Christoph Wilhelm Lüdeke İzmir Protestan Kilisesini kurmak üzere atandı ve 19 Nisan 1759da kente ulaştı. Üç yıl sonra kilisesine destek bulma amacıyla Protestan ülke büyükelçilerini ziyaret etmek üzere İstanbula gitti ve burada altı ay kaldı. Bu süre zarfında kentin sokaklarında dolaştı, kentin anıtları, cami ve kiliseleri, konak ve köşkleri hakkında notlar tuttu ve bunları seyahatnamesinde yayınladı. Padişah alaylarını izledi, Venedik Elçisi Correrinin padişahın huzuruna kabul töreninde hazır bulundu ve elçi kabul törenlerini ayrıntılaryla betimledi. Hıristiyanların durumunu, adetlerini, giyinilerini, aile yaşamlarını, ticari uğraşlarını, Rum ve Ermeni kilislerini gözlemledi. Seyahatnamesinde bu konuyla ilgili şu başlıklar yer alıyor: Türkiyede Hıristiyanlara tanınan din özgürlüğü;Türklerin arasında yaşayan hıristiyanların durumu; Türkiyede Hıristiyan dininin övgüye değer korunmuşluğu, Rum Kilisesi, Rumların dini gelenekleri, karakter yapısı, Ermeni Kilisesi ve dini gelenekleri, diğer Hıristiyanlardan farkları. Ama Lüdeke seyahatnamesinde en geniş yeri Müslümanlık ve Osmanlı devlet yönetimine verir. Zaten kitabının adı da bu yüzden Türklerde Din ve Devlet Yönetimidir. Kitabında din konusuna ayrılmış şu bölümler ilgi çekicidir: [Hz.] Muhammed, Kuran, tarikatlar, İslam gelenekleri, din görevlileri, dinden dönme ve dine katılmanın zorlukları. Lüdekenin Osmanlı Devleti hakkındaki gözlemleri de ilgi çekicidir. Osmanlıların padişaha duydukları bağlılık, padişah sarayındaki yaşam, devlet görevlileri, ülkenin toplumsal ve siyasal durumu, Osmanlı ordusunun savaş tarzı, bilim ve eğitim. Lüdeke halkın sorunlarıyla da yakından ilgilenir , ev ve aile yaşamlarına ve genel olarak karakter yapılarına dair notlar tutar. İzmirde yaşayan Avrupalılar, İzmir depremi, İzmir yangını, kentteki hastalıklar ve veba salgını gibi konular da Lüdeke seyahatnamesinin ilgi çekici konuları arasında.
Christoph Wilhelm Lüdeke İzmir Protestan Kilisesini kurmak üzere atandı ve 19 Nisan 1759da kente ulaştı. Üç yıl sonra kilisesine destek bulma amacıyla Protestan ülke büyükelçilerini ziyaret etmek üzere İstanbula gitti ve burada altı ay kaldı. Bu süre zarfında kentin sokaklarında dolaştı, kentin anıtları, cami ve kiliseleri, konak ve köşkleri hakkında notlar tuttu ve bunları seyahatnamesinde yayınladı. Padişah alaylarını izledi, Venedik Elçisi Correrinin padişahın huzuruna kabul töreninde hazır bulundu ve elçi kabul törenlerini ayrıntılaryla betimledi. Hıristiyanların durumunu, adetlerini, giyinilerini, aile yaşamlarını, ticari uğraşlarını, Rum ve Ermeni kilislerini gözlemledi. Seyahatnamesinde bu konuyla ilgili şu başlıklar yer alıyor: Türkiyede Hıristiyanlara tanınan din özgürlüğü;Türklerin arasında yaşayan hıristiyanların durumu; Türkiyede Hıristiyan dininin övgüye değer korunmuşluğu, Rum Kilisesi, Rumların dini gelenekleri, karakter yapısı, Ermeni Kilisesi ve dini gelenekleri, diğer Hıristiyanlardan farkları. Ama Lüdeke seyahatnamesinde en geniş yeri Müslümanlık ve Osmanlı devlet yönetimine verir. Zaten kitabının adı da bu yüzden Türklerde Din ve Devlet Yönetimidir. Kitabında din konusuna ayrılmış şu bölümler ilgi çekicidir: [Hz.] Muhammed, Kuran, tarikatlar, İslam gelenekleri, din görevlileri, dinden dönme ve dine katılmanın zorlukları. Lüdekenin Osmanlı Devleti hakkındaki gözlemleri de ilgi çekicidir. Osmanlıların padişaha duydukları bağlılık, padişah sarayındaki yaşam, devlet görevlileri, ülkenin toplumsal ve siyasal durumu, Osmanlı ordusunun savaş tarzı, bilim ve eğitim. Lüdeke halkın sorunlarıyla da yakından ilgilenir , ev ve aile yaşamlarına ve genel olarak karakter yapılarına dair notlar tutar. İzmirde yaşayan Avrupalılar, İzmir depremi, İzmir yangını, kentteki hastalıklar ve veba salgını gibi konular da Lüdeke seyahatnamesinin ilgi çekici konuları arasında.