Bostancıbaşı defterleri, Osmanlı İstanbulunda Boğaziçi ve Haliç sahillerindeki yalı, kahvehane ve işyeri gibi özel mülkler ile hisarlar, askerî binalar, camiler, çeşmeler, iskeleler ve rıhtımlar benzeri kamuya ve vakıflara ait mekânların ve hattâ boş arazilerin sahil hattı boyunca bir sıra takip edecek şekilde ardarda kayıtlı oldukları elyazması eserlerdir.
Bostancıbaşı Sicili de denen, nüshaları çok az sayıda olan ve Boğaziçi ile Haliç sahilleri için geçmişin tapu kayıtları âyarında öneme sahip bulunan bu defterler, İstanbul sahillerinin bir çeşit tarihî tapu kayıtları gibidir.
Üzerinde tarih bulunmayan, ancak büyük ihtimalle 1803te, tahtta Üçüncü Selimin bulunduğu sırada hazırlanmış olan bu bostancıbaşı defterinde o dönem İstanbulunun Boğaziçi ve Haliç sahillerindeki yapılaşmalar bütün ayrıntıları ile yeralmaktadır.
Kitapta, Murat Bardakçının geniş bir incelemesinin ardından bostancıbaşı defterinin tıpkıbasımı ve günümüz yazısına aktarılmış haline yer verilmiştir.
Bostancıbaşı defterleri, Osmanlı İstanbulunda Boğaziçi ve Haliç sahillerindeki yalı, kahvehane ve işyeri gibi özel mülkler ile hisarlar, askerî binalar, camiler, çeşmeler, iskeleler ve rıhtımlar benzeri kamuya ve vakıflara ait mekânların ve hattâ boş arazilerin sahil hattı boyunca bir sıra takip edecek şekilde ardarda kayıtlı oldukları elyazması eserlerdir.
Bostancıbaşı Sicili de denen, nüshaları çok az sayıda olan ve Boğaziçi ile Haliç sahilleri için geçmişin tapu kayıtları âyarında öneme sahip bulunan bu defterler, İstanbul sahillerinin bir çeşit tarihî tapu kayıtları gibidir.
Üzerinde tarih bulunmayan, ancak büyük ihtimalle 1803te, tahtta Üçüncü Selimin bulunduğu sırada hazırlanmış olan bu bostancıbaşı defterinde o dönem İstanbulunun Boğaziçi ve Haliç sahillerindeki yapılaşmalar bütün ayrıntıları ile yeralmaktadır.
Kitapta, Murat Bardakçının geniş bir incelemesinin ardından bostancıbaşı defterinin tıpkıbasımı ve günümüz yazısına aktarılmış haline yer verilmiştir.