Ruşen Eşref Ünaydın'dan Hasan Ali Yücel'e "diyorlar Ki" İçin Bir Mektup

Stok Kodu:
9789757321293
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
155
Basım Yeri:
İstanbul
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789757321293
19494
Ruşen Eşref Ünaydın'dan Hasan Ali Yücel'e "diyorlar Ki" İçin Bir Mektup
Ruşen Eşref Ünaydın'dan Hasan Ali Yücel'e "diyorlar Ki" İçin Bir Mektup
0.00
1914'te batı edebiyatından yaptığı tercümelerle yazı hayatına başlayan Ruşen Eşref Ünaydın, vefat ettiği 1959 tarihine kadar çocuk şiiri, deneme, edebi röportaj, mensur şiir ve hatırat gibi çeşitli edebi türlerde birçok eser vücuda getirmiş verimli bir yazardır. Türk edebiyatına "edebi röportaj" türünü kazandıran ilk şahsiyet olma ayrıcalığı da onundur.

Edebiyat dünyasında Diyorlar ki adlı eseriyle şöhret bulan ve bu münasebetle uzun seneler "Diyorlar ki muharriri" olarak anılan Ruşen Eşref Ünaydın, özellikle Mütareke ve Milli Mücadele dönemlerinde kuvvetli bir tarih bilinci ile kaleme aldığı yazılarında, o yılların karamsar ve ezici atmosferi içinde bunalan dimağlara azim, iman ve ümit aşılamış; o kara günlerin her ne pahasına olursa olsun aşılacağı inancıyla, hem cephedeki askerin hem de cephe gerisindeki halkın mukavemetini diri tutmağa çalışmıştır. Milli Mücadele'nin içinde fiilen yer alan yazar, kırk ay süren bu yürüyüşün hemen her safhasını takip etmiş, müşahade ve tahassülerini de ustalıkla yazılarına yansıtmıştır.
(Önsöz'den)
1914'te batı edebiyatından yaptığı tercümelerle yazı hayatına başlayan Ruşen Eşref Ünaydın, vefat ettiği 1959 tarihine kadar çocuk şiiri, deneme, edebi röportaj, mensur şiir ve hatırat gibi çeşitli edebi türlerde birçok eser vücuda getirmiş verimli bir yazardır. Türk edebiyatına "edebi röportaj" türünü kazandıran ilk şahsiyet olma ayrıcalığı da onundur.

Edebiyat dünyasında Diyorlar ki adlı eseriyle şöhret bulan ve bu münasebetle uzun seneler "Diyorlar ki muharriri" olarak anılan Ruşen Eşref Ünaydın, özellikle Mütareke ve Milli Mücadele dönemlerinde kuvvetli bir tarih bilinci ile kaleme aldığı yazılarında, o yılların karamsar ve ezici atmosferi içinde bunalan dimağlara azim, iman ve ümit aşılamış; o kara günlerin her ne pahasına olursa olsun aşılacağı inancıyla, hem cephedeki askerin hem de cephe gerisindeki halkın mukavemetini diri tutmağa çalışmıştır. Milli Mücadele'nin içinde fiilen yer alan yazar, kırk ay süren bu yürüyüşün hemen her safhasını takip etmiş, müşahade ve tahassülerini de ustalıkla yazılarına yansıtmıştır.
(Önsöz'den)
Kapat