Türklerde Ezan ve Sala Musikisi Uygulamaları (Günümüz Örnekleriyle)

Stok Kodu:
9786059036399
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
203
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
9786059036399
221463
Türklerde Ezan ve Sala Musikisi Uygulamaları (Günümüz Örnekleriyle)
Türklerde Ezan ve Sala Musikisi Uygulamaları (Günümüz Örnekleriyle)
0.00

Türklerde Ezan Ve Sala Musikisi Uygulamaları

Türklerde gerek bireyler nezdinde gerekse devlet düzeyinde İslamiyet ile buluşması elbette hayatın her aşamasında, doğal olarak gelenekleri ve görenekleri etkisi altına almıştır. Bu etkilenmeden en güçlü payı müskinin aldığı söylenebilir. Türklerin güçlü musikilerinin olduğu Çin, Moğol, Rus ve Türk kaynaklarında açıkça ifade edilmektedir.

Bu musiki içerisinde devlet ve halk tabanlı iki ayrı tür olduğu ,her iki türünde kendi alt katmanlarını oluşturduğu bilinmektedir. Devlet elinde gelişen Musikinin han ,Kağan yani Hun döneminden Osmanlı'ya nevbet tabıl ve mehter aracılığı ile aktarıldığı ve bu aktarımın güçlü bir Mevlevi musikisi ile Türk Sanat/ Saray musikisi ve Türk Din musikisini oluşturduğu, halk elindeki musikinin deyiş ve nefesler aracılığı ile dergahlarda da Halk musikisi ve tasavvuf musikisini oluşturduğu anlaşılmaktadır.

Tüm bu gelişmeler içerisinde konumuz ile doğrudan bağlantısı olan Türk Din musikisinin konuları arasında yer alan cami musikisinin yeri hem Türkler için, hem de İslam inancı için çok özel bir konumda bulunmaktadır.

Türklerde Ezan Ve Sala Musikisi Uygulamaları

Türklerde gerek bireyler nezdinde gerekse devlet düzeyinde İslamiyet ile buluşması elbette hayatın her aşamasında, doğal olarak gelenekleri ve görenekleri etkisi altına almıştır. Bu etkilenmeden en güçlü payı müskinin aldığı söylenebilir. Türklerin güçlü musikilerinin olduğu Çin, Moğol, Rus ve Türk kaynaklarında açıkça ifade edilmektedir.

Bu musiki içerisinde devlet ve halk tabanlı iki ayrı tür olduğu ,her iki türünde kendi alt katmanlarını oluşturduğu bilinmektedir. Devlet elinde gelişen Musikinin han ,Kağan yani Hun döneminden Osmanlı'ya nevbet tabıl ve mehter aracılığı ile aktarıldığı ve bu aktarımın güçlü bir Mevlevi musikisi ile Türk Sanat/ Saray musikisi ve Türk Din musikisini oluşturduğu, halk elindeki musikinin deyiş ve nefesler aracılığı ile dergahlarda da Halk musikisi ve tasavvuf musikisini oluşturduğu anlaşılmaktadır.

Tüm bu gelişmeler içerisinde konumuz ile doğrudan bağlantısı olan Türk Din musikisinin konuları arasında yer alan cami musikisinin yeri hem Türkler için, hem de İslam inancı için çok özel bir konumda bulunmaktadır.

Kapat