlı bilim mirasında kayda değer bir şey olmadığı kanaatinin, birbirini besleyen önyargılardan ve cehaletten kaynaklandığını artık biliyoruz. Geçtiğimiz on yıllarda bu farkındalığın ortaya çıkmasında en büyük rol, şüphesiz, bir yandan orijinal kaynaklara eğilen bir yandan da onları derinlikli yorumlarıyla değerlendiren Ekmeleddin İhsanoğlu’nundur. Bu iki cilde yayılan çalışmalarda, sadece bilim tarihini değil en genel çerçevesiyle İslam medeniyeti tarihini ve Osmanlı tarih çalışmalarını dönüştüren bir araştırma ve düşünce serüveninin izdüşümünü bulacaksınız. Üstelik, sergilenen dil becerileri ve çeşitli bilim tekniklerine hakimiyet nedeniyle ilk bakışta ağır görünebilecek meseleleri her meraklı okur için ulaşılır kılan bir entelektüel zarafetin tadına varacaksınız.
Prof. Dr. Cemal Kafadar, Harvard Üniversitesi
Osmanlı Bilim Mirası, iki ciltlik bu eser, otuz sene evvel başlayan altı yüz senelik Osmanlı ilim mirasının tamamlanmış olan 18 ciltlik dev çalışmasının bir çeşit hülasası, baş tacıdır. Türkiye’nin ve dış dünyanın önde gelen kurumlarının iş birliği ve IRCICA ve onun uzun yıllar başkanlığını yapmış Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun öncülüğünde yaratılan bu eşsiz çalışma, Osmanlı zamanı aritmetik, cebir, astronomi, tıp, eczacılık, fizik, kimya, coğrafya gibi ilim dallarında yapılan çalışmaları ve yazıları kapsamaktadır. 52 ülkede 527 koleksiyon ve katalog taranması neticesinde ortaya çıkan bu büyük eserin her kitaplıkta bulunmasını tavsiye ederim.
Prof. Dr. Kemal H. Karpat, Wisconsin Üniversitesi
Sayın İhsanoğlu, Osmanlı Bilim Mirası’na girişte mücavir alanlardaki benzer çalışma yapanlarla nasıl temas kurduğunu anlatıyor. Mesela İngiliz bilim tarihçisi Joseph Needham’la Cambridge’deki görüşmesini ve Science and Civilization in China eserini hazırlarken atölyelerindeki tetkik ve gözlemlerini naklediyor. Kapsamlı bir eseri hazırlarken başvurulacak en doğru kaynak benzer çalışmaların atölyesidir. Burada Osmanlı Bilim Tarihi Literatürü (OBLT)’nün hazırlanışından söz ediliyor. 18 ciltte tamamlanan OBLT 1985’ten beri tasarlanmış ve hayata girmeye başlamıştır. İstanbul, Anadolu ve Trakya’da bulunan yazma koleksiyonları, Türkiye dışında yayınlanan koleksiyonların taranması ile bilimlerin envanteri ortaya çıkarılıyor. Osmanlı Bilim Mirası Türk aydınlarının bilimlerinin tarihini bilmeme konusundaki ısrarlarına ve noksanlarına son verecek bir başlangıçtır. Osmanlılar İslam dünyasının kültür ve mirasını koruyup zenginleştirdiler. Özellikle doğa bilimleri diyeceğimiz sahada ve teknolojik bilgi birikiminde önemli katkıları oldu. İstanbul’un fethiyle 1922 arasında bu konuda bir süreklilik görülür. Bu gibi eserler yayıldıkça görülüyor ki tarihi düşünce ve bilgi için en zararlı tutum, toptancılıktır. Toptan hüküm verenler hangi dünya görüşüne ve tarih bakışına sahip olurlarsa olsunlar az bilen, envanter yapamayan ve bunu değerlendiremeyen kimselerdir. Maalesef ülkemiz bilim kurumlarında da bu tutum bir ölçüde yaşamaktadır. Değişikliği yapan hocalarımıza ve yazarlarımıza şükran borçlu olduğumuz açıktır. Önünüzdeki eser ve müellifin diğer çalışmaları da bu cümledendir.
Bu eserin Türk bilim âlemine, öğrencilere ve genel okuyucuya büyük yarar sağlayacağına inanıyorum. IRCICA’nın yayınlarında olduğu gibi İngilizce, Rusça, Arapçaya çevrileceğini de ümid ediyoruz.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Galatasaray Üniversitesi
Osmanlı bilim mirasında kayda değer bir şey olmadığı kanaatinin, birbirini besleyen önyargılardan ve cehaletten kaynaklandığını artık biliyoruz. Geçtiğimiz on yıllarda bu farkındalığın ortaya çıkmasında en büyük rol, şüphesiz, bir yandan orijinal kaynaklara eğilen bir yandan da onları derinlikli yorumlarıyla değerlendiren Ekmeleddin İhsanoğlu’nundur. Bu iki cilde yayılan çalışmalarda, sadece bilim tarihini değil en genel çerçevesiyle İslam medeniyeti tarihini ve Osmanlı tarih çalışmalarını dönüştüren bir araştırma ve düşünce serüveninin izdüşümünü bulacaksınız. Üstelik, sergilenen dil becerileri ve çeşitli bilim tekniklerine hakimiyet nedeniyle ilk bakışta ağır görünebilecek meseleleri her meraklı okur için ulaşılır kılan bir entelektüel zarafetin tadına varacaksınız.
Prof. Dr. Cemal Kafadar, Harvard Üniversitesi