9789944788021
86918
https://www.sahafium.com/kitap/saltik-gazi-destani-p86918.html
Saltık Gazi Destanı (1-2-3 Cilt)
0.00
Büyük başarılar, büyük hayallerle başlar. Saltık Gazi Destanı, Türk milletinin cihan hâkimiyeti hayallerinin temel taşlarından birdir. Bu destan yazıldıktan çok kısa bir zaman sonra Osmanlı Devleti, batıda Viyana önlerine kadar giderek üç kıtaya hâkim bir duruma gelmiştir.
Saltık Gazi Destanı; Türk kahramanlığının, Türk adaletinin, Türk zekâsının destanıdır. Sinop'ta doğan Saltık Gazi, üç kıtaya bu ilimizden hükmetmiştir. Zaman zaman fetih kapısı Edirne'de oturmuş, fetihlerini bu ilimizden sürdürmüştür.
Saltık Gazi Destanı'nı Cem Sultan tarafından görevlendirilen Ebü'l Hayr-ı Rûmî, 1473-1480 yılları arasında kaleme almıştır. Anadolu Türk destan zincirinin son ve en önemli halkasıdır. Sarı Saltık'ın hayatını, savaşlarını, kerametlerini ve XIII-XV. yüzyıl arasında cereyan etmiş olayları içermektedir. Üç ciltten oluşan bu dev eser; sade bir dil ile, nesir olarak Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleriyle kaleme alınmıştır.
Saltık Gazi Destanı'na, Anadolu sahasının Dîvânü Lügâti't-Türk'ü demek yanlış değildir. Eser; başta Osmanlı Devleti'nin kuruluşu olmak üzere, üç kıtada üç yüz yıl boyunca cereyan eden tarihi olayları içermek bakımından eşi bulunamayacak bir kaynaktır. İçerisinde destanlar, masallar, efsaneler bulunmaktadır. Belki de ilk masal ve efsane derlemeleri, bu eserde yer almaktadır. Ayrıca atasözleri, bilmeceler, deyimler bakımından çok zengindir. Söz varlığı açısından ise Dîvânü Lügâti't-Türk'ten çok daha zengin olduğu düşüncesindeyiz.
Saltık Gazi Destanı; coğrafya, tarih, sosyoloji, ilahiyat, antropoloji, halk bilimi açısından da çok önemli bir kaynaktır.
Saltık Gazi Destanı'nın beş nüshasının ilk sayfaları yoktur. Necati Demir'in şahsî kütüphanesinde bulunan altıncı nüshanın bütün sayfaları tamdır. Bu kısmın da yayımlanmasıyla tam bir metin ortaya çıkmıştır.
Bu eser, Saltık Gazi Destanı'nın Türkiye Türkçesine aktarılmış metnini ve metinde geçen özel isimler dizinini içermektedir.
(Tanıtım yazısından)
Saltık Gazi Destanı; Türk kahramanlığının, Türk adaletinin, Türk zekâsının destanıdır. Sinop'ta doğan Saltık Gazi, üç kıtaya bu ilimizden hükmetmiştir. Zaman zaman fetih kapısı Edirne'de oturmuş, fetihlerini bu ilimizden sürdürmüştür.
Saltık Gazi Destanı'nı Cem Sultan tarafından görevlendirilen Ebü'l Hayr-ı Rûmî, 1473-1480 yılları arasında kaleme almıştır. Anadolu Türk destan zincirinin son ve en önemli halkasıdır. Sarı Saltık'ın hayatını, savaşlarını, kerametlerini ve XIII-XV. yüzyıl arasında cereyan etmiş olayları içermektedir. Üç ciltten oluşan bu dev eser; sade bir dil ile, nesir olarak Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleriyle kaleme alınmıştır.
Saltık Gazi Destanı'na, Anadolu sahasının Dîvânü Lügâti't-Türk'ü demek yanlış değildir. Eser; başta Osmanlı Devleti'nin kuruluşu olmak üzere, üç kıtada üç yüz yıl boyunca cereyan eden tarihi olayları içermek bakımından eşi bulunamayacak bir kaynaktır. İçerisinde destanlar, masallar, efsaneler bulunmaktadır. Belki de ilk masal ve efsane derlemeleri, bu eserde yer almaktadır. Ayrıca atasözleri, bilmeceler, deyimler bakımından çok zengindir. Söz varlığı açısından ise Dîvânü Lügâti't-Türk'ten çok daha zengin olduğu düşüncesindeyiz.
Saltık Gazi Destanı; coğrafya, tarih, sosyoloji, ilahiyat, antropoloji, halk bilimi açısından da çok önemli bir kaynaktır.
Saltık Gazi Destanı'nın beş nüshasının ilk sayfaları yoktur. Necati Demir'in şahsî kütüphanesinde bulunan altıncı nüshanın bütün sayfaları tamdır. Bu kısmın da yayımlanmasıyla tam bir metin ortaya çıkmıştır.
Bu eser, Saltık Gazi Destanı'nın Türkiye Türkçesine aktarılmış metnini ve metinde geçen özel isimler dizinini içermektedir.
(Tanıtım yazısından)
Büyük başarılar, büyük hayallerle başlar. Saltık Gazi Destanı, Türk milletinin cihan hâkimiyeti hayallerinin temel taşlarından birdir. Bu destan yazıldıktan çok kısa bir zaman sonra Osmanlı Devleti, batıda Viyana önlerine kadar giderek üç kıtaya hâkim bir duruma gelmiştir.
Saltık Gazi Destanı; Türk kahramanlığının, Türk adaletinin, Türk zekâsının destanıdır. Sinop'ta doğan Saltık Gazi, üç kıtaya bu ilimizden hükmetmiştir. Zaman zaman fetih kapısı Edirne'de oturmuş, fetihlerini bu ilimizden sürdürmüştür.
Saltık Gazi Destanı'nı Cem Sultan tarafından görevlendirilen Ebü'l Hayr-ı Rûmî, 1473-1480 yılları arasında kaleme almıştır. Anadolu Türk destan zincirinin son ve en önemli halkasıdır. Sarı Saltık'ın hayatını, savaşlarını, kerametlerini ve XIII-XV. yüzyıl arasında cereyan etmiş olayları içermektedir. Üç ciltten oluşan bu dev eser; sade bir dil ile, nesir olarak Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleriyle kaleme alınmıştır.
Saltık Gazi Destanı'na, Anadolu sahasının Dîvânü Lügâti't-Türk'ü demek yanlış değildir. Eser; başta Osmanlı Devleti'nin kuruluşu olmak üzere, üç kıtada üç yüz yıl boyunca cereyan eden tarihi olayları içermek bakımından eşi bulunamayacak bir kaynaktır. İçerisinde destanlar, masallar, efsaneler bulunmaktadır. Belki de ilk masal ve efsane derlemeleri, bu eserde yer almaktadır. Ayrıca atasözleri, bilmeceler, deyimler bakımından çok zengindir. Söz varlığı açısından ise Dîvânü Lügâti't-Türk'ten çok daha zengin olduğu düşüncesindeyiz.
Saltık Gazi Destanı; coğrafya, tarih, sosyoloji, ilahiyat, antropoloji, halk bilimi açısından da çok önemli bir kaynaktır.
Saltık Gazi Destanı'nın beş nüshasının ilk sayfaları yoktur. Necati Demir'in şahsî kütüphanesinde bulunan altıncı nüshanın bütün sayfaları tamdır. Bu kısmın da yayımlanmasıyla tam bir metin ortaya çıkmıştır.
Bu eser, Saltık Gazi Destanı'nın Türkiye Türkçesine aktarılmış metnini ve metinde geçen özel isimler dizinini içermektedir.
(Tanıtım yazısından)
Saltık Gazi Destanı; Türk kahramanlığının, Türk adaletinin, Türk zekâsının destanıdır. Sinop'ta doğan Saltık Gazi, üç kıtaya bu ilimizden hükmetmiştir. Zaman zaman fetih kapısı Edirne'de oturmuş, fetihlerini bu ilimizden sürdürmüştür.
Saltık Gazi Destanı'nı Cem Sultan tarafından görevlendirilen Ebü'l Hayr-ı Rûmî, 1473-1480 yılları arasında kaleme almıştır. Anadolu Türk destan zincirinin son ve en önemli halkasıdır. Sarı Saltık'ın hayatını, savaşlarını, kerametlerini ve XIII-XV. yüzyıl arasında cereyan etmiş olayları içermektedir. Üç ciltten oluşan bu dev eser; sade bir dil ile, nesir olarak Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleriyle kaleme alınmıştır.
Saltık Gazi Destanı'na, Anadolu sahasının Dîvânü Lügâti't-Türk'ü demek yanlış değildir. Eser; başta Osmanlı Devleti'nin kuruluşu olmak üzere, üç kıtada üç yüz yıl boyunca cereyan eden tarihi olayları içermek bakımından eşi bulunamayacak bir kaynaktır. İçerisinde destanlar, masallar, efsaneler bulunmaktadır. Belki de ilk masal ve efsane derlemeleri, bu eserde yer almaktadır. Ayrıca atasözleri, bilmeceler, deyimler bakımından çok zengindir. Söz varlığı açısından ise Dîvânü Lügâti't-Türk'ten çok daha zengin olduğu düşüncesindeyiz.
Saltık Gazi Destanı; coğrafya, tarih, sosyoloji, ilahiyat, antropoloji, halk bilimi açısından da çok önemli bir kaynaktır.
Saltık Gazi Destanı'nın beş nüshasının ilk sayfaları yoktur. Necati Demir'in şahsî kütüphanesinde bulunan altıncı nüshanın bütün sayfaları tamdır. Bu kısmın da yayımlanmasıyla tam bir metin ortaya çıkmıştır.
Bu eser, Saltık Gazi Destanı'nın Türkiye Türkçesine aktarılmış metnini ve metinde geçen özel isimler dizinini içermektedir.
(Tanıtım yazısından)