Şiirler (1938-1993) Bütün Eserleri

Stok Kodu:
9789753634106
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
732
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2008-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789753634106
30267
Şiirler (1938-1993)
Şiirler (1938-1993) Bütün Eserleri
0.00
Sabahattin Kudret Aksal: Türk şiirinin gök haritasında, geceleri uykusuz gemicilere yol gösteren takımada yıldızı.

1995'te yayımladığımız Şiirler (1938-1993)'te şairin Batık Kent dışındaki bütün şiir kitapları ve yayımlanmamış son şiirleri yer alıyordu. Elinizdeki yeni baskı ise tam bir eleştirel basım: Daha önce Aksal'ın öykülerinin eleştirel basımını
(Gazoz Ağacı ve Diğer Öyküler, YKY, 2005) hazırlayan Dr. Arif Yılmaz, bu kez de sıkı bir kitap, dergi ve gazete taramasıyla şairin bütün şiirlerini bir araya getirdi ve notlarla zenginleştirdi.

Sabahattin Kudret Aksal'ın şiirini başlangıcından sonuna bir bütün halinde görmek isteyenlere..

(Arka kapak yazısı)

Tadımlık



BAŞLAMASAYDI BU MASAL

Başlamasaydı bu masal
Kalbin ışıktan rüyası
Solgun günler ülkesinde
Kaybolanların dünyası

Başlamasaydı bu masal
Havuzda su dallarda renk
Başlamasaydı içimde
Bahçeler dolusu ahenk

Başlamasaydı bu masal
Oyun peri sarayında
Çözülüyor ipi geminin
Yolculuk telaşı limanda

Başlamasaydı bu masal
Ve hülyası kargaların
Bitmeyen uzun uykusu
Kıyıda kadırgaların

Başlamasaydı bu masal
Yazı görmesek de olur
Sular aldı kayığımı
Sonra bir yağmur bir yağmur

Yeni İnsanlık, Sayı 1, 15 Şubat 1940, s. 9





YOLCULUK

Havuzda şişti yelken
Dalgalandı bayraklar
Vakit daha çok erken
Yolculuk yolculuk var

Suda kuşların izi
Dudakta çığlık korku
Yıldız dolu gökyüzü
Güney şehrinde uyku

Servetifünun, Sayı 2387, 21 Mayıs 1942, s. 5





LİMAN DİREKLER YELKEN

Bütün şehri bırakarak bir sabah habersiz
Kalbimizde nedamet ağzımızda şarkılar
Bir sabah bir sabah erkence seyredeceğiz
Bir sabah yelken direklerinde martıları
Ah şimdi nasıl nasıl bizi beklemektedir
Uzak limanların serseri çocukları





GECE

Uykularda sürüklenen bu şehir
Bıraksan bir elbise gibi yasını
Gece pencerenden girmek üzredir
Ve söylesin karanlık odalarda
Zenci kadınlar ölüm şarkısını

Hamle, Sayı 1, Ağustos 1940, s. 3
Varlık, Sayı 737, 1 Mart 1969, s. 11





GİDİYORUM

Gidiyorum doluyor içime deniz
Arkamda kalmış elbisem kimsesiz
Kocaman ağaçlarıyla aziz şehrim
Beyaz bulutlar mahzun insanlar göreceğim
Ve sen sakin gece en son sen
Bütün bunlar bana seni hatırlatır neden

Hamle, Sayı 1, Ağustos 1940, s. 3





BİRİ VAR Kİ

Biri var ki durmadan beni arar
Biri var ki mevsimlerdir beklerim

Biri var ki açmamış bir bahar
Göklerimde yıldız içimde sır

Biri var ki bahtı bende yaşar
Benim çiçeklerim açar onda

Bende musiki bende dünyalar
Biri uzakların uzağında

Biri var ki içimde sayıklar
Denizlerde kayıp ülkeleri

Varlık, Sayı 122, 1 Ağustos 1938, s. 24
İnsan, Sayı 5, Birinci Teşrin [Ekim] 1938, s. 392
Vakit (Kurun) İlavesi, Sayı 151, 8 Teşrinievvel [Ekim] 1938, s. 15
Varlık, Sayı 1028, 8 Mayıs 1993, s. 21





