9789752985094
213027
https://www.sahafium.com/kitap/tarih-ve-temsil-p213027.html
Tarih ve Temsil
0.00
Tarih ve Temsil, Türker Armanerin On Dokuzuncu Yüzyıl Kıta Avrupası düşüncesinin bir kısmını farklı açılardan dört değişik soruyla incelediği felsefi bir kitap... Fransız Devriminden sonra dönüşüme uğrayan toplumsal yapıların, Kant sonrası felsefenin saptığı değişik yollarla ve sanayileşmenin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte ele alındığında, bu yüzyılın kendisinden öncekilerden bir kopuşa işaret ettiği, yazarın temel varsayımı olarak karşımıza çıkıyor. Fichte, Schelling, Hegel, Schopenhauer, Marx, Kierkegaard, Nietzsche, farklı ağırlıklarda da olsa, bu çalışmada yer alan filozoflar... Armanerin sorularını izlersek, ücretli emeğin zamanın bölünmesini etkileme biçimi, eskinin ve yeninin tarih sahnesinde girdiği çatışmalar, mülkiyete ve bedene dair sorgulamalar, dine dair tasavvurların ve kilisenin kurumsal niteliğinin iktisadi ilişkilerdeki, dolayısıyla sivil toplumdaki izdüşümü, yabancılaşmanın bilinç kategorisinden sınıfsal katmanlara genişletilmesi, bir disiplin olarak estetiğin dönüşmesi, hem tarihe hem de temsile ilişkin bakışın değiştiğini gösteriyor. Armanere göre, günümüze kadar süren yeni bir temsiliyet ilişkisinin açılımıdır bu. Marx, insan hakları/yurttaşlık hakları üzerinde durduğunda da Kim bu insan?diye sorar. Sahi kim bu insan?
Tarih ve Temsil, Türker Armanerin On Dokuzuncu Yüzyıl Kıta Avrupası düşüncesinin bir kısmını farklı açılardan dört değişik soruyla incelediği felsefi bir kitap... Fransız Devriminden sonra dönüşüme uğrayan toplumsal yapıların, Kant sonrası felsefenin saptığı değişik yollarla ve sanayileşmenin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte ele alındığında, bu yüzyılın kendisinden öncekilerden bir kopuşa işaret ettiği, yazarın temel varsayımı olarak karşımıza çıkıyor. Fichte, Schelling, Hegel, Schopenhauer, Marx, Kierkegaard, Nietzsche, farklı ağırlıklarda da olsa, bu çalışmada yer alan filozoflar... Armanerin sorularını izlersek, ücretli emeğin zamanın bölünmesini etkileme biçimi, eskinin ve yeninin tarih sahnesinde girdiği çatışmalar, mülkiyete ve bedene dair sorgulamalar, dine dair tasavvurların ve kilisenin kurumsal niteliğinin iktisadi ilişkilerdeki, dolayısıyla sivil toplumdaki izdüşümü, yabancılaşmanın bilinç kategorisinden sınıfsal katmanlara genişletilmesi, bir disiplin olarak estetiğin dönüşmesi, hem tarihe hem de temsile ilişkin bakışın değiştiğini gösteriyor. Armanere göre, günümüze kadar süren yeni bir temsiliyet ilişkisinin açılımıdır bu. Marx, insan hakları/yurttaşlık hakları üzerinde durduğunda da Kim bu insan?diye sorar. Sahi kim bu insan?