Tarihte Usul
Tarihte Usul aslında tarihçilikte yaratıcılığı öğrenme yollarını gösterir bize. Bu yöntemleri Zeki Velidi Togan İstanbul Üniversitesi’ndeki derslerinde (1929-32 ve 1939’dan sonra) ele almış ve 1950’de yayımlamıştır. Alanında Türkçe yazılmış ilk ve en yetkin eser olma özelliğini koruyan Tarihte Usul, öğrencileri ve okuyucuları uluslararası düzeyde orijinal eser ortaya çıkarmanın gerekliliği ve önemi konusunda yüreklendirmekte ve yönlendirmektedir. Bu eserde, tarih araştırmalarına başlarken yaratıcılık (“yaratma zihniyeti”), itina, dikkat ve titizliğin gerekli olduğu örneklerle gösterilir. Yazar demokratik ve özgür bir ortamda geliştiğini düşündüğü yaratıcılık zihniyetinin ancak yaratma metotlarını öğrenerek elde edilebildiğini vurgular. Bu metotlardan birisi de akılcılık ve Batı’nın eleştiri (“tenkidi fikir”) geleneğidir; bunları hakkıyla öğrenenler aynı yöntemleri Batı’yı eleştirmek için de kullanabilirler. İtinalı bir şekilde araştırma ve inceleme usullerini “disiplinler arası” bir yaklaşımla ele alan eser, okuyucuyu bu yolları geliştirenlerin fikirleri ve felsefi görüşleri ile de tanıştırmaktadır. Kitabın ikinci kısmı bugünün veri tabanı niteliğine sahip bilgi ve kaynaklardan oluşur. Tarihte Usul, Zeki Velidi Togan’ın eserlerini ortaya çıkarma usulü konusunda da bizi aydınlatmaktadır. Konular önce öğrencilere ders olarak sunulmuş, onların görüşleriyle yoğrulan malzeme daha sonra kitaplaşmıştır. Bilimsel çalışmalarıyla tanınan Zeki Velidi Togan her şeyden önce bir öğretmendir ve ilk baskısı 1950’de yapılmış olan bu eseri de öğrencilerini düşünerek hazırlamıştır.
Ahmet Zeki Velidi Togan (1890-1970) Şimdiki Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti topraklarında İşimbay kazasının Küzen köyünde doğdu. Arapçayı babasından, Farsçayı annesinden öğrendi. Bu arada Rusça öğrenmeye de başlamıştı. Dayısı Habib Neccar’ın medresesine giderek Arap edebiyatı dersleri aldı. Eğitimini Kazan’daki Kasımiye Medresesi’nde tamamladı. Mensubu bulunduğu Başkurt toplumunun meselelerine eğilirken diğer yandan Türk tarihiyle ilgilendi. 1923’te İran’a geçti. Meşhed’deki kütüphanede o zamana kadar ortaya çıkmamış olan İbn Fadlan’ın Seyahatname’sini buldu. Türkiye Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’in resmî daveti üzerine 1925’te İstanbul’a geldi, ardından Ankara’ya geçti. 3 Haziran 1925’te Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Heyeti üyeliğine tayin edildi. 1927’de İstanbul Dârülfünunu Edebiyat Fakültesi’nde Türk tarihi muallimliğine getirildi. 1935’te İbn Fadlan hakkındaki doktorasını tamamladı ve Almanya’da Bonn Üniversitesi’nde çalıştı. 1938’de Göttingen Üniversitesi’ne geçti. 1939’da Türkiye’ye dönüp yeniden İstanbul Üniversitesi’nde göreve başladı ve 1970 yılında vefatına dek çalışmalarına burada devam etti.
Tarihte Usul
Tarihte Usul aslında tarihçilikte yaratıcılığı öğrenme yollarını gösterir bize. Bu yöntemleri Zeki Velidi Togan İstanbul Üniversitesi’ndeki derslerinde (1929-32 ve 1939’dan sonra) ele almış ve 1950’de yayımlamıştır. Alanında Türkçe yazılmış ilk ve en yetkin eser olma özelliğini koruyan Tarihte Usul, öğrencileri ve okuyucuları uluslararası düzeyde orijinal eser ortaya çıkarmanın gerekliliği ve önemi konusunda yüreklendirmekte ve yönlendirmektedir. Bu eserde, tarih araştırmalarına başlarken yaratıcılık (“yaratma zihniyeti”), itina, dikkat ve titizliğin gerekli olduğu örneklerle gösterilir. Yazar demokratik ve özgür bir ortamda geliştiğini düşündüğü yaratıcılık zihniyetinin ancak yaratma metotlarını öğrenerek elde edilebildiğini vurgular. Bu metotlardan birisi de akılcılık ve Batı’nın eleştiri (“tenkidi fikir”) geleneğidir; bunları hakkıyla öğrenenler aynı yöntemleri Batı’yı eleştirmek için de kullanabilirler. İtinalı bir şekilde araştırma ve inceleme usullerini “disiplinler arası” bir yaklaşımla ele alan eser, okuyucuyu bu yolları geliştirenlerin fikirleri ve felsefi görüşleri ile de tanıştırmaktadır. Kitabın ikinci kısmı bugünün veri tabanı niteliğine sahip bilgi ve kaynaklardan oluşur. Tarihte Usul, Zeki Velidi Togan’ın eserlerini ortaya çıkarma usulü konusunda da bizi aydınlatmaktadır. Konular önce öğrencilere ders olarak sunulmuş, onların görüşleriyle yoğrulan malzeme daha sonra kitaplaşmıştır. Bilimsel çalışmalarıyla tanınan Zeki Velidi Togan her şeyden önce bir öğretmendir ve ilk baskısı 1950’de yapılmış olan bu eseri de öğrencilerini düşünerek hazırlamıştır.
Ahmet Zeki Velidi Togan (1890-1970) Şimdiki Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti topraklarında İşimbay kazasının Küzen köyünde doğdu. Arapçayı babasından, Farsçayı annesinden öğrendi. Bu arada Rusça öğrenmeye de başlamıştı. Dayısı Habib Neccar’ın medresesine giderek Arap edebiyatı dersleri aldı. Eğitimini Kazan’daki Kasımiye Medresesi’nde tamamladı. Mensubu bulunduğu Başkurt toplumunun meselelerine eğilirken diğer yandan Türk tarihiyle ilgilendi. 1923’te İran’a geçti. Meşhed’deki kütüphanede o zamana kadar ortaya çıkmamış olan İbn Fadlan’ın Seyahatname’sini buldu. Türkiye Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’in resmî daveti üzerine 1925’te İstanbul’a geldi, ardından Ankara’ya geçti. 3 Haziran 1925’te Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Heyeti üyeliğine tayin edildi. 1927’de İstanbul Dârülfünunu Edebiyat Fakültesi’nde Türk tarihi muallimliğine getirildi. 1935’te İbn Fadlan hakkındaki doktorasını tamamladı ve Almanya’da Bonn Üniversitesi’nde çalıştı. 1938’de Göttingen Üniversitesi’ne geçti. 1939’da Türkiye’ye dönüp yeniden İstanbul Üniversitesi’nde göreve başladı ve 1970 yılında vefatına dek çalışmalarına burada devam etti.