Rivâyetlere göre Sultan III. Murad (1546-1595) Şeyh Şüca Dedeye intisab edince, rüyalarını ve diğer mistik tecrübelerini mektuplar halinde ona göndermeğe başladı. Sonraları Sultana ait olduğu iddia edilen yüzlerce mektup, Sultan henüz hayattayken bir yazma eserde toplandı. Elinizdeki kitap, bu mektupların çevriyazıya aktarılmış halidir. Sultanın Alem-i Misâldeki maceralarını adeta menkabevî bir özellik yükleyerek nakleden metin, onu hem zamanın kutbu bir velî, hem de yeryüzünde Allah adına hüküm sürmek üzere seçilmiş bir sultan olarak resmeder.
Sultan III. Muradın oldukça şahsî, hikemî, şairane, ekseriyetle de esrarengiz rüya mektupları büyüleyici tezatlar ve çetrefillerle doludur. İşte, dünyadan el etek çekmiş, fakat dünyayı yönetmek için gücünü ve misyonunu vurgulayan, çoğu kez rahatsız edici tasavvurlarla boğuşan, mistik bir dindarlığa bürünmüş sultan bir derviş! Murad'ın ruhunun derinliklerine bu bakış, bizi saltanat, egemenlik, Osmanlı sarayında güç ilişkileri, Sufizm ve şiirsel dil hakkında bildiğimizi sandığımız mevzular üzerinde yeniden düşünmeye zorluyor. Bu temel eserin Dr. Felek tarafından ilk kez yayınlanmasıyla, Osmanlı kültür tarihi bir daha aynı olmayacak. Doç. Dr. Gottfried Hagen, Michigan Üniversitesi, ABD
Rivâyetlere göre Sultan III. Murad (1546-1595) Şeyh Şüca Dedeye intisab edince, rüyalarını ve diğer mistik tecrübelerini mektuplar halinde ona göndermeğe başladı. Sonraları Sultana ait olduğu iddia edilen yüzlerce mektup, Sultan henüz hayattayken bir yazma eserde toplandı. Elinizdeki kitap, bu mektupların çevriyazıya aktarılmış halidir. Sultanın Alem-i Misâldeki maceralarını adeta menkabevî bir özellik yükleyerek nakleden metin, onu hem zamanın kutbu bir velî, hem de yeryüzünde Allah adına hüküm sürmek üzere seçilmiş bir sultan olarak resmeder.
Sultan III. Muradın oldukça şahsî, hikemî, şairane, ekseriyetle de esrarengiz rüya mektupları büyüleyici tezatlar ve çetrefillerle doludur. İşte, dünyadan el etek çekmiş, fakat dünyayı yönetmek için gücünü ve misyonunu vurgulayan, çoğu kez rahatsız edici tasavvurlarla boğuşan, mistik bir dindarlığa bürünmüş sultan bir derviş! Murad'ın ruhunun derinliklerine bu bakış, bizi saltanat, egemenlik, Osmanlı sarayında güç ilişkileri, Sufizm ve şiirsel dil hakkında bildiğimizi sandığımız mevzular üzerinde yeniden düşünmeye zorluyor. Bu temel eserin Dr. Felek tarafından ilk kez yayınlanmasıyla, Osmanlı kültür tarihi bir daha aynı olmayacak. Doç. Dr. Gottfried Hagen, Michigan Üniversitesi, ABD