Bu yayınımızla, araştırıcıların Menazilname'nin son teknolojik imkânlarla yapılmış tıpkıbasımına kavuşması ve metninin rahatça anlaşılabilmesinin yanında Matrakçı'nın resim dilinin açıklanarak eserlerinin belge değerinin ortaya konması amaçlandı.
Matrakçı Nasuh yaptığı resimleriyle dilini öğrenenlere çok şey anlatmaktadır. Müthiş bir gözlemci olan Nasuh'un özellikle bu eseri çok önemli bir belgeseldir. Bu bakımdan yeni bir tıpkıbasımla araştırıcılara büyük bir fırsat sunulmaktadır.
Evliya Çelebi'nin gittiği ve seyahatnamesinde anlatmış olduğu yerlerden Menazilname'de resimlerini bulduğumuz yerlerin görüntüleri, Evliya'nın anlatımının ışığı altında karşılaştırılarak incelenmiştir. Bu karşılaştırma, bir bakıma her iki sanatçının birbirini teyidi anlamına da gelmektedir. Burada göz önünde bulundurulması gereken nokta, bu iki Osmanlı büyüğünün aşağı yukarı bir yüzyıl ara ile yaşamış olmasıdır. Ama görülecektir ki o devirlerde, içinde bulunduğumuz çevremiz, yaşadığımız zamandaki gibi hızla değişmemiştir. Zaten bu yüzyıl aralığında inşa edilmiş olan büyük anıtlar da karşılaştırmamızda göz önünde tutulmuştur. Yani Nasuh'un yaptığı resimlerin temsil ettikleri yerler, Evliya Çelebi'nin anlatıları ile teyit edilmekte ve her iki üstadın kendi alanlarındaki ustalıkları ortaya çıkmaktadır.
NURHAN ATASOY
Bu yayınımızla, araştırıcıların Menazilname'nin son teknolojik imkânlarla yapılmış tıpkıbasımına kavuşması ve metninin rahatça anlaşılabilmesinin yanında Matrakçı'nın resim dilinin açıklanarak eserlerinin belge değerinin ortaya konması amaçlandı.
Matrakçı Nasuh yaptığı resimleriyle dilini öğrenenlere çok şey anlatmaktadır. Müthiş bir gözlemci olan Nasuh'un özellikle bu eseri çok önemli bir belgeseldir. Bu bakımdan yeni bir tıpkıbasımla araştırıcılara büyük bir fırsat sunulmaktadır.
Evliya Çelebi'nin gittiği ve seyahatnamesinde anlatmış olduğu yerlerden Menazilname'de resimlerini bulduğumuz yerlerin görüntüleri, Evliya'nın anlatımının ışığı altında karşılaştırılarak incelenmiştir. Bu karşılaştırma, bir bakıma her iki sanatçının birbirini teyidi anlamına da gelmektedir. Burada göz önünde bulundurulması gereken nokta, bu iki Osmanlı büyüğünün aşağı yukarı bir yüzyıl ara ile yaşamış olmasıdır. Ama görülecektir ki o devirlerde, içinde bulunduğumuz çevremiz, yaşadığımız zamandaki gibi hızla değişmemiştir. Zaten bu yüzyıl aralığında inşa edilmiş olan büyük anıtlar da karşılaştırmamızda göz önünde tutulmuştur. Yani Nasuh'un yaptığı resimlerin temsil ettikleri yerler, Evliya Çelebi'nin anlatıları ile teyit edilmekte ve her iki üstadın kendi alanlarındaki ustalıkları ortaya çıkmaktadır.
NURHAN ATASOY