Batı ve Orta Akdeniz, on altıncı yüzyıl boyunca Osmanlı ve İspanyol imparatorlukları arasındaki mücadeleye sahne oldu. 1492 yılında Gırnata’nın düşüşü İspanyol anakarasında bir Müslüman-Hıristiyan çatışmasına yol açmışken, Osmanlılar’ın Kuzey Afrika’daki fetihleri de bu çatışmanın büyümesine neden oldu. Bu mücadeleye Osmanlı korsanları da katıldı ve bölge bir savaş alanına dönüştü. Unutulmuş Sınırlar’da, birbirinden keskin hatlarla ayrılan iki medeniyetin temsilcilerinin, İslam ve Hıristiyan kültürlerinin ister istemez yan yana var olduğu sınır bölgelerindeki çatışması incelenmektedir. Andrew Hess, Fernand Braudel’in Akdeniz’in bütünleştirici yönüne yaptığı vurgunun aksine buradaki fay hatlarını ve çatışma alanlarını ön plana çıkarmakta, on altıncı yüzyılın iki medeniyet arasındaki ayrımı arttırdığını iddia etmektedir. Bir zamanlar kültürel çeşitlilik ve ortak yaşam alanlarıyla dillere destan olmuş İberya-Afrika sınırının, hangi saiklerle rakip Akdeniz medeniyetlerinin silahlı çatışma sahasına dönüştüğü ve nihayetinde nasıl nisyana terk edildiği Unutulmuş Sınırlar’ın konusunu oluşturmaktadır.
Batı ve Orta Akdeniz, on altıncı yüzyıl boyunca Osmanlı ve İspanyol imparatorlukları arasındaki mücadeleye sahne oldu. 1492 yılında Gırnata’nın düşüşü İspanyol anakarasında bir Müslüman-Hıristiyan çatışmasına yol açmışken, Osmanlılar’ın Kuzey Afrika’daki fetihleri de bu çatışmanın büyümesine neden oldu. Bu mücadeleye Osmanlı korsanları da katıldı ve bölge bir savaş alanına dönüştü. Unutulmuş Sınırlar’da, birbirinden keskin hatlarla ayrılan iki medeniyetin temsilcilerinin, İslam ve Hıristiyan kültürlerinin ister istemez yan yana var olduğu sınır bölgelerindeki çatışması incelenmektedir. Andrew Hess, Fernand Braudel’in Akdeniz’in bütünleştirici yönüne yaptığı vurgunun aksine buradaki fay hatlarını ve çatışma alanlarını ön plana çıkarmakta, on altıncı yüzyılın iki medeniyet arasındaki ayrımı arttırdığını iddia etmektedir. Bir zamanlar kültürel çeşitlilik ve ortak yaşam alanlarıyla dillere destan olmuş İberya-Afrika sınırının, hangi saiklerle rakip Akdeniz medeniyetlerinin silahlı çatışma sahasına dönüştüğü ve nihayetinde nasıl nisyana terk edildiği Unutulmuş Sınırlar’ın konusunu oluşturmaktadır.