Rubu Tahtası yapım Kılavuzu (Rubu Dairenin Esasi ve Usul-i Tersimi) bu serinin üçüncü kitabı oluyor. Ahmet Ziya Beyin Güneş saatleri Yapım Kılavuzu (Güneş Saatleri) ve Rubu Tahtası Kullanım Kılavuzu (Rubu Dairenin Suret-i İstimali) adlı kitapları daha önce yayımlanmıştı. Rubu tahtasının nasıl kullanıldığı kuşkusuz daha çok merak uyandırıyor ve akademik çevrelerin dışında koleksiyoncular ve antikacılar nezdinde de ilgi görüyordu. Bu kitapla, geçmişi 10. Yüzyıla kadar uzanan ve Osmanlıda 20. Yüzyıl başlarına dek sürekli olarak ve çok yaygın bir şekilde kullanılan bu aracın, yapımından kullanımına değin bütün özellikleri en ayrıntılı bir biçimde- araştırmacıların ve ilgi duyanların istifadesine sunulmuş olmaktadır.
İlk kez İslam aleminde kullanılmaya başlanan rubu tahtası yardımıyla Güneşin ufuk yüksekliği ölçülerek namaz ve oruç vakitleri doğru olarak ve kolaylıkla saptanabilmektedir. Diğer yüzüyle de açıların trigonometrik fonksiyonları çözülebilmekte ve çeşitli aritmetik işlemler kolayca yapılabilmektedir. Batılı gökbilimciler rubu tahtası kullanmamışlar, daha çok usturlaba iltifat etmişlerdir.
Rubu Tahtası yapım Kılavuzu (Rubu Dairenin Esasi ve Usul-i Tersimi) bu serinin üçüncü kitabı oluyor. Ahmet Ziya Beyin Güneş saatleri Yapım Kılavuzu (Güneş Saatleri) ve Rubu Tahtası Kullanım Kılavuzu (Rubu Dairenin Suret-i İstimali) adlı kitapları daha önce yayımlanmıştı. Rubu tahtasının nasıl kullanıldığı kuşkusuz daha çok merak uyandırıyor ve akademik çevrelerin dışında koleksiyoncular ve antikacılar nezdinde de ilgi görüyordu. Bu kitapla, geçmişi 10. Yüzyıla kadar uzanan ve Osmanlıda 20. Yüzyıl başlarına dek sürekli olarak ve çok yaygın bir şekilde kullanılan bu aracın, yapımından kullanımına değin bütün özellikleri en ayrıntılı bir biçimde- araştırmacıların ve ilgi duyanların istifadesine sunulmuş olmaktadır.
İlk kez İslam aleminde kullanılmaya başlanan rubu tahtası yardımıyla Güneşin ufuk yüksekliği ölçülerek namaz ve oruç vakitleri doğru olarak ve kolaylıkla saptanabilmektedir. Diğer yüzüyle de açıların trigonometrik fonksiyonları çözülebilmekte ve çeşitli aritmetik işlemler kolayca yapılabilmektedir. Batılı gökbilimciler rubu tahtası kullanmamışlar, daha çok usturlaba iltifat etmişlerdir.