ELDEN NE GELİR

Ocağımda ateş yanmaz
Doldurmuyor bardağı su
Odamda son kalan bu yaz
Solmuş çiçeklerin kokusu

Dönmüyor giden pervane
Yaranıyor sönen lambalar
Ah artık elden ne gelir
Çiçek açtı çatladı nar

Oluş, Sayı 15, 9 Nisan 1939, s. 226
Servetifünun, Sayı 2285, 6 Haziran 1940, s. 39





BİLİRİM

Bilirim boşuna geçmiş vaktim
Ülkenden ayrı sofrandan uzak
Bahçemden çiçeğimi sen kopar
Işığını gecemizin sen yak

Sana güney kuşları getirdim
Ve rüyalarımdan memleketler
Bir masal kadar eski ve güzel
Çocukluk akşamlarımdan bahçeler

Oluş, Sayı 14, 2 Nisan 1939, s. 213
Servetifünun, Sayı 2285, 6 Haziran 1940, s. 39





BİR AKŞAM İSTERİM

Bir akşam isterim ki çizgisiz
Gölgeler söylesin kelimesiz şarkılarını
Bir akşam isterim ki çizgisiz
Gece hiç bir şeyden bahsetmesin orda

Ah orası renklerin adını unuttuğum yer
Ve karanlık çözülmemiş düğüm
Orda yeni şehirlere açılan pencereler

İnsan, Sayı 5, Birinci Teşrin [Ekim] 1938, s. 392
Vakit (Kurun) İlavesi, Sayı 151, 8 Teşrinievvel [Ekim] 1938, s. 15





BİR GÜN BİR AKŞAM VAKTİ

Bir gün bir akşam vakti ölüversem
Kimseler duymasın kimseler duymasın
Bir gün bir akşam vakti ölüversem

Ve sen o saatlerde uykudasın
Telaşa düşmeyin telaşa düşmeyin
Böyle vakitsiz çıkıp gidersem

Hamle, Sayı 1, Ağustos 1940, s. 3
Karşı, Sayı 72, Nisan 1993, s. 2





ÖĞLE ÜSTÜ ŞİİR

I

Bu şehir o kadar gürültülü
Mavi bir lamba yaksam
Bu şehir o kadar gürültülü

Ve ben bütün gün arka üstü
Gözlerim tavana çevrili yatsam
Tavanda çiviler olsa tasam



II

İçimde yaşasa bir çocuk
Saçları buğdaydan sarı
İçimde yaşasa bir çocuk

Benden istese bütün dağları
Ve Hinde uzun bir yolculuk
Çırılçıplak ayakları

Yenilik, Sayı 11, Kasım 1953, s. 2





OBAD

I

Şarkı söyle hülyayla akşamları
Bulutlar uçsun üstünden
Mavi bir aydınlığa giden
Sıcak memleket bulutları



Ömrünce orda yaşasan
Uzak her türlü düşünceden
Gün doğmasını beklemeden
Kuşlarla uyansan

Sen yaz geceleri gibi harikulade
En güzel anı rüyamın
Işıkla donanmış dünyamın
Sen en güzel en sade

Varlık, Sayı 210, 1 Nisan 1942, s. 417





OBAD

II

Akşamları mahallemize yağmur getir
Mesut yaşanmalı gündüz yolculuğu
Al götür içimden bu yorgunluğu
Bana sıcağı sevdir

Uzan penceresinden küçük evinin
Aydınlık dolu gökyüzüne bak
Güzel bulut adanda yaşamak
İstediği kalbimin

Her sabah odamızı ferahlat
Rüzgâr gibi pencereden dol
Perdelerle oyna aydınlık ol
Havasında yaşadığım sıkıntıyı azalt

Varlık, Sayı 208, 1 Mart 1942, s. 374
Sabahattin Kudret Aksal: Türk şiirinin gök haritasında, geceleri uykusuz gemicilere yol gösteren takımada yıldızı.

1995'te yayımladığımız Şiirler (1938-1993)'te şairin Batık Kent dışındaki bütün şiir kitapları ve yayımlanmamış son şiirleri yer alıyordu. Elinizdeki yeni baskı ise tam bir eleştirel basım: Daha önce Aksal'ın öykülerinin eleştirel basımını
(Gazoz Ağacı ve Diğer Öyküler, YKY, 2005) hazırlayan Dr. Arif Yılmaz, bu kez de sıkı bir kitap, dergi ve gazete taramasıyla şairin bütün şiirlerini bir araya getirdi ve notlarla zenginleştirdi.

Sabahattin Kudret Aksal'ın şiirini başlangıcından sonuna bir bütün halinde görmek isteyenlere..

(Arka kapak yazısı)

Tadımlık



BAŞLAMASAYDI BU MASAL

Başlamasaydı bu masal
Kalbin ışıktan rüyası
Solgun günler ülkesinde
Kaybolanların dünyası

Başlamasaydı bu masal
Havuzda su dallarda renk
Başlamasaydı içimde
Bahçeler dolusu ahenk

Başlamasaydı bu masal
Oyun peri sarayında
Çözülüyor ipi geminin
Yolculuk telaşı limanda

Başlamasaydı bu masal
Ve hülyası kargaların
Bitmeyen uzun uykusu
Kıyıda kadırgaların

Başlamasaydı bu masal
Yazı görmesek de olur
Sular aldı kayığımı
Sonra bir yağmur bir yağmur

Yeni İnsanlık, Sayı 1, 15 Şubat 1940, s. 9





YOLCULUK

Havuzda şişti yelken
Dalgalandı bayraklar
Vakit daha çok erken
Yolculuk yolculuk var

Suda kuşların izi
Dudakta çığlık korku
Yıldız dolu gökyüzü
Güney şehrinde uyku

Servetifünun, Sayı 2387, 21 Mayıs 1942, s. 5





LİMAN DİREKLER YELKEN

Bütün şehri bırakarak bir sabah habersiz
Kalbimizde nedamet ağzımızda şarkılar
Bir sabah bir sabah erkence seyredeceğiz
Bir sabah yelken direklerinde martıları
Ah şimdi nasıl nasıl bizi beklemektedir
Uzak limanların serseri çocukları





GECE

Uykularda sürüklenen bu şehir
Bıraksan bir elbise gibi yasını
Gece pencerenden girmek üzredir
Ve söylesin karanlık odalarda
Zenci kadınlar ölüm şarkısını

Hamle, Sayı 1, Ağustos 1940, s. 3
Varlık, Sayı 737, 1 Mart 1969, s. 11





GİDİYORUM

Gidiyorum doluyor içime deniz
Arkamda kalmış elbisem kimsesiz
Kocaman ağaçlarıyla aziz şehrim
Beyaz bulutlar mahzun insanlar göreceğim
Ve sen sakin gece en son sen
Bütün bunlar bana seni hatırlatır neden

Hamle, Sayı 1, Ağustos 1940, s. 3





BİRİ VAR Kİ

Biri var ki durmadan beni arar
Biri var ki mevsimlerdir beklerim

Biri var ki açmamış bir bahar
Göklerimde yıldız içimde sır

Biri var ki bahtı bende yaşar
Benim çiçeklerim açar onda

Bende musiki bende dünyalar
Biri uzakların uzağında

Biri var ki içimde sayıklar
Denizlerde kayıp ülkeleri

Varlık, Sayı 122, 1 Ağustos 1938, s. 24
İnsan, Sayı 5, Birinci Teşrin [Ekim] 1938, s. 392
Vakit (Kurun) İlavesi, Sayı 151, 8 Teşrinievvel [Ekim] 1938, s. 15
Varlık, Sayı 1028, 8 Mayıs 1993, s. 21





ELDEN NE GELİR

Ocağımda ateş yanmaz
Doldurmuyor bardağı su
Odamda son kalan bu yaz
Solmuş çiçeklerin kokusu

Dönmüyor giden pervane
Yaranıyor sönen lambalar
Ah artık elden ne gelir
Çiçek açtı çatladı nar

Oluş, Sayı 15, 9 Nisan 1939, s. 226
Servetifünun, Sayı 2285, 6 Haziran 1940, s. 39





BİLİRİM

Bilirim boşuna geçmiş vaktim
Ülkenden ayrı sofrandan uzak
Bahçemden çiçeğimi sen kopar
Işığını gecemizin sen yak

Sana güney kuşları getirdim
Ve rüyalarımdan memleketler
Bir masal kadar eski ve güzel
Çocukluk akşamlarımdan bahçeler

Oluş, Sayı 14, 2 Nisan 1939, s. 213
Servetifünun, Sayı 2285, 6 Haziran 1940, s. 39





BİR AKŞAM İSTERİM

Bir akşam isterim ki çizgisiz
Gölgeler söylesin kelimesiz şarkılarını
Bir akşam isterim ki çizgisiz
Gece hiç bir şeyden bahsetmesin orda

Ah orası renklerin adını unuttuğum yer
Ve karanlık çözülmemiş düğüm
Orda yeni şehirlere açılan pencereler

İnsan, Sayı 5, Birinci Teşrin [Ekim] 1938, s. 392
Vakit (Kurun) İlavesi, Sayı 151, 8 Teşrinievvel [Ekim] 1938, s. 15





BİR GÜN BİR AKŞAM VAKTİ

Bir gün bir akşam vakti ölüversem
Kimseler duymasın kimseler duymasın
Bir gün bir akşam vakti ölüversem

Ve sen o saatlerde uykudasın
Telaşa düşmeyin telaşa düşmeyin
Böyle vakitsiz çıkıp gidersem

Hamle, Sayı 1, Ağustos 1940, s. 3
Karşı, Sayı 72, Nisan 1993, s. 2





ÖĞLE ÜSTÜ ŞİİR

I

Bu şehir o kadar gürültülü
Mavi bir lamba yaksam
Bu şehir o kadar gürültülü

Ve ben bütün gün arka üstü
Gözlerim tavana çevrili yatsam
Tavanda çiviler olsa tasam



II

İçimde yaşasa bir çocuk
Saçları buğdaydan sarı
İçimde yaşasa bir çocuk

Benden istese bütün dağları
Ve Hinde uzun bir yolculuk
Çırılçıplak ayakları

Yenilik, Sayı 11, Kasım 1953, s. 2





OBAD

I

Şarkı söyle hülyayla akşamları
Bulutlar uçsun üstünden
Mavi bir aydınlığa giden
Sıcak memleket bulutları



Ömrünce orda yaşasan
Uzak her türlü düşünceden
Gün doğmasını beklemeden
Kuşlarla uyansan

Sen yaz geceleri gibi harikulade
En güzel anı rüyamın
Işıkla donanmış dünyamın
Sen en güzel en sade

Varlık, Sayı 210, 1 Nisan 1942, s. 417





OBAD

II

Akşamları mahallemize yağmur getir
Mesut yaşanmalı gündüz yolculuğu
Al götür içimden bu yorgunluğu
Bana sıcağı sevdir

Uzan penceresinden küçük evinin
Aydınlık dolu gökyüzüne bak
Güzel bulut adanda yaşamak
İstediği kalbimin

Her sabah odamızı ferahlat
Rüzgâr gibi pencereden dol
Perdelerle oyna aydınlık ol
Havasında yaşadığım sıkıntıyı azalt

Varlık, Sayı 208, 1 Mart 1942, s. 374
Kapat