Allah'ın son elçisi Hz. Muhammed'in (a.s.) hayatı bilinmeden, İslam'ın ve Kur'an'ın anlaşılamayacağı kuşkusuzdur. Onun tanınabilmesi için günümüze kadar binlerce eser yazılmış, çok sayıda çalışma yapılmıştır.
Elinizdeki çalışmada "Türkiye'de Siret Yazıcılığı" adlı sempozyumda sunulan tebliğler ve tartışmalar biraraya getirildi. Kitapta yer alan bildiriler, bir siyer denemesi veya Hz. Muhammed'in hayatına dair bilgileri ele alan bir araştırma değil, aksine onun hayatının çocuklardan yetişkinlere kadar değişik yaş grubundaki insanlara nasıl anlatılması gerektiğine dair tespit ve teklifleri ihtiva etmektedir.
Yine bu kitapta, gelişen felsefi, sosyolojik ve psikolojik yaklaşımlar çerçevesinde İslam Peygamberi'nin gelecek kuşaklara nasıl anlatılması gerektiği ile ilgili yeni görüş ve düşüncelerin gündeme taşındığını göreceksiniz. Ümit ederiz ki, ülkemizin yetiştirdiği değerli ilimadamları tarafından sunulan bu bildirilere ve yapılan bilimsel tartışmalar, gelecekte siyer konuları üzerine araştırma ve inceleme yapacak kuşaklara ışık tutsun ve Hz. Peygamber'in (a.s.) tebliğinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olsun.
Allah'ın son elçisi Hz. Muhammed'in (a.s.) hayatı bilinmeden, İslam'ın ve Kur'an'ın anlaşılamayacağı kuşkusuzdur. Onun tanınabilmesi için günümüze kadar binlerce eser yazılmış, çok sayıda çalışma yapılmıştır.
Elinizdeki çalışmada "Türkiye'de Siret Yazıcılığı" adlı sempozyumda sunulan tebliğler ve tartışmalar biraraya getirildi. Kitapta yer alan bildiriler, bir siyer denemesi veya Hz. Muhammed'in hayatına dair bilgileri ele alan bir araştırma değil, aksine onun hayatının çocuklardan yetişkinlere kadar değişik yaş grubundaki insanlara nasıl anlatılması gerektiğine dair tespit ve teklifleri ihtiva etmektedir.
Yine bu kitapta, gelişen felsefi, sosyolojik ve psikolojik yaklaşımlar çerçevesinde İslam Peygamberi'nin gelecek kuşaklara nasıl anlatılması gerektiği ile ilgili yeni görüş ve düşüncelerin gündeme taşındığını göreceksiniz. Ümit ederiz ki, ülkemizin yetiştirdiği değerli ilimadamları tarafından sunulan bu bildirilere ve yapılan bilimsel tartışmalar, gelecekte siyer konuları üzerine araştırma ve inceleme yapacak kuşaklara ışık tutsun ve Hz. Peygamber'in (a.s.) tebliğinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olsun.