9786053990116
94284
https://www.sahafium.com/kitap/yine-hayal-aleminde-ucuyorum-ahmet-hamdi-basar-in-hatiralari-2-p94284.html
Yine Hayal Aleminde Uçuyorum Ahmet Hamdi Başar'ın Hatıraları - 2 Demokrasiye Geçiş, DP İktidarı ve 27 Mayıs
0.00
Yakın tarihimizde "Limancı Hamdi" veya "İktisatçi Hamdi" diye de bilinen Ahmet Hamdi Başar, İkinci Meşrutiyet döneminden 27 Mayıs askeri darbesine uzanan süreçte Türkiye'nin siyasi ve ekonomik gelişmelerine tanıklık etmiş ve hatta yaşanan bazı olayların içinde bizzat yer almış bir fikir ve eylem adamıdır.
Ülkemizde "milli burjuvazi yaratma" çabalarının en önemli aktörlerinden olan Ahmet Hamdi; gençlik yıllarında gazetelerde ve özellikle Ticaret-i Umumiye Mecmuası, Türkiye İktisat Mecmuası, Kooperatif ve Barış Dünyası gibi dergilerde yazılar yazdı.
Ahmet Hamdi yaşadığı her dönemde iktidar ile ilişkiler kurmuş, ancak düşüncelerine ters düştüğü anda ise iktidar ile arasına mesafe girmiştir. Buna rağmen hiçbir zaman fikirlerinden vazgeçmemiş olması, yakın tarihimizde pek rastlanmayan samimiyetini göstermektedir. Bu tutumudur ki, Ahmet Hamdi'yi her zaman 'ikbal kapılarından" uzak tutabilmiştir.
Ahmet Hamdi'nin yıldızı 1930'da parlar. Ama bir süre sonra Atatürk ile aralarına, Gazi'nin çevresini kuşatan "mutad zevat" girer. Daha sonra Ahmet Hamdi'yi Demokrat Parti'nin kuruluşlu sürecindeki demokrasi heyecanı içinde görürüz. Bu heyecan onu 195O'de TBMM"ne kadar götürür. Ne var ki, DP'nin güçlü liderliği ile yolları çok çabuk ayrılacaktır. Ardından bir askeri darbenin, 27 Mayıs'ın yanında yer alır. Ahmet Hamdi 27 Mayıs'ı, DP iktidarının baskısına karşı bir umut ve kurtuluş kapısı olarak görür. Fakat 27 Mayıs'a beslediği umudu da kısa sürede söner gider.
İşte Murat Koraltürk'ün, Ahmet Hamdi Başar'ın 1962-1971 yılları arasında neredeyse tek başına çıkarmış olduğu Barış Dünyası dergisinde tefrika ettiği hatıralarını derleyerek yayına hazırladığı Ahmet Hamdi Başar'ın Hatıraları'nda, İkinci Meşrutiyet'ten 27 Mayıs 1960 sonrasına kadar uzanan süreçte "yalnız bir fikir adamı"nın tüm iniş çıkışlarıyla yaşamı ve düşünsel mücadelesi yer almaktadır.
Hatıralarının bu ikinci cildinde yazar, demokrasiye geçişte yaşadıklarını, Demokrat Parti'nin kuruluşunu, parti kurmaylarıyla olan ilişkilerini, Menderes'i ve Bayar'ı, milletvekili olma çabalarını, DP'nin iktidar yıllarını, partiden kopuş sürecini, Müstakil Grup girişimlerini, yeni bir parti kurma çabalarını ve 27 Mayıs'a bağladığı umutlarla birlikte sönen hayallerini anlatıyor.
Ülkemizde "milli burjuvazi yaratma" çabalarının en önemli aktörlerinden olan Ahmet Hamdi; gençlik yıllarında gazetelerde ve özellikle Ticaret-i Umumiye Mecmuası, Türkiye İktisat Mecmuası, Kooperatif ve Barış Dünyası gibi dergilerde yazılar yazdı.
Ahmet Hamdi yaşadığı her dönemde iktidar ile ilişkiler kurmuş, ancak düşüncelerine ters düştüğü anda ise iktidar ile arasına mesafe girmiştir. Buna rağmen hiçbir zaman fikirlerinden vazgeçmemiş olması, yakın tarihimizde pek rastlanmayan samimiyetini göstermektedir. Bu tutumudur ki, Ahmet Hamdi'yi her zaman 'ikbal kapılarından" uzak tutabilmiştir.
Ahmet Hamdi'nin yıldızı 1930'da parlar. Ama bir süre sonra Atatürk ile aralarına, Gazi'nin çevresini kuşatan "mutad zevat" girer. Daha sonra Ahmet Hamdi'yi Demokrat Parti'nin kuruluşlu sürecindeki demokrasi heyecanı içinde görürüz. Bu heyecan onu 195O'de TBMM"ne kadar götürür. Ne var ki, DP'nin güçlü liderliği ile yolları çok çabuk ayrılacaktır. Ardından bir askeri darbenin, 27 Mayıs'ın yanında yer alır. Ahmet Hamdi 27 Mayıs'ı, DP iktidarının baskısına karşı bir umut ve kurtuluş kapısı olarak görür. Fakat 27 Mayıs'a beslediği umudu da kısa sürede söner gider.
İşte Murat Koraltürk'ün, Ahmet Hamdi Başar'ın 1962-1971 yılları arasında neredeyse tek başına çıkarmış olduğu Barış Dünyası dergisinde tefrika ettiği hatıralarını derleyerek yayına hazırladığı Ahmet Hamdi Başar'ın Hatıraları'nda, İkinci Meşrutiyet'ten 27 Mayıs 1960 sonrasına kadar uzanan süreçte "yalnız bir fikir adamı"nın tüm iniş çıkışlarıyla yaşamı ve düşünsel mücadelesi yer almaktadır.
Hatıralarının bu ikinci cildinde yazar, demokrasiye geçişte yaşadıklarını, Demokrat Parti'nin kuruluşunu, parti kurmaylarıyla olan ilişkilerini, Menderes'i ve Bayar'ı, milletvekili olma çabalarını, DP'nin iktidar yıllarını, partiden kopuş sürecini, Müstakil Grup girişimlerini, yeni bir parti kurma çabalarını ve 27 Mayıs'a bağladığı umutlarla birlikte sönen hayallerini anlatıyor.
Yakın tarihimizde "Limancı Hamdi" veya "İktisatçi Hamdi" diye de bilinen Ahmet Hamdi Başar, İkinci Meşrutiyet döneminden 27 Mayıs askeri darbesine uzanan süreçte Türkiye'nin siyasi ve ekonomik gelişmelerine tanıklık etmiş ve hatta yaşanan bazı olayların içinde bizzat yer almış bir fikir ve eylem adamıdır.
Ülkemizde "milli burjuvazi yaratma" çabalarının en önemli aktörlerinden olan Ahmet Hamdi; gençlik yıllarında gazetelerde ve özellikle Ticaret-i Umumiye Mecmuası, Türkiye İktisat Mecmuası, Kooperatif ve Barış Dünyası gibi dergilerde yazılar yazdı.
Ahmet Hamdi yaşadığı her dönemde iktidar ile ilişkiler kurmuş, ancak düşüncelerine ters düştüğü anda ise iktidar ile arasına mesafe girmiştir. Buna rağmen hiçbir zaman fikirlerinden vazgeçmemiş olması, yakın tarihimizde pek rastlanmayan samimiyetini göstermektedir. Bu tutumudur ki, Ahmet Hamdi'yi her zaman 'ikbal kapılarından" uzak tutabilmiştir.
Ahmet Hamdi'nin yıldızı 1930'da parlar. Ama bir süre sonra Atatürk ile aralarına, Gazi'nin çevresini kuşatan "mutad zevat" girer. Daha sonra Ahmet Hamdi'yi Demokrat Parti'nin kuruluşlu sürecindeki demokrasi heyecanı içinde görürüz. Bu heyecan onu 195O'de TBMM"ne kadar götürür. Ne var ki, DP'nin güçlü liderliği ile yolları çok çabuk ayrılacaktır. Ardından bir askeri darbenin, 27 Mayıs'ın yanında yer alır. Ahmet Hamdi 27 Mayıs'ı, DP iktidarının baskısına karşı bir umut ve kurtuluş kapısı olarak görür. Fakat 27 Mayıs'a beslediği umudu da kısa sürede söner gider.
İşte Murat Koraltürk'ün, Ahmet Hamdi Başar'ın 1962-1971 yılları arasında neredeyse tek başına çıkarmış olduğu Barış Dünyası dergisinde tefrika ettiği hatıralarını derleyerek yayına hazırladığı Ahmet Hamdi Başar'ın Hatıraları'nda, İkinci Meşrutiyet'ten 27 Mayıs 1960 sonrasına kadar uzanan süreçte "yalnız bir fikir adamı"nın tüm iniş çıkışlarıyla yaşamı ve düşünsel mücadelesi yer almaktadır.
Hatıralarının bu ikinci cildinde yazar, demokrasiye geçişte yaşadıklarını, Demokrat Parti'nin kuruluşunu, parti kurmaylarıyla olan ilişkilerini, Menderes'i ve Bayar'ı, milletvekili olma çabalarını, DP'nin iktidar yıllarını, partiden kopuş sürecini, Müstakil Grup girişimlerini, yeni bir parti kurma çabalarını ve 27 Mayıs'a bağladığı umutlarla birlikte sönen hayallerini anlatıyor.
Ülkemizde "milli burjuvazi yaratma" çabalarının en önemli aktörlerinden olan Ahmet Hamdi; gençlik yıllarında gazetelerde ve özellikle Ticaret-i Umumiye Mecmuası, Türkiye İktisat Mecmuası, Kooperatif ve Barış Dünyası gibi dergilerde yazılar yazdı.
Ahmet Hamdi yaşadığı her dönemde iktidar ile ilişkiler kurmuş, ancak düşüncelerine ters düştüğü anda ise iktidar ile arasına mesafe girmiştir. Buna rağmen hiçbir zaman fikirlerinden vazgeçmemiş olması, yakın tarihimizde pek rastlanmayan samimiyetini göstermektedir. Bu tutumudur ki, Ahmet Hamdi'yi her zaman 'ikbal kapılarından" uzak tutabilmiştir.
Ahmet Hamdi'nin yıldızı 1930'da parlar. Ama bir süre sonra Atatürk ile aralarına, Gazi'nin çevresini kuşatan "mutad zevat" girer. Daha sonra Ahmet Hamdi'yi Demokrat Parti'nin kuruluşlu sürecindeki demokrasi heyecanı içinde görürüz. Bu heyecan onu 195O'de TBMM"ne kadar götürür. Ne var ki, DP'nin güçlü liderliği ile yolları çok çabuk ayrılacaktır. Ardından bir askeri darbenin, 27 Mayıs'ın yanında yer alır. Ahmet Hamdi 27 Mayıs'ı, DP iktidarının baskısına karşı bir umut ve kurtuluş kapısı olarak görür. Fakat 27 Mayıs'a beslediği umudu da kısa sürede söner gider.
İşte Murat Koraltürk'ün, Ahmet Hamdi Başar'ın 1962-1971 yılları arasında neredeyse tek başına çıkarmış olduğu Barış Dünyası dergisinde tefrika ettiği hatıralarını derleyerek yayına hazırladığı Ahmet Hamdi Başar'ın Hatıraları'nda, İkinci Meşrutiyet'ten 27 Mayıs 1960 sonrasına kadar uzanan süreçte "yalnız bir fikir adamı"nın tüm iniş çıkışlarıyla yaşamı ve düşünsel mücadelesi yer almaktadır.
Hatıralarının bu ikinci cildinde yazar, demokrasiye geçişte yaşadıklarını, Demokrat Parti'nin kuruluşunu, parti kurmaylarıyla olan ilişkilerini, Menderes'i ve Bayar'ı, milletvekili olma çabalarını, DP'nin iktidar yıllarını, partiden kopuş sürecini, Müstakil Grup girişimlerini, yeni bir parti kurma çabalarını ve 27 Mayıs'a bağladığı umutlarla birlikte sönen hayallerini anlatıyor.