Her konuşan özne bağlı bulunduğu kültür ve konuştuğu dil aracılığıyla mekânı tasarlar, sınıflar, anlamlandırır ve algılar. Sözcüklerin anlam kazanmasında mimari tasarımın etkisi bulunmaktadır ve tasarlama-algılama süreci kişinin içinde yaşadığı toplumun ürettiği bilgi birikimi ile gerçekleşir. Bugün “Osmanlı Mimarlık Terminolojisi” içinde değerlendirdiğimiz pek çok sözcük, büyük ölçüde kökenleri ile ilişkili bir tasarımsal yaratının sonucu olarak zaman içinde benimsenmiştir. Geçen zamanla her tasarım, sözcüklerin anlamlarını artırmış, kimi zaman derinleştirmiş ve zenginleştirmiştir. Sözcükler, zamana göre değişkenlik gösteren ve çeşitli koşullar içinde biçimlenmiş olan yapıların veya mekânların varoluş nedenleri hakkında fikir yürütmemizi sağlar. Bu koşullar toplumsal ve inşai kurallara getirilebilecek zorunluluklarla, dönemsel farklılıklardan kaynaklanır. Bu noktada yapının veya mekânın var edilme koşulları, tasarımı, algısı ve kullanımı; zaman içinde mimarlık terminolojisinin gelişimini ve içindeki sözcüklerin kavramsallaştırılmasını sağlar. Bu kitap; arşiv belgeleri, kurgu metinler, anılar ve çeşitli kaynaklar aracılığıyla; 19. yüzyıl İstanbul’unun toplumsal ve kültürel koşulları içinde ortaya çıkan bazı yapı türlerini ve mekânları; onları ifade eden sözcüklerden yola çıkarak ele almayı amaçlamıştır.
Her konuşan özne bağlı bulunduğu kültür ve konuştuğu dil aracılığıyla mekânı tasarlar, sınıflar, anlamlandırır ve algılar. Sözcüklerin anlam kazanmasında mimari tasarımın etkisi bulunmaktadır ve tasarlama-algılama süreci kişinin içinde yaşadığı toplumun ürettiği bilgi birikimi ile gerçekleşir. Bugün “Osmanlı Mimarlık Terminolojisi” içinde değerlendirdiğimiz pek çok sözcük, büyük ölçüde kökenleri ile ilişkili bir tasarımsal yaratının sonucu olarak zaman içinde benimsenmiştir. Geçen zamanla her tasarım, sözcüklerin anlamlarını artırmış, kimi zaman derinleştirmiş ve zenginleştirmiştir. Sözcükler, zamana göre değişkenlik gösteren ve çeşitli koşullar içinde biçimlenmiş olan yapıların veya mekânların varoluş nedenleri hakkında fikir yürütmemizi sağlar. Bu koşullar toplumsal ve inşai kurallara getirilebilecek zorunluluklarla, dönemsel farklılıklardan kaynaklanır. Bu noktada yapının veya mekânın var edilme koşulları, tasarımı, algısı ve kullanımı; zaman içinde mimarlık terminolojisinin gelişimini ve içindeki sözcüklerin kavramsallaştırılmasını sağlar. Bu kitap; arşiv belgeleri, kurgu metinler, anılar ve çeşitli kaynaklar aracılığıyla; 19. yüzyıl İstanbul’unun toplumsal ve kültürel koşulları içinde ortaya çıkan bazı yapı türlerini ve mekânları; onları ifade eden sözcüklerden yola çıkarak ele almayı amaçlamıştır.