12. yüzyılda yaşamış olan Aynülkudât Hemedânî, otuz üç yıllık kısa ömrüne pek çok eser sığdırmış ve
etrafında ciddi bir mürit halkası oluşmuş önemli bir sûfî ve ilim adamıdır. Onun yazıları; iman ve
küfrün mahiyetine, mürşit-mürit ilişkilerine, nur mefhumuna bağlı olarak sıradışı fikirler ve yorumlar
olarak görülebilir. Fakat Muhammedî hakikat-İblis'in hakikati ayrımı, aşkın hâlleri ve fenâ-bekâ
mevzularındaki yaklaşımı Aynülkudât'ı tasavvuf tarihinde ayrı bir yere oturtmaktadır.
Temhîdât adlı eser, müellifin tasavvufî tavrının tam anlamıyla şekillendiği bir metin olarak göze çarpmaktadır.
On bölümden meydana gelen eserin her bir başlığı (temhîdi) aynı zamanda belli bir tasavvufî
meselenin müellif tarafından tertip edilerek yorumlanmasından müteşekkildir. Kitapta yalnızca
tasavvufî meselelerle sınırlı bir muhteva bulunmayıp aynı zamanda kelâmî-felsefî meseleler ve dönemin
edebî muhayyilesini yansıtan unsurlar da mevcuttur.
12. yüzyılda yaşamış olan Aynülkudât Hemedânî, otuz üç yıllık kısa ömrüne pek çok eser sığdırmış ve
etrafında ciddi bir mürit halkası oluşmuş önemli bir sûfî ve ilim adamıdır. Onun yazıları; iman ve
küfrün mahiyetine, mürşit-mürit ilişkilerine, nur mefhumuna bağlı olarak sıradışı fikirler ve yorumlar
olarak görülebilir. Fakat Muhammedî hakikat-İblis'in hakikati ayrımı, aşkın hâlleri ve fenâ-bekâ
mevzularındaki yaklaşımı Aynülkudât'ı tasavvuf tarihinde ayrı bir yere oturtmaktadır.
Temhîdât adlı eser, müellifin tasavvufî tavrının tam anlamıyla şekillendiği bir metin olarak göze çarpmaktadır.
On bölümden meydana gelen eserin her bir başlığı (temhîdi) aynı zamanda belli bir tasavvufî
meselenin müellif tarafından tertip edilerek yorumlanmasından müteşekkildir. Kitapta yalnızca
tasavvufî meselelerle sınırlı bir muhteva bulunmayıp aynı zamanda kelâmî-felsefî meseleler ve dönemin
edebî muhayyilesini yansıtan unsurlar da mevcuttur.