Türk tarihinde dikkat esastır. Bu dikkat, asıl hareket noktası ile son şeklini tarih ve coğrafyadan alır. Yeni olan her şey eskiye benzediği ölçüde bir kıymet ifade eder. Bir "mahkeme-i kübra" olarak görülen tarih, düne kapanarak bugüne açılanlar sayesinde bir kuvvet hâline gelir.
Yusuf Has Hacib, Kınalı-zade'nin; Gelibolulu Ali İbnülemin'in şahsında yenilendiği gibi, Nizamü'l-mülk, Sokullu Mehmed Paşa'da; Yavuz Sultan Selim de 4. Murad'da mükerrer hale gelir, biri öbüründe devam eder.
Fikir hayatımıza, yattıkları mezarlardan tesir eden Matüridî'nin kelam, Gazzali'nin felsefe, Mevlana'nın tasavvuf, Cevdet Paşa'nın da tarih sahasında çalışan bir akademisyenden her zaman için daha yeni ve güzel olmasının sırrı budur. Onlar Türk düşüncesinin erkan-ı erbaasıdır.
Türk tarihinde dikkat esastır. Bu dikkat, asıl hareket noktası ile son şeklini tarih ve coğrafyadan alır. Yeni olan her şey eskiye benzediği ölçüde bir kıymet ifade eder. Bir "mahkeme-i kübra" olarak görülen tarih, düne kapanarak bugüne açılanlar sayesinde bir kuvvet hâline gelir.
Yusuf Has Hacib, Kınalı-zade'nin; Gelibolulu Ali İbnülemin'in şahsında yenilendiği gibi, Nizamü'l-mülk, Sokullu Mehmed Paşa'da; Yavuz Sultan Selim de 4. Murad'da mükerrer hale gelir, biri öbüründe devam eder.
Fikir hayatımıza, yattıkları mezarlardan tesir eden Matüridî'nin kelam, Gazzali'nin felsefe, Mevlana'nın tasavvuf, Cevdet Paşa'nın da tarih sahasında çalışan bir akademisyenden her zaman için daha yeni ve güzel olmasının sırrı budur. Onlar Türk düşüncesinin erkan-ı erbaasıdır.