Utanıyorum Ama Gazeteciyim Türkiye ve Yunanistan'da Gazetecilik

Stok Kodu:
9789754706826
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
392
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2009-10
0,00
9789754706826
33445
Utanıyorum Ama Gazeteciyim
Utanıyorum Ama Gazeteciyim Türkiye ve Yunanistan'da Gazetecilik
0.00
Gazetecilik nasıl yapılıyor; iletişim süreci nasıl işliyor? L. Doğan Tılıç, bu sürecin asli faillerinden olan gazetecileri sorgulayarak bu soruların cevabını arıyor. "Gazeteciliğin görünmeyen yüzü"nü paparazzi bakışıyla teşhir eden bir "gazeteci kitabı" değil elinizdeki... Medya kuramlarından birisinin uyarlamasını yapan akademik bir saha çalışmasının ufkunu da aşıyor. Gazeteciliğin "gerçek hayatta" nasıl icra olunduğunu, yine gazetecilerin kendi işlerine bakışları üzerinden tasvir ederken, iletişim sürecinin önemli bir bileşenini çözümlemiş oluyor. Böylelikle, medyanın işleyişine dair bakışımızı netleştirmemize ciddi bir katkıda bulunuyor. Tılıç'ın savına göre, gazeteciler içinde oldukları utanılası duruma karşın gene de medya sürecinin demokratikleşmeye en açık halkasını oluşturuyorlar. "Utanıyorum Ama Gazeteciyim" çok önemli bir başka cephesi var: Konuyu, Türk ve Yunan basını ve gazetecileri örneğinde inceliyor. İki ülkenin basınında sahiplik yapısını, meslek anlayışını kıyaslıyor... Ve tabii resmi ideolojiye ve milliyetçiliğe "tutkunluklarını"... Kitap, Türk-Yunan ilişkilerine getirdiği bakış açısı ile de, bu kronik sorunla ilgili zengin veriler sağlıyor.
(Arka Kapak)
Gazetecilik nasıl yapılıyor; iletişim süreci nasıl işliyor? L. Doğan Tılıç, bu sürecin asli faillerinden olan gazetecileri sorgulayarak bu soruların cevabını arıyor. "Gazeteciliğin görünmeyen yüzü"nü paparazzi bakışıyla teşhir eden bir "gazeteci kitabı" değil elinizdeki... Medya kuramlarından birisinin uyarlamasını yapan akademik bir saha çalışmasının ufkunu da aşıyor. Gazeteciliğin "gerçek hayatta" nasıl icra olunduğunu, yine gazetecilerin kendi işlerine bakışları üzerinden tasvir ederken, iletişim sürecinin önemli bir bileşenini çözümlemiş oluyor. Böylelikle, medyanın işleyişine dair bakışımızı netleştirmemize ciddi bir katkıda bulunuyor. Tılıç'ın savına göre, gazeteciler içinde oldukları utanılası duruma karşın gene de medya sürecinin demokratikleşmeye en açık halkasını oluşturuyorlar. "Utanıyorum Ama Gazeteciyim" çok önemli bir başka cephesi var: Konuyu, Türk ve Yunan basını ve gazetecileri örneğinde inceliyor. İki ülkenin basınında sahiplik yapısını, meslek anlayışını kıyaslıyor... Ve tabii resmi ideolojiye ve milliyetçiliğe "tutkunluklarını"... Kitap, Türk-Yunan ilişkilerine getirdiği bakış açısı ile de, bu kronik sorunla ilgili zengin veriler sağlıyor.
(Arka Kapak)
Kapat