Osmanlı'da Siyaset ve Diplomasi

Stok Kodu:
9786055222437
Boyut:
16 x 24 cm
Sayfa Sayısı:
365
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
150,00
Taksitli fiyat: 12 x 16,00
1 adet mevcut
9786055222437
225244
Osmanlı'da Siyaset ve Diplomasi
Osmanlı'da Siyaset ve Diplomasi
150.00

Osmanlı'da Siyaset ve Diplomasi

Sosyal ve kültürel tarih yazımındaki büyük parlamalara rağmen siyasi tarih yazımının önemini

devam ettirmesi oldukça doğaldır. Çünkü toplumsal ve kişisel hayat renklense, ilgi alanları

çeşitlense bile, dünya kamuoyunu en çok meşgul eden meseleler hâlâ siyasidir. Dolayısıyla

ilkçağdan günümüze değişmeyen en temel insan hikâyesinin, siyaset ve iktidar mücadelesi olduğu

söylenebilir ve bu, doğal olarak, siyaset ve diplomasi tarihinin asla önemini kaybetmeyeceğini

gösterir. Siyasi tarihin bu gücü, aynı zamanda, çeşitli araçlarla dünya insanının gündelik gündemini

meşgul eden ulusal ve uluslararası düzeydeki iktidar çatışmalarına dayanmaktadır.

Trump ile Clinton arasındaki rekabete sahne olan ABD başkanlık seçimleri, yalnızca bir devletin

kim tarafından yönetileceğini değil, aynı zamanda dünyanın nasıl şekilleneceği, devletlerarası

ilişkilerin nasıl biçimleneceği ve başta Suriye, Filistin ve Irak olmak üzere dünyanın çeşitli

yerlerindeki sıcak gelişmelerin nasıl bir yola evrileceği konularını da öne çıkarmakta ve tüm dünya

tarafından merakla takip edilmektedir. Türkiye'de büyük bir siyasal ve toplumsal travmaya yol açan

15 Temmuz darbe girişimi, aynı zamanda küresel bir çekişmenin parçası olarak tarihe geçecektir.

Suriyeli göçmenlerin kamuoyuna yansıyan fotoğrafları; dünyanın ücra bir köşesinde televizyon

karşısında oturan sıradan insanları, istemeseler bile, bir biçimde siyasetle ilgilenmeye

yönlendirmektedir. Suriye'deki gelişmelerin yeni bir dünya savaşına yol açacağı korkusu ise büyük

bir kabusa dönüşmüş durumdadır. Tüm bu gelişmelerin analizi, ancak geçmiş tecrübelerin

anlaşılmasıyla mümkündür ve denilebilir ki geçmiş her devirde o devrin öncelikleri ve ihtiyaçları

doğrultusunda yeniden yazılmaktadır.

Anadolu, Ortadoğu, Afrika, Avrupa ve Karadeniz gibi oldukça geniş bir coğrafyada yüzyıllarca

hâkim ve etkili olmuş bir devletin tarihi, aslında bir dünya tarihidir. Bu sebeple günümüzde Suriye,

Irak, Kafkasya, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Anadolu'da yaşanan siyasi ve toplumsal krizler, doğal

olarak, tarihçileri, siyaset bilimcilerini ve diplomasi tarihçilerini Osmanlı dönemine yönlendirmekte

ve Osmanlı siyaset tarihini araştırmaya icbar etmektedir. Hatta geçmiş yüzyıllardan günümüze

uzanan çizgide; Osmanlı coğrafyası üzerine kapsamlı, çok boyutlu ve disiplinlerarası ciddi

araştırmaların yapılması bir zorunluluk haline gelmektedir.

Osmanlı'da Siyaset ve Diplomasi

Sosyal ve kültürel tarih yazımındaki büyük parlamalara rağmen siyasi tarih yazımının önemini

devam ettirmesi oldukça doğaldır. Çünkü toplumsal ve kişisel hayat renklense, ilgi alanları

çeşitlense bile, dünya kamuoyunu en çok meşgul eden meseleler hâlâ siyasidir. Dolayısıyla

ilkçağdan günümüze değişmeyen en temel insan hikâyesinin, siyaset ve iktidar mücadelesi olduğu

söylenebilir ve bu, doğal olarak, siyaset ve diplomasi tarihinin asla önemini kaybetmeyeceğini

gösterir. Siyasi tarihin bu gücü, aynı zamanda, çeşitli araçlarla dünya insanının gündelik gündemini

meşgul eden ulusal ve uluslararası düzeydeki iktidar çatışmalarına dayanmaktadır.

Trump ile Clinton arasındaki rekabete sahne olan ABD başkanlık seçimleri, yalnızca bir devletin

kim tarafından yönetileceğini değil, aynı zamanda dünyanın nasıl şekilleneceği, devletlerarası

ilişkilerin nasıl biçimleneceği ve başta Suriye, Filistin ve Irak olmak üzere dünyanın çeşitli

yerlerindeki sıcak gelişmelerin nasıl bir yola evrileceği konularını da öne çıkarmakta ve tüm dünya

tarafından merakla takip edilmektedir. Türkiye'de büyük bir siyasal ve toplumsal travmaya yol açan

15 Temmuz darbe girişimi, aynı zamanda küresel bir çekişmenin parçası olarak tarihe geçecektir.

Suriyeli göçmenlerin kamuoyuna yansıyan fotoğrafları; dünyanın ücra bir köşesinde televizyon

karşısında oturan sıradan insanları, istemeseler bile, bir biçimde siyasetle ilgilenmeye

yönlendirmektedir. Suriye'deki gelişmelerin yeni bir dünya savaşına yol açacağı korkusu ise büyük

bir kabusa dönüşmüş durumdadır. Tüm bu gelişmelerin analizi, ancak geçmiş tecrübelerin

anlaşılmasıyla mümkündür ve denilebilir ki geçmiş her devirde o devrin öncelikleri ve ihtiyaçları

doğrultusunda yeniden yazılmaktadır.

Anadolu, Ortadoğu, Afrika, Avrupa ve Karadeniz gibi oldukça geniş bir coğrafyada yüzyıllarca

hâkim ve etkili olmuş bir devletin tarihi, aslında bir dünya tarihidir. Bu sebeple günümüzde Suriye,

Irak, Kafkasya, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Anadolu'da yaşanan siyasi ve toplumsal krizler, doğal

olarak, tarihçileri, siyaset bilimcilerini ve diplomasi tarihçilerini Osmanlı dönemine yönlendirmekte

ve Osmanlı siyaset tarihini araştırmaya icbar etmektedir. Hatta geçmiş yüzyıllardan günümüze

uzanan çizgide; Osmanlı coğrafyası üzerine kapsamlı, çok boyutlu ve disiplinlerarası ciddi

araştırmaların yapılması bir zorunluluk haline gelmektedir.

Kapat