Sinemanın İstanbul'da İlk Yılları Modernlik ve Seyir Maceraları

Stok Kodu:
9789750522864
Boyut:
150-210
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9789750522864
225325
Sinemanın İstanbul'da İlk Yılları
Sinemanın İstanbul'da İlk Yılları Modernlik ve Seyir Maceraları
0.00

Sinemanın memleketteki ilk günleri, karmaşası, temaşası, şayia ve iştahı... Kalabalığı ve seyrekliği, ara durakları... Mekânlar, işletmeler, ilk gösterimler, isimler ve teferruatlar...

Nezih Erdoğan, sinemanın İstanbul'daki ilk günlerini anlatıyor, arkeolojik bir kazıyı andıran titizlikle, sabır ve emek isteyen bir tutkuyla kayıp bir geçmişin izinden gidiyor.

Sinemanın İstanbul'daki İlk Yılları, modernleşme tarihimizin seyir ve sinemayla gelen büyük dönüşümünü resmediyor. Bir başvuru kitabından fazlası.

"Modernliğin İstanbul dediğimiz coğrafyada ete kemiğe bürünüşünde sinemanın nasıl bir payı olmuş olabilir? Arzunun 19. yüzyılda en çok görsel yollardan ifade bulduğunu ileri sürmek yanlış olmayacaktır. Bir Osmanlı şehri olarak İstanbul, çeşitleri gittikçe artan görüntüleme ve izleme aygıtlarının mutlaka yöneldikleri bir şehir idi. Bununla birlikte, bu aynı zamanda modern ve (kısmen de olsa) Avrupai başkent bir arzu nesnesi olmakla kalmadı, modern yaşamın bir koşulu olan bakma ve bakılma arzusunu kendi uzamı içinde tekrar tekrar üretti. Sinemanın şehre gelişiyle modernliğin şehrin dokusuna nüfuz etmesi, biraz da bu nedenle, bir arada düşünülmelidir."

Sinemanın memleketteki ilk günleri, karmaşası, temaşası, şayia ve iştahı... Kalabalığı ve seyrekliği, ara durakları... Mekânlar, işletmeler, ilk gösterimler, isimler ve teferruatlar...

Nezih Erdoğan, sinemanın İstanbul'daki ilk günlerini anlatıyor, arkeolojik bir kazıyı andıran titizlikle, sabır ve emek isteyen bir tutkuyla kayıp bir geçmişin izinden gidiyor.

Sinemanın İstanbul'daki İlk Yılları, modernleşme tarihimizin seyir ve sinemayla gelen büyük dönüşümünü resmediyor. Bir başvuru kitabından fazlası.

"Modernliğin İstanbul dediğimiz coğrafyada ete kemiğe bürünüşünde sinemanın nasıl bir payı olmuş olabilir? Arzunun 19. yüzyılda en çok görsel yollardan ifade bulduğunu ileri sürmek yanlış olmayacaktır. Bir Osmanlı şehri olarak İstanbul, çeşitleri gittikçe artan görüntüleme ve izleme aygıtlarının mutlaka yöneldikleri bir şehir idi. Bununla birlikte, bu aynı zamanda modern ve (kısmen de olsa) Avrupai başkent bir arzu nesnesi olmakla kalmadı, modern yaşamın bir koşulu olan bakma ve bakılma arzusunu kendi uzamı içinde tekrar tekrar üretti. Sinemanın şehre gelişiyle modernliğin şehrin dokusuna nüfuz etmesi, biraz da bu nedenle, bir arada düşünülmelidir."

Kapat