İstanbul o kadar büyük bir şehirdir ki yangın zuhur edip on veya yirmi bin ev yanmış olduğu halde diğer semtlerdeki halkın haberi olmaz. Her bahçe bir serviliktir. Bütün yollar, altı günlük uzunlukta da olsa, Edirne'ye kadar olan yol gibi kâmilen kaldırımla döşelidir. Her yerde çeşme bulunduğu gibi, kimseye fenalık edilmemesi ve kavga çıkmaması için yasakçılar ve
zaptiyeler mevcuttur."
Polonyalı Simeon 17. yüzyılın ünlü bir seyyahı... Kudüs'e hacca gitmek maksadıyla geldiği İstanbul'dan bütün Anadolu'ya açılarak geniş Osmanlı ülkesinin adeta topografyasını çıkarıyor. Gündelik hayattan mimariye,
yaşama biçiminden törelere, geleneklere, bu eser, meraklısı için zevkle okunacak eşsiz bir belge!
Hrand Der Andreasyan, Klasik Ermeniceden tercüme ettiği eserlerle Osmanlı tarihine başka bir pencereden bakmanın imkânlarını veriyor. Andreasyan'm kendi eklediği notlarla birbirinden değerli olan bu çalışmalar bir boşluğu, günümüzde eksikliği daima ve acıyla hissedilen büyük bir boşluğu dolduruyor.
İstanbul o kadar büyük bir şehirdir ki yangın zuhur edip on veya yirmi bin ev yanmış olduğu halde diğer semtlerdeki halkın haberi olmaz. Her bahçe bir serviliktir. Bütün yollar, altı günlük uzunlukta da olsa, Edirne'ye kadar olan yol gibi kâmilen kaldırımla döşelidir. Her yerde çeşme bulunduğu gibi, kimseye fenalık edilmemesi ve kavga çıkmaması için yasakçılar ve
zaptiyeler mevcuttur."
Polonyalı Simeon 17. yüzyılın ünlü bir seyyahı... Kudüs'e hacca gitmek maksadıyla geldiği İstanbul'dan bütün Anadolu'ya açılarak geniş Osmanlı ülkesinin adeta topografyasını çıkarıyor. Gündelik hayattan mimariye,
yaşama biçiminden törelere, geleneklere, bu eser, meraklısı için zevkle okunacak eşsiz bir belge!
Hrand Der Andreasyan, Klasik Ermeniceden tercüme ettiği eserlerle Osmanlı tarihine başka bir pencereden bakmanın imkânlarını veriyor. Andreasyan'm kendi eklediği notlarla birbirinden değerli olan bu çalışmalar bir boşluğu, günümüzde eksikliği daima ve acıyla hissedilen büyük bir boşluğu dolduruyor